Draco
Hermione bana seni seviyorum dedi.Ani duygu değişimleri yüzünden sürekli elleri titriyor ve bayılıyordu. Bu 15 gün içinde bir anda mutlu olup, bir anda üzülmeyi öğrenmişti. Aldatmıştı beni... İstekli bir şekilde gidip Ron'la öpüşmüştü. İstekliydi:/ Unutmuş gibi yapacaktım, hiç yaşanmamış gibi. Ayağa kalktı. Parmak uçlarına kalkıp beni öptü. "Gözlerin çok güzel" dedi. Bakmaktan kendimi alıkoyamıyorum." dedi. "Güzelim... Sen benim her şeyimsin, canımsın, balımsın." "Çok sevi..." cümlesini bitirmeden öptüm onu.
Hermione
Ben nasıl bir aptalım! Sırf o kıskansın diye gidip Ron'u öptüm. Kahretsin! dedim içimden. "Seni çok sevi..." derken gözlerim kapandı. Sonrası hakkında bir fikrim yok. Gördüğüm son şey onun gri gözleriydi. Bayılmıştım. Yine:/ Beni kucağına almış ve hastane kanadına götürmüş. Uzun bir süre ayılmamışım. Uyandığımda biri vardı yanımda, ağlıyordu.
Draco
Onu öperken bayıldı. Yere düştü ve kafasını sürttü. Hemen kucağıma aldım ve onu sımsıkı sarıldım. Kalbinin atışını hissetmiştim. "Balım..." dedim. "Hayatımda güzel olan bir tek sen varken, neden böyle yapıyorsun?" dedim. "Sana bir şey olmasından çok korkuyorum." "Güneşim... Sensiz yaşayamam." dedim. Kucağıma alıp hemen hastane kanadına götürdüm. Saatlerce öylece yattı. Başı yaralanmıştı. Sonra o güzel gözlerini açtı ve açtığında ağlıyordum. Beni böyle görmemeliydi." dedim ve arkamı döndüm. Gözlerimi sildim ve "Günaydın güzelim" dedim. Bana şaşkın bir ifadeyle baktı ve "Kimsiniz? Tanışıyor muyuz?" dedi. İnanamıyordum, kafasını çarptıktan sonra beni unutmuştu. Hatırlamıyordu. "Hermione?" dedim. "Beni nasıl hatırlamazsın?". O sırada Madam Pomfrey yanıma geldi. "Draco, bir süreliğine yanıma gelir misin?" dedi. Ağlayarak yanıma gittim. Bana, "Hermione'nin geçici hafıza kaybı var. Ve çok değer verdiği kişileri bile hatırlamıyor, senin gibi... Yapman gereken şey, sürekli vakit geçirdiğiniz ortamlarda, yaptığınız şeyleri yapmak! Yoksa seni hatırlayamaz." Gerçekten ağlıyordum. Madam Pomfrey'e çıkabilecek mi diye sordum. Tabi ki ama geri kalan zamanını burada geçirecek,dedi. Balımın yanına gittim, gel dedim. Bir yere gideceğiz. Ayağa kalktı ama dizleri titriyordu. Kucağıma aldım ve erkekler tuvaletine götürdüm. Kafamı duvara yasladım. Hatırlıyor musun?" dedim. Adını hatırlıyorum, dedi. "Gözlerini ve kokunu hatırlıyorum. Onlar dışında hiçbir şey hatırlamıyorum:/" dedi. Olsun dedim. Hatırlarsın... Ona bugüne kadar yaptığımız her şeyi anlattım, ders çalıştığımızı, ona verdiği öpücükleri, bana sarılmasını... Anlatmadığım tek şey beni aldatmasıydı. Onu söyleyemezdim. Hatırladı ya da hatırlamadı her şeyi söyledi 5 gün boyunca. 6. gün omzuma başını koydu. Ve "Ah!" dedi. "Özür dilerim, çok özür dilerim." dedim. "Acıdığı için demediğim ki, uzun zamandır sana dokunmuyordum. Özlemişim de..." dedi. Hatırlıyordu. Tek ayağını bacağımın üzerine koydu. Her zaman yaptığı gibi... Öptüm onu, defalarca kez. Bana sadece baktı. Sonra "Neden beni öptün?" dedi. Bak dedim, ağlayarak. Seni çok seviyorum, sen de beni seviyorsun. O sırada aklıma ona doğum günü için yaptığım hatıra albümünü hatırladım. Doğum gününe daha vardı ama hatırlamasına yardımcı olacağını düşünüp yatakhaneme götürdüm. Yatağıma oturdu. Ben de yanına oturdum. Onu öperken, sarılırken, ona verdiğim notların hepsini barındran bir günlüktü. Bu 20 günde neler yaşadığımız yazıyordu. Okudu. Neyse ki beni aldattığını yazmamıştım. Sonra bana döndü. Başımı tuttu ve kendine doğru çekti. O güzel gözlerin içinde kaybolmayı özlemişim..." dedi. "AH!" Dedim içimden. İşte benim kızım. Ayak sesleri duymam üzerine. Masaya oturttum onu ve ders çalışıyormuşuz gibi yaptım. Gelen Goyle'du ve balıma "Bulanık!" diye bağırdı. " Ayağa kalktı Hermione... Gerizekalı, bana bulanık demeyi kes. Aptal şey" diye bağırdı. Sonra koşarak çıkıp gitti. Ben de arkasından sadece baktım. "Pis bulanık!" diye bağırdı Goyle. "Öyle!" dedim. Tam bi bulanık dedim fısıldayarak. Hayatımın anlamı acaba nereye gitmişti? Ne düşünmüştü? Umarım Ron'un yanına değildir. Neyse ben canımın yanına gideyim ders çalışmak için.
Hermione
"Bana yine bulanık demişlerdi. Kahretsin! Neredeyse yakalanıyorduk! Ders çalışmam gerekiyor. Kütüphaneye gitmeliyim" dedim içimden. Kütüphaneye gittim ve Draco oradaydı. Her zaman oturduğum yerdeydi. O güne ait kitapları almıştı. Ben sadece yanına oturdum. "Hangisinden başlıyoruz?" dedim. O gri gözleriyle bana baktı. "Seni öperek başlayabilirim" dedi. Doğal olarak utanmıştım. "Ders olarak?" dedim. Onu sonra zaten yaparsın. "Aşk iksiri olsun." dedi. Baktım ve peki,dedim. Aşk iksirini anlattım.
Draco
Bu kız çok tatlı dedim. Keşke ders anlatmasa:/ Dinleyemiyordum. Ona bakmaktan derse odaklanamıyordum. En son bir not yazdım ve çantasına iliştirdim.
![](https://img.wattpad.com/cover/194012200-288-k88543.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dramione
Fiksi PenggemarYıllardır birbirlerine düşman olan Hermione ve Draco'nun birbirlerine karşı olan düşünceleri yeni okul yılı değişmişti. Gryffindor ve bir bulanık olan Hermione; Slytherin ve safkan olan Draco'nun yasak aşkı nasıl karşılanacaktı. Hem okul hem de Drac...