Eylül Akşamı•AzDen•

•27•

•Keyifli okumalar dilerim📚♥️•

•Azra•

Deniz arabayı otoparka park ettikten sonra emniyet kemerini çıkardı ve yüzündeki gülümsemeyle bana döndü "E hadi sevgilim." gülümseyen yüzünü görünce bende gülümsedim,sevdiğim kadını mutlu görmek bu hayatta görmeyi en çok sevdiğim şeydi. Dediğine uyup emniyet kemerini çıkardım. Deniz çantasını alıp arabadan çıkarken ben de kendi çantamı alıp arabadan çıktım. Etrafımızdaki insanlardan dolayı el ele tutuşamadığımızdan Deniz koluna girmem için kolunu uzattı. Gülümseyip koluna girdim ve kol kola restorana giriş yaptık.

Deniz'in rezerve ayırttığı masaya doğru ilerlerken Deniz'e baktım. Gülümseyerek konuşmaya başladım "Bakıyorum da rezervasyonlar falan ayırtılmış hayırdır." Deniz iyice bana yaklaşıp fısıldadı "Sevgilimle baş başa vakit geçirmek istedim iyi yapmamış mıyım?" "Çok iyi yapmışsın." biz masamızdaki yerlerimizi alırken garson menüyü getirdi. Yemeklerimizi sipariş edip servis edilmelerini bekledik. Siparişlerimizi beklerken ben de o sırada restoranı inceledim. Çok güzel,şık bir yerdi. Deniz etrafı incelediğimi görünce bana bakıp gülümsedi ve o da etrafa bakındı ardından bana dönüp konuştu "Burası yeni açılmış birde bar kısmı var yemeklerimiz bittikten sonra oraya da gider miyiz?" "Ama sen böyle güzel gülerken ben nasıl sana hayır diyebilirim ki." gülümsemesi daha da büyüdü "Yani?" "Gideriz tabi ki." "Süper." gülümseyen yüzünü gördüğümde bende güldüm.

Yemeğimizi yemiş tatlılarımızı bekliyorduk. Deniz'in anlattığı anısının üzerine gülerken sol tarafımızda bizden birkaç masa ötemizde gördüğüm kişiyle gülümsemem soldu. Erhan ve Melis yan masamızda oturmuş yemek yiyorlardı. Deniz benim baktığım yöne baktığında onun da gülümsemesi soldu. Tekrar Deniz'e dönüp ona odaklandım. Masanın üzerinde duran eline uzanıp elini tuttum ve konuşmaya başladım "Deniz gerçekten benim haberim yoktu eğer istersen kalkabiliriz." Deniz elinin üzerindeki elimi tuttu ve gülümseyerek konuştu "Biliyorum sevgilim bana açıklama yapmana gerek yok. Hayır kalkmayalım zaten birazdan diğer tarafa geçeriz." "Sen nasıl istersen sevgilim."

Çantalarımızı alıp ayağa kalktık. Deniz bu sefer koluma girmek yerini elimi tuttu. Restorandan çıkıp bar kısmına geçiş yaparken ellerimize bakıp gülümsedim ardından bakışlarımı Deniz'e çevirdim. "Bu el ele tutuşmamızı neye borçluyuz?" diye sordum. Önce ellerimize baktı sonra bana bakıp güldü "Neye borçlu olacakmışız canım,sevgilimin elini tutamaz mıyım?" "Tutarsın tabi ki tutarsın da bunun Melis'i görmemizle bir alakası yok değil mi?" Deniz önce kaşlarını çattı ardından gülüp bana döndü "Ne? Saçmalama Azra ne alakası var." Hala gülmeye devam ediyordu "Yani ne alaka." Önüne dönüp yürümeye devam etti onun bu haline güldüm,öyle tatlı duruyordu ki. "Hı hı doğru söylüyorsun bana öyle gelmiş." "Azra!" "Tamam sustum." Gülmeme engel olamıyordum Deniz durup bana baktı "Bunun sana bu kadar komik geleceğini bilseydim tutmazdım elini." dedi ve elimi bırakıp yürümeye başladı. Çok güzel,Deniz'i kızdırmayı başarmıştım. Arkasından yetişip eline uzandım "Deniz." Deniz elini elimden çekip konuştu "Bırak Azra ya." Elimi eline kenetleyip onu durdurdum durduğunda uzanıp diğer elini de tuttum. "Bir durur musun sevgilim? Tamam haklısın,haklısın özür dilerim. Sadece şaka yapmak istedim yersiz bir şakaydı kabul ediyorum ama gülelim diye yaptım." Bakışlarını yerden çekip bana çevirdi "Ben de fazla tepki verdim sanırım. Sadece bir daha Melis'le ilgili şaka yapma olur mu?" Gülümsedim "Tamam,söz." Gülümsedi "Tamam hadi gel girelim artık." Diğer elini bıraktım ve yürümeye başladık. Önümüzdeki büyük kapıdan geçip bara giriş yaptık.