*Haechan*
*Evde Jaemin'in gelmesini beklerken kalbimin ağrıyışına engel olamıyordum, en küçük darbede patlayacak gibi hissediyordum. Tüm güvenimin ve sevgimin aniden yok oluşu beni sarsmıştı, bir daha adını dahi duymak istemediğim bir insana dönüşmüştü. Acımasızdı ve ben bunun üstesinden gelmek için çok güçsüzdüm.
Ellerimi başıma koydum ve geriye yaslandım, yanıyordum. Yaşadığım şokla beraber nasıl hala bayılmadığımı bilmiyordum, bayılsam da fena olmazdı.Kapı çaldığında ayağa kalktım ve kapıyı açtım, karşımdaki Jaemin'di. Dışarı çıktım ve kapıyı çektim. Jaemin'in endişeli bakışlarını görmezden gelmekten başka bir seçeneğim yoktu.
"Hadi gidelim" dedim ve arabaya doğru yürümeye başladım. Giderken Jaemin kolumdan tuttu ve yürümeme engel oldu.
"Donghyuck sorun ne? Niye böyle davranıyorsun, ne yaptı sana?" sesindeki endişeyi hissedebiliyordum.
"Anlatmak istemediğimi söylemiştim Jaemin, gidelim" pes etti ve peşimden gelmeye başladı.
Arabaya bindik ve en yakın bara gitmesini söyledim. Arabada giderken kendimi düşünmekten alıkoyamıyordum, neden böyle yapmıştı? Camdan dışarı bakarken düşünebildiğim tek şey buydu. Ara sıra Jaemin'in bana baktığını da fark ediyordum.Geldiğimizden aradan inip bara girdik, içerisi leş gibi kokuyordu. Pek bir bar kültürüm yoktu, aslında içtiğim de söylenemezdi. Yeni reşit olmuştum, ne beklenebilirdi ki?
Bir masaya oturduk ve siparişleri verdikten sonra beklemeye başladık. Beklerken Jaemin bana bakıp duruyordu, ben de elimle oynamakla yetiniyordum. Onunla konuşmak içimden gelmiyordu, birkaç kere konuşmaya çalışmışsa da hepsinde geri çevirip cevap vermedim.
Bir süre sonra içeceklerimiz geldiğinde hiç düşünmeden kafama diktim, unutmam gerekiyordu, her şeyi.***
2 saat kadar içtikten sonra-daha çok ben içmiştim-beynimi hissetmiyordum neredeyse. Jaemin ilk sipariş ettiği içeceği bile bitirmemişti, o içmeyecekse ben içebilirdim.
Şişeği almak için elimi uzattığımda elime vurdu."Donghyuck yeter içme artık!" bağırdığında pek umursamamıştım, sahi, gözümü bile zor açık tutuyordum.
"İçmem gerekiyor" düzgün konuşup konuşmadığımı bile bilmiyordum, tek istediğim içeceği almaktı.
"Bana ne olduğunu anlatacak mısın?!" elimi tutmuştu, güldüm.
"Elimi tutmamalısın Jaemin yoksa sen de beni kandırabilirsin!" söylememem gereken şeyler söylüyordum fakat farkında değildim.
"Ne kandırması, ne yaptı sana?"
"Ne mi yaptı?" kahkaha attım "Ne yapmadı ki? Evine gittiğimde başkası vardı..." aklıma gelen anıyla beraber ağlamaya başladım. Jaemin oturduğu yerden kalkıp yanıma geldi ve sarıldı, ihtiyacım olduğu için ben de ona sıkıca sarıldım.
"Evinde başkası vardı ve ne?" saçımı okşamaya başlamıştı, az da olsa rahatlamıştım.
"Ona arkadaşı olduğumu söyledi"
"Kendini tehlikeye sokmak istememiş olabilir Donghyuck bu kadar üzülmene gerek yok"
"Bana kızın sevgilisi olduğunu söyledi!" söylediğimle şeyle Jaemin aniden geri çekilmişti.
"Ne yaptı dedin, sevgilisi olduğunu mu söyledi? Bu orospu çocuğunu neden sevmediğimi bir kere daha hatırladım! Donghyuck, onun için üzülme, salak mısın? Yaptığı şeyin haddi hesabı yok" biliyordum fakat kabullenmek istemiyordum.
"Jaemin... onu seviyorum" bu cümleyi kurduktan sonra daha fazla gücüm kalmamıştı.
***
Mrb fici o kadar boktan yazmışım ki devam ettirmek için aklıma bi yol gelmedi :') artık bir yıl sonra görüşürüz :d 👋🏻
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cause i ♡ markhyuck [F]
Fanfic"çünkü ben aramızın bozulmasını hiç istemiyordum" best: #1 - nct127 #5 - markhyuck