"Neden bana o piçi istemediğini söylemedin?''
Sehun'un duyduğu rahatsız edici cümleler ile kan beynine sıçradı.Onu şimdi parçalara ayırsa kim engel olabilirdi ki? Kafasını duvarlara sürte sürte okulun koridorlarında yürütse ve o yılan gibi zehir saçan diliyle okul tuvaletlerini yalatsa kim one ne diyebilirdi.
kendinden emin adımlar ile kafasının içinde boşluktan başka bir şey taşımayan boş şahıs diye adlandırdığı junseok'a doğru ilerledi.
Gözleri sinirden seğirirken korku saçan bakışlar atıyordu.O kendini bilmez Junseok artık haddini fazlasıyla aşıyordu.Kendini bi bok sanan tavırları zaten Sehun'u yeterince zıvanadan çıkarırken Jongin'e piç demesi onu daha çok deli etmişti.
Junseok içindeki o anlamsız cesaret ile Sehun'un sırtındaki çantasını hışımla alıp ileride onları izleyen jongin'i kucağına doğru fırtlattı.
Jongin kucağına düşen çanta ile sarsılırken Sehun'un delici gözleri ikili arasında gidip geliyordu.
''sen ne...''
''uşağını böyle kullanırsın.'' diye sehun'un lafını keserek kahkaha attı Junseok.Sözlerinin ilerisini düşünmeden konuşmak için konuşuyordu.Ya da ya canına susamıştimı, ya da korku hapı falan almış olmalıydı.
Sehun Junseok'un önünde durup kolunu kavradı ve hıncını almak için morartırcsına sıktı.Jungseok acıyan kolu ile yüzünü şekilden şekile sokarken kolunun kopmaması için bildiği tüm duaları ediyordu.
''Bir daha sakın ona öyle seslenme!!''
Junseok ürktüğü halde yüzündeki sinir bozucu gülümsemeyi silmeden bakmaya devam etti.Çünkü tüm sınıf onları izlerken kendini ezdirmek aptal görünmek istemedi.Canının yanmasını o an umursamadı.
Sehun'un onunla değil o sikik ezik ile takılmasını sindiremiyordu."Evine kadar ona iyi eşlik et.''
Sehun sinirle titrerken Junseok iğrenç konuşmasına devam ett.Cümleleri zehir gibi etrafa saçılıyordu.
''Herneyse zengin çocuklar en kötüsüdür.''
Sehun'un bir anlık şaskınlımğından yararlanarak kolunu hızla çekti.Ve havalı olduğunu düşündüğü için sağ eilini çenesine koyup düşünür gibi yaparken muzipçe sırıttı.
"O benim özel uşağım.Ama seninle de paylaşacağım."
Sehun şaşkınlık içinde ''ne '
diye sorarkenjunseok'un yüzündeki o gülümseme daha da yayıldı çirkin suratına
''O sik kafalı itaatkar ve görünüşe göre zenginde bu yüzden onu uşağın olarak istemiyor musunn?"
Sehun tamamen kontrolden çıkmıştı.Bu onun tahammül sınırının çok ötesindeydi. Onu okulunun zeminine gömecekti.Kafasını beyni sümük gibi akana kadar teker teker tüm sıralara geçirecekti.
Yumruğunu sıkıp yüzüne indirmek için kaldırdığımda Jongin atılarak yumruk yaptığı elini tuttu.Bu hareket Sehun'un için son damlaydı.Onu kim durdurmaya cesaret ederdi?
"Sehun okuldayız.Benim yüzümden ceza alırsan teyzem çok kızar."
Sehun ufak hatta çok ufak bir göz temasi kurdu Jongin ile.Onun için okulda olup olmamak önemli değildi.Bu lanet olası adını sürekli unuttuğu sikik herifi okul camından firlatmak kafasını pencereden çıkarıp cesedini yüzündeki gülümseme ile izlemek istiyordu. Ama Jongin'in haklı olduğunu iki kere ikinin dört ettiği kadar iyi biliyordu.Bu işi okul dışında çözmek hem daha güvenli hem de Sehun için daha karlıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ᶜʰᵉʳʳʸ ᵇˡᵒˢˢᵒᵐˢ ᵃᶠᵗᵉʳ ʷᶤᶰᵗᵉʳ/ ˢᵉᵏᵃᶤ
Fanfiction𝓢𝓮𝓿𝓲𝓵𝓶𝓮𝔂𝓲 𝓫𝓮𝓬𝓮𝓻𝓮𝓶𝓲𝔂𝓸𝓻𝓭𝓾𝓶! 𝓐𝓻𝓪𝓷𝓪𝓷, Ö𝔃𝓵𝓮𝓷𝓮𝓷, 𝓑𝓮𝓴𝓵𝓮𝓷𝓮𝓷 𝓑𝓮𝓷 𝓭𝓮ğ𝓲𝓵𝓭𝓲𝓶. Ş𝓲𝓭𝓭𝓮𝓽 𝓿𝓮 𝓢𝓶𝓾𝓽 𝓲ç𝓮𝓻𝓲𝓻 #Kaihun 4 Cherry #1 06.07.19 Cherry #1 11.07.19 Hun#3 11.07.19 Hun#2 12.07.19 Sekai...