Emre, eve gidip, sallanan sandalyesine oturup yine uzun uzun düşündü. Tek bir çare kalmıştı. İŞE GİRMEK. Hemen ertesi gün iş bakmaya koyuldu. İlk olarak sabahleyin gazetede kendine göre bir iş ilanı var mı diye baktı. Fakat hep üniversite mezunu arıyorlardı. Oysaki Emre lise mezunuydu. Emre de dışarı çıkıp iş aradı. İlk olarak bir mağazaya girdi. Ama maalesef Emre'den önce biri gelip işe başlamıştı bile. Bu sebeple bu işe girememişti. Ama Emre motivasyonunu bozmadan iş aramaya devam etti. Aradı, gezdi, dolaştı. Fakat nafile iş yoktu. Tam umudunu kaybetmişken bir kitapçı da iş ilanı vardı. ELEMAN ARANIYOR... yazıyordu. Emre sevincinden havalara uçtu. Hemen içeri girdi. Sahibi Emre'nin yaşlarında çok güzel bir kızdi. Sarı dalgalı saçları, yeşil boncuk gibi gözleri, gamzesi ve yüzünden hiç eksik olmayan bir gülümsemesi vardı. Uzun bir süre boyunca o kıza baktı. Sanırım Emre o kıza aşık olmuştu. Uzun sure baktıktan sonra bir müşterinin içeri girmesiyle kendine geldi. Hemen kızın yanina gitti. Ve kıza şöyle dedi " Merhaba ben Emre ilanı gördüm. Eleman arıyormuşsunuz. Benim bu işe ihtiyacım var." dedi. Kız da dedi ki " Merhaba bende Sude o zaman gel iş hakkında konuşalım. " dedi. Emre başını salladı ve iş hakkında konuşmaya başladılar
Sude: peki hemen başlayalım. Bu işi neden istiyorsun?
Emre: benim paraya ihtiyacım var. Kitap kurduyumdur da zaten. Bu sebepten dolayı bu işin benim için uygun olduğunu düşünüyorum.
Sude: demek kitap kurdusun. İyi güzel . pekin yaşın kaç?
Emre: 21
Sude: peki annen baban ne is yapıyor?
Emre: benim annem yıllar önce vefat etti. Babam da tek başına devam edemediği için başka biriyle evlendi. Babam üvey annem ve üvey kardeşlerim var. Ama ben üvey annemle tartıştığım için buralarda küçük bir evim var orda yaşıyorum. Bu arada babam bi şirkette yönetici müdür üvey annem evde üvey kardeşlerime bakıyor.
Sude: öncelikle başın sağolsun. Senin adına üzüldüm. O zaman başka bir soru sorayim yapmaktan hoşlandığın şey nedir?
Emre: ben kitap okumayi ve müzik dinlemekten hoşlanırim dedi.
Sude: çok güzel. O zaman yarin sabah 9 da burada ol. İşe başla dedi.
Emre: tamam çok teşekkür ederim. Ama kaç para vereceksiniz?
Sude: Benim gecen yıl ki çalışanima günlük 25 TL veriyordum. Ama sen yanlız yaşadığın için paraya ihtiyacın olduğu için sana günlük 50 TL vericem
Emre: çok teşekkür ederim yarın görüşürüz.
Sude: rica ederim. Görüşürüz.
Emre, bi mutlulukla eve gitti. Tabi eve giderken Sude yi aklından hiç çıkarmamıştı.