IM-11 SPECİAL EPİSODE

298 29 14
                                    

°•

3 Yıl Sonra

Jimin, sevgilisi ile birlikte evinin bahçesinde oturuyordu. İlişkileri başlayalı üç yıl olmuştu ve ikiside, aniden aldıkları bu karardan, mutluydular. Yoongi ve Jungkook'da bu sürede birlikte olma kararı almışlardı ve şuan ilk randevularını gerçekleştirmek adına, çok sevdikleri bir mekanda yemeğe gitmişlerdi. Jimin, bu sırada oynadığı online oyunlardan asla bıkmamış, sevgilisi ve ev arkadaşının ısrarlarını hep görmezden gelmişti. Yine internetinin bittiği bir pazartesi günü, arka bahçesinde sevgilisi ile otururken operatörüne mesaj atmak için mesaj kutusuna girdi. Taehyung ona yan bir şekilde baktı. "Ne yapıyorsun Chim?"

Jimin, esmer olanın hitap şekline bayılıyor ve bunu belli etmekten çekinmiyordu. Saçlarını, yasladığı omuza sürttü- bu onlar arasında sevgi belirtme şekliydi bir nevi. "İnternetim bitmiş sevgilim. Oyun oynayamıyorum." Karşısında, dudağını büzmüş, sitemle söylenen sevgilisinin, öne çıkan dudaklarına kelebek gibi, hafif bir öpücük kondurdu esmer genç. "Bu şekilde internet vermeyeceklerini biliyorsun, değil mi?"

Sarışın oğlan omuz silkti. "Bazen veriyor ama. Gerçekten bak!" Hayretle söylenip sevgilisine bir kaç şey gösterdi. Bu süreçte esmer olan, sevgilisinin tatlı hareketlerini izlemek ve kalbini katletmesine izin vermekle meşguldü. Sarışın, sevgilisinin kendisini dinlemediğini fark edince ona, tatlı tatlı kızıştı bir süre. Esmer olan bir öpücük bahşedince, kapattılar konuyu. Her günleri cennetle eş değer geçiyordu ve iki beden, gökyüzü altında her gün Tanrıya minnet sunuyordu.

°•

Bir Hafta Sonra

Jimin, iş yerindeki sevgilisine sürpriz yapmak için yola koyuldu. Elinde, kendi elleriyle hazırladığı bir sürü yemek vardı. Elleriyle kızarttığı balık derilerini - ki bunlar esmerin en sevdiğiydi- yedirmek için sabırsızlanıyordu. Şirkete, üç yıl içinde çoğu kez geldiği için, Bay Wu dahil, çoğu çalışan onu tanıyordu. İçeri girdiğinde bir çok kişi ona selam verdi. Beşinci kata ulaşıp koridordan, büyük ofise açılan kapıyı ittirdi. Otuz beş çalışan kafasını kaldırıp kapıya doğru baktığında, Jimin hepsine birer birer selam verip en sonda oturan sevgilisine ulaştı. Taehyung ayağa kalkıp yanına ulaşan sevgilisine sarıldı ve dudaklarına bir öpücük bıraktı. "Hoşgeldin Chim. Bir sorun mu var sevgilim?"

Jimin, esmer olanın telaşına gülümseyip bir kezde kendi öptü şekilsiz dudakları. Elindeki yemekleri havaya kaldırdı. Taehyung kocaman gülümsemesini sundu sarışın sevgilisine. "Sana yemek yaptım!" Sarışın kapları tek tek açıp dizdi masaya. Yanına bir sandalye çekip otururdu ve çubukları eline aldı. Sevgilisini kendi elleri ile besleyecekti. Taehyung itiraz etmedi ve afiyetle yedi, sevgilisinin yemeklerini.

°•

Biraz yemek yeyip sohbet ettikten sonra, Taehyung biriken işlerine dönmüş, Jimin'de Kakaotalk'tan Yoongi'nin attığı mesaja cevap vermek üzere mobil verisini açmıştı. İnternetinin yüzde sekseninin bittiğine dair gelen uyarı ise sinirlerini ciddi anlamda bozmuştu. Kalan yüzde yirmilik internet ile, önce Vodafone'a, her pazartesi yaptığı gibi, tehdit mesajı attı. Taehyung ekrana düşen, tanıdık numaranın mesajına baktı bir süre. Esmer kahkahasını küçük ofiste duyurmaktan çekinmezken, sarışın ona tuhaf tuhaf baktı bir süre. Sevgilisi ekranı gösterdiğinde, Jimin eğilip kendine ait olan mesaja baktı. Kendisi de kahkahalara eşlik ederken ofiste bulunan diğer çalışanların yüzünde ufak bir gülümseme bıraktı bu halleri. "Jim, sana inanmıyorum! Her hafta bunu yapıyor musun?"

Jimin, gülmekten ağrıyan karnını tutarken, esmeri başıyla onayladı. Taehyung, gelen mesajlardan bazılarına internet verme yetkisi olduğundan, Jimin'e verebileceği en yüksek GB'ı verdi. Jimin telefonuna gelen bildirimle sevgilisini izlemeyi bırakıp telefonuna dönerken, gördüğü mesajla önce bir şok geçirdi. Kendine gelir gelemez, tekerlekli ofis sandalyesini çekerek sevgilisinin dudaklarına, küçük ama tutkulu bir öpücük bıraktı. "Teşekkür ederim sevgilim." Sessizce fısıldayıp boynuna da öpücük bıraktı. Bir süre birbirlerine sarılırken, ayrılmalarına sebep olan şey ise tam olarak-

"HYUNG! ŞUNLARA BAK! TANRIM CİVCİVLERE BENZİYORLAR!"

Haykıran Jungkook'tan başkası değildi tabii. Diğerleri kahkaha atmaya devam ederken Jimin, utancından sevgilisinin boynundan çıkarmamıştı başını. Yoongi, sevgilisinin yanağına bir öpücük bıraktı. Abisinin yanında anca bu kadarına izin verildiği için kısıtlanmış hissetsede sorun değildi onun için.

O gece dörtlü, mükemmel bir akşam yemeği yediler. Hazırlayan bu sefer Taehyung ve Jungkook'tu. Sofralarından şen kahkahalar eksik olmazken, masada oturan dört beden de ölmeden cenneti bulduğunu düşünüyordu. Her masalda olduğu gibi,

Sonsuza dek mutlu yaşadılar...

Incorret Message •vmin• Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin