Sabah gözleri gözlerimde elleri ellerimde uyandım. Bu mutlu anı hiç bir şeye değişemezdim. Anlatmak istiyordum her şeyi. Onu beklerken ne kadar acı çektiğimi ağladığımı... Bunun için uygun ortam gerekiyordu tabi. Aşağıya indim ve fark ettim ki evi çok çok çok büyük ve harikaydı. Tam da hayalimdeki evlerden dedim içimden. Doktor olduğumda ben de sahip olacaktım tabi ama yine de çok istedim burda yaşamayı. Dün geceyi hatırlamaya çalışarak hazırladım kahvaltıyı. Domatesleri soyarken arkamdan bir el belime dolandı ve beni koklayan bir burun hissettim :) Dolaba bakıp güldüm ve pat diye arkamı döndüm. Öyle güzel bakıyordu ki saçları yüzü adem elması her şeyi hala aynıydı. Aynı büyüye sahipti. Güzel iltifatlar ve bir kaç küçük buseyle sofra tamamdı. Oturduk ben öyle bir açtım ki konuşacağımı bile unutmuştum.
"Dila, bir şey soracağım"
" Sor " dedim gözlerimi pörtleterek. Bu onu biraz güldürdü. Sonra
"Beni beklerken çok acı çektin mi?"
"Anlatacağım sana her şeyi sevgilim. Ancak şuan değil sana yeni kavuşmuşken üzülmeni istemem." dedim ve gülerek yemeğe devam ettik. Aslında konuşacaktım yani öyle planlamıştım ama bir şey tuttu beni. Anlatmalı mı anlatmamalı mı karar veremedim. Sonuçta benim hüznümden kendini sorumlu tutmasını hiç istemezdim. Bunu sorabileceğim tek kişi Beri'ydi. Kahvaltıdan sonra bir kafe de buluşma kararı aldık ve ben bara giderken ki kısa eteğimi giyerek iniyordum şimdi merdivenden.
"Barışş ben çıkıyorumm"
Tam.. Bi dakika bi dakika bu etekle mi ?"
Evet dün bara giderken de bu vardı."
Ama o zaman yanında ben vardım" dedi ve beni bir gülme aldı. Kıskanılmak güzelmiş diye diye bıktırdım resmen onu:) En sonunda aynı etekle kafe yolunda bir taksideydim. Barış beni her ne kadar bırakmak istese de ben ısrar ettim. Ki zaten hala tam ayılamamıştık. Ne olur ne olmaz. Kafeye geldiğimde elbiseyi Barış'ın almasından gece olanlara kadar her şeyi Beri'ye anlattım. Benden böyle bir şey beklemediğini şaka olduğunu söyledi çünkü ciddiyim ki ben evlilik sonrası olmasından yanaydım. Ama bunca yıldır acılarımı düşününce bana hak vermeye başlamıştı.
Acılarımı anlatmalısın bence dedi ve öyle de yapacaktım. Bu zamana kadar hep birlikte karar almıştık gerek onun ilişkisi için gerekse benim. Eve gittim ve her şeyi anlattım ona. Elimizde yoldan aldığım kahvelerimiz denize karşı oturduk minderlere ve göz göze diz dize başladık dertleşmeye. Bu andan bile keyif alıyordum.