●"Ay ışığı"

23 0 0
                                    

4.Bölüm
AY IŞIĞI

Hissizleştiğimi biliyorum. Her gün farklı şeyler yaşanıyor ama ben hiçbirine sevinemiyorum, üzülemiyorum, tepki veremiyorum. Hislere içimizdeki pervaneler deseydik, duvarlara çarpa
Çarpa parçalandı derdim aslında.

Gözlerimi ne ara kapatmıştım ne ara uykuya dalmıştım bilmiyorum.
Gözyüzü o şeffaf yüzünü bana dönmüş usulca bakıyordu.
Karşımda oturan çocuğa gözlerim iliştiğinde hayran hayran izlerken buldum kendimi, elindeki kitabı sanki kendini, birşeyleri kanıtlamak istermişcesine okuyordu.

Ansızın düşüncelere kapıldığımda kendimi sorguladım.

Acaba kitap okuyabilseydim ne için okurdum.
Karşımdaki oturan rol model gibi okuyabilceğimi sanmıyorum.

Bana göre bir kitap kendini birilerine kanıtlamak için okunmamalıydı.
Belki bunu söylemek bana göre  değil, hatta söz konusu bile değildir.

Fakat yinede o koca kaos da bin türlü yerine konulamayan, yıldızlara ulaşılamayan ahlâk çerçevesi var.
Sırf düşünce tarzları  birbirine uymadığı için birbirlerini öldüren bin türlü insan vardı.

Anlayamadım nokta ise o kişilerin herşeyi çok okuyup bilmesiydi.
Kitapların kokusunu içine yer edinen bir insan nasıl başka  düşünceye tahammül edemiyordu?

Her ne kadar okumuş olursa olsun şundan çok emindim,
kitapların kokusunu içine yer edinen bir insan başkaların düşüncelerine soğuk bir bıçağı saplayamazdı.

Eğer o keskin bıçağını saplayabiliyorsa
Bunlar sadece bir gösteriş,
bir yere ait olma arzusu için yapılan basit ucuz bir gösterişden ibaret olabilirdi.

Yüzüme doğru salanan parmakla düşüncelerimden sarsılırken birden yayıldığım yerden toparlanıp kendime geldim.

Alayla bana gülümserken kaşlarımı çattım." komik olan ne?"

Kitabı özenle kapatıp ellerini masada birleştirdi.

" Bir şeyleri düşünürken yüz ifadene yansıtman oldukça komik."

Evet bu doğru olabilirdi.
Fakat yinede alayla söylediği için yanlıştı.
Hiç bir şey söylemeden öylece hareketelerini inceledim.
Kendinden çok emin duran bir ahmak
Gözlerimi ondan uzaklaştırıp yızdızlara baktım.

Bir an önce bu yolculuğun bitmesini istiyordum.
Parmaklarını bana şıklatırken sinirle gözlerimi kapattım, beni kesinlikle sinir etmeye çalışıyordu.

" seninle tanışmaya çalışıyorum bu kadar gergin olmana gerek yok."
Alayla gülüp kaşlarımı kaldırdım.
Yüzü birden ciddileşirken bomboş gözlerle suratıma baktı.

Evet belkide ben abartıyor olabilirdim. Fakat bende kendime göre haklıydım, hiçbir zaman birileriyle oturup uzun uzun konuşmadım veya kendimden bahsetmedim.

Elimi kendime çekip gözlerine baktım.

" Adım pars Kınay Atay"

Ne de sahte bir kimlik.
Belkide her şeyi bir oyuna dönüştürmeliydim. Kendimden uzak biriyle tanışmalı ve herkese onu tanıtmalıydım böylesi daha mümkün gibiydi.

Kaşları hafifçe yukarı kalkerken yüzüne memnun bir gülümseme yerleştirdi.

" Atakan Özay. Senin kadar havalı ve uzun bir ismim yok üzgünum."
Hafiften gülüşün karşılık verirken sozlerini bir kez daha doğruladım.

KÜLLERLE SERENADHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin