#0 0 1

15 1 0
                                    

                     İki çocuk nefes nefese ara caddeden koşuyorlardı. Peşlerinden gelen Phantomlardan kaçmaya çalışıyorlardı. Ama biliyorlardı ki kaçışları zordu. Çünkü Phantomlar son derece hızlıydı. Ama pes edemezlerdi, pes ederlerse önlerindeki uzun gelecek kum gibi akıp gidecekti. Bu yüzden koşmaya devam ettiler. 

                    Kız çocuk, parmağı ile ara sokağı göstererek "şuraya girelim" dedi. Çocuklar hızlı bir şekilde ara sokağa girdiler. Sokakta gidebildikleri yere kadar gitmeleri gerekiyorlardı. Sokağın sonuna geldiler, çıkmaz sokaktı burası. Yavaşça durdular ve arkalarına, korkarak döndüler. İkisinin de korkudan gözleri büyümüştü. Arkalarına baktıklarında hiçbir şey yoktu. Derin bir nefes aldılar ve kendilerini yere attılar. Kız çocuk kafasını duvara yasladı, erkek çocuk da kızın omzuna kafasını koydu. İkisi de gözlerini kapadıkları gibi uykuya daldılar. 

                Binaların arasından sızan güneş ışığı çocukların gözlerine vuruyordu. Azıcık rahatsız olmuşlardı ama uyumaya devam ettiler. Rüzgâr sesine, ağaç hışırtıları ve ayak sesleri karışmıştı. Çocuklara doğru yaklaşıyordu bu ayak sesleri. Çocuklar rahatsız olmaya başlamıştı çünkü tek bir ayak sesi değildi, bir sürü ayak sesi vardı, çocukların kulağına gelen. Çocuklar gözlerini açtıkları gibi bir çift bacak ile karşılaştılar. Çocuklar kafalarını yukarıya doğru kaldırdılar. Gördükleri kişiyi önce kadın zannetmişlerdi ama sonradan erkek olduğunu anladılar. Adam, beyaz uzun bir saça ve kırmızı gözlere sahipti. 

                Adam yere çöktü ve çocuklara "iyi misiniz, aç mısınız" diye sordu. Çocuklar iki soruya da evet anlamında kafalarını salladılar. Adam yanındaki kapüşonlu adamlardan birine el hareketi yaptı. Kapüşonlu adam bir çanta ile geldi ve çantayı beyaz saçlı adama verdi. Beyaz saçlı adam çantayı açtı ve birer tane süt ile birer tane sandviç uzattı. Çocuklar açlıktan dolayı dakikalar içinde süt ve sandviçi bitirmişti. Adam gülümsedi ve çocuklara annelerinin nerede olduğunu sordu. Kız çocuk "Akşam evimize Phantomlar girdi. Annelerimiz kaçmamızı söylediği için bizde kaçtık. Onlara ne oldu bilmiyoruz." dedi. Adam da onlara kendi evine götürebileceğini, orada kalabileceklerini söyledi. Çocuklar kabul ettiler. Ardından sokağın başına doğru yürümeye başladılar.

                Birkaç dakika sonra bir arabanın önüne geldiler. Beyaz saçlı adam, çocuklara arabaya binebileceklerini söyledi. Çocuklar da bindiler. Adam yol boyunca böyle susulmasının güzel olmayacağını düşündü ve kendini tanıtmakla başladı. "Benim adım Ferid, Servamp Ferid" dedi. Küçük kız da "Servamp mı? Hani şu ünlü aileden mi geliyorsun?" diye sordu. Ferid, kafasını olumlu anlamda salladı. Ardından erkek çocuk lafa atladı "Benim ismim Mika, İshuzimi Mika." dedi. "Benim de ismim İkuya Shinoa." dedi kız. 

Ferid: Siz kardeş değil misiniz?

Mika: Kardeş kadar yakın arkadaşlarız, tıpkı ailemiz gibi.

                Çocuklar, Ferid ile sohbet etmeye o kadar dalmışlar ki, Ferid'in evine geldiklerini bile anlamamışlardı. Ferid arabadan inince çocuklarda indi. Karşılarında kocaman bir yalı duruyordu.

 Karşılarında kocaman bir yalı duruyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Shinoa: Bu evde tek mi yaşıyorsun?

Ferid: Agh, maalesef... Ama artık tek başıma yaşamayabilirim eğer siz isterseniz?

                Mika ile Shinoa kabul ettiler, bu teklifi. Ferid, evin kapısını açmak için kapının önüne geldi. Ardından kapının kilidini açtı ve içeri girdiler. "EVINIZE HOŞ GELDINIZ!" diye bağırdı, Ferid. Sonrasında bütün gün çocukların odaları ile uğraştı. Akşam olurken Ferid, hizmetlisine yemek hazırlamasını söyledi. Çocuklar, salonda oturuyorlardı. Mika televizyonun karşısında oturuyordu, Shinoa ise kitaplığın orada oturmuş kitap okuyordu. Çocukları gören Ferid gülümsedi ardından mutfağa gitti ve hizmetçiye masayı kurmasında yardım etti. Masa ve yemekler hazır olunca çocukları çağırdı. Birbirleri ile sohbet ederken yemek yiyorlardı. Yemekler bitince hepsi kendi odalarına çıktılar. Günün yorgunluğunu atlatmak için hemencecik uyudular.


-----------------------------

İlk hikaye kitabım, bu yüzden yanlışlarımı düzeltirseniz sevinirim. ^-^  

Princess of AngerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin