Dramione

Seni aileme tanıştırmalıyım

Son bir ayımız vardı ve tüm vaktinizi birlikte geçirmek istiyorduk. Ayrıca son yılımızdı:( Bina kupası için büyük bir yarış başlamıştı. Son dakika hızını arttıran Ravenclaw, 3. sıraya yerleşmişti. Hufflepuff ise bu yıl hep iyi değildi ve 4. olarak bitirmişti yılı. Slytherin ve Gryffindor arasında az puan olmasına rağmen Gryffindor kupayı kaldırmıştı.  Eşyalarımızı toplayıp okuldan ayrıldık. 3 ay boyunca belirli aralıklarla görüştük,  tabi ki aramış açılmıştı ama çok az olduğu için pek bir şey fark etmedi. 
Hermione bir gün bize gelmişti ve VIR anda "Seni ailemle tanıştırmalıyım,  eminim ki seni çok sevecekler!  Zaten çoktan reşit olduk.  Sıkıntı edeceklerini sanmıyorum".  Tedirgin olmuştum ve sadece "Tamam" dedim. Öyle heyecanlıydım ki!  Ya beni sevmezlerse...  Ya ayrılmamızı isterlerse...  Sakin olmalıydım.
*2 ay sonra*
Tanışacağımız gün gelmişti.  Ve heyecanım daha da artmıştı. Eve girdiğimde Hermione'nin annesi bana sarıldı ve hoş geldin,  dedi. "İçeri geç lütfen! " Uzun uzun sohbet ettikten sonra Hermione'i konuya girdi.
Hermione: Annecim ve babacığım! Sizlerin fikri benim için önemli olduğu için bugün Draco'yu sizinle tanıştırmaya getirdim.  Biliyorsunuz ki,  Draco benim erkek arkadaşım ve onu çok seviyorum. Umarım siz de sevmişsinizdir.
Hermione
Draco ve babam mutfağa gittiler ben de annemle kaldım.
Annem: Ne kadar cana yakın ve sevecen...  Kızım!  Tam kendine göre birini bulmuşsun.  Anladım ki seni çok seviyor. Ben sizin ilişkinizde yanlış olan bir şey görmüyorum. Sen mutluysan ben de mutluyum
Canım annem deyip anneme sarıldım.
Draco:
Hermione'nin babası beni mutfağa çağırmıştı.  Açıkçası tedirgindim.
Babası: Bak oğlum!  Benim bir tane kızım var ve o benim için her şeyden değerli... Anladığım kadarıyla sen de onu çok seviyorsun. Kızımı üzme,  kırma, canını yakma!  O çok hassastır.  En ufak sesini yükseltmen bile onu çok üzebilir. Onu hep sev...  Aynı şimdiki gibi:) Sevdim seni.
Draco: Tabi ki! Kızınızı hep sevdim,  sevmeye devam edeceğim.  Asla bırakmam onu. Gerçekten çok teşekkür ederim...
Babası: Ne demek oğlum!
Bana oğlum demişti.  Bu mugglelarda evlenen iki kişinin gelinin anne ve babasının gelinin eşine dediği bir şeydi:) Mutlu olmuştum.  Sonra Hermione'yi babamla tanıştırmam gerektiğini hatırladım. Birlikte salona geri döndük.  Bir şeyler yedik ve çay içtik.  Sonra ben gittim ve Hermione ailesiyle kaldı.

*2 ay sonra*
Hermione
Bugün Draco'nun ailesiyle tanışacaktım. Annesinin her şeyden haberi vardı ama babasının en ufak bir şeyden haberi yoktu.  Ve öyle korkuyordum ki!  Ya bir şey yaparsa?

Akşam oldu ve Malfoy'ların malikânesine gittik. Babası yaninda beni görünce hele de elimi tuttuğunu görünce gözlerini kocaman açmıştı. Hermione: Merhaba!
Babası: Sen içeri geç,  Draco sen de benimle gel!
İçeri geçtim.  Ve annesinin yanına oturdum. Sohbet etmeye başladık.  Annesi çok güleryüzlüydü. Konuşurken sadece Draco'yu düşündüm.  Acaba ne konuşuyorlardı?
Draco:
Babamla başka bir odaya geçtik
Babam: Bu kızın burada ne işi var? Neden elini tutuyordun?
Draco: Baba!  Hermione benim kız arkadaşım...  Tam bir buçuk yıldır.  Birbirimizi çok seviyoruz.  Biliyorum safkan bir gelin istiyorsun; ama ben Hermione'den başkasını Sevemem
Babam: Oğlum! Neden bana sormadan böyle bir şey yaptın? Soy ağacımız sizin yüzünüzden bitecek.
Draco: Sen de çok sevmişsin bir bulanığı. Hatırlamıyor musun? Sırf baban yüzünden annemle evlenmişsin.  Mutlusun ama dağa mutlu olabilirdin.  Lütfen anla beni.  Onsuz aldığım nefesin anlamı yok!
Bir süre tartıştık ve en son:
Babam: Peki oğlum...  Biliyorum ki aşkın önüne bir şey geçemez.  Benim yaşadığım acıyı sana yaşatamam.
Draco: Teşekkür ederim.
Sonra salona geri döndük,  uzun uzun sohbet ettik ve yemek yedik. Güzel bir akşamdı.  Sonra Hermione evine gitti bende odama çekildim. İlişkimizi ikimizin de ailesi onaylamıştı. (Zor da olsa).  Artık 22 yaşındaydık ve yetişkindik. İstediğimizi yapabilirdik. Önce bir ev tuttuk.  Hermione kendi zevkine göre düzenledi ve harika olmuştu. 4 yıl burada yaşadık. 27 yaşına geldiğimizde ise evlendik...