Gönlü kırık bir adam; oturmuş çürük bir banka, izliyor Galata Kulesini
Duran denize dalan gözlerine bakıyorum,
Bir 'ah' çekiyor deniz arkamdan ve seriliyor koca dağlar gönlüme
Hırçın hırçın eziliyor içim ve çıt bile çıkarmadan geçiyor koca ömrüm gözlerimden
Yıkılıyor köprüler ve yıkılacakta daha fazlası elbet
Zaman ve bir takım ekonomi krize sokuyor gönülleri
Öyle şeyler düşünüyorum
Unuttuk.
Güzel bir aile;
Ufak iki odalı biraz salaş bir ev,
Tahsil ve asalet yürüyor odalarda,
Dünya dedikleri...
Şimdiler karanlıklarda yalnız
İnsan nasıl yaşar şafak vakti!
Duyun sesimizi,
bir gönlün isyanı...
İnsan yalnızlığını nasıl teslim eder kadere,
Kader değil mi, kendisi!
bir takım yollar ve,
İyi yaşa çok sev.
Yerini yadırgayan bir martının çığlıkları kulağımda; garipliğe yara olmuş bir yürek tanıdınım ben İstanbul'da, saraylara inat gezen bir asa ve mucizesini arayan Cumhuriyet...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEW YORK'DA BİR İSTANBUL MARTISI
PuisiBeni anlamınızı beklemiyorum, Sevin Yeter... Yaşamdan saklandığım anlarda alıyorum kalemi elime, yada telefonumun Notlar App'ini ve yaşam yakamdan beni tekrar yakalayıp içine fırlatana kadar ne yazabiliyorsam yazıyorum, kimi zaman bir isyan kimi zam...