Biraz kırgınım; aldatmacalara, yalanlara, saygısız ve sevgisiz tüm insanlığa en çokta ona... Hastalıklı insanları iyileştireyim derken yavaş yavaş ne kadar yıpranmışım da fark edememişim... Kendimi karanlık bir gecedeki en parlak yıldıza adıyorum. Endişeli olmamak için çabalayacağım ve en çokta kendimi adadığım o en parlak yıldız bile sönüp karanlığa karıştığında tutunacağım kendime...
Bu dünya yaşanmaya değer bir dünya değil. Sahi ya iyilerin kaybedip, kötülerin kazandığı bir dünya ne kadar yaşanmaya değer kılınabilirdi ki? Dünya'nın besin kaynağı iyilikler ve masum insanların sadakati... ve ben... Kin kusmayı keseceğim, çiçek sulayacağım kötülerden farklı olacağım. Ben iyi, daha iyi, daha ve daha iyi bir insan olmak için çabalayacağım. Sonuçta iyilik için savaşıyorsan kaybetmekten korkmamalısındır... ve ben korkmayacağım. Dünya beni ne kadar tüketirse tüketsin, sürekli yenilenmek için bir sebep bulacağım. En karanlık gecede bile, yıldızlar sönüp pusulam olmayı kestiğinde yol gösterecek tebessümlerim. Nefret ettiğim onlarca şeyi yok edeceğim, sevgimle... ve bazı şeyler var edeceğim, çok sevebileceğim. Soyut bile olsa öpebileceğim... Küçük ve güzel başlangıçlar yapacağım. Çünkü ben kötü biri değilim. İyi olmaya çabalayan düz, sade bir yaşantıya sahip küçük bir kızım. Çünkü ben kötü olamadığı için sürekli kaybeden ama pes etmeyi seçenek olarak göremeyen küçük bir kızım. Düşersem kendim kalkarım, ağlarsam gözyaşlarımı kendim silerim... Hani bir yumruğunuzun boyutu kadar olan o küçük kalbiniz varya... Ona o kadar yalanı, aldatmacayı, kötülüğü nasıl sığdırabiliyorsunuz? Anlamıyorum...