mrrrrb
bu fikin kapağına koyduğum fotoğraflar, ikilinin arasının nasıl olduğuna dair spoi veren fotoğraflar olacak :3iyyiii okumalarr
***
Maisie Peter - Worst of you
park jimin, bazı vakitler (özellikle canı hiçbir şey yapmak istemediğinde) fazlasıyla umursamaz davranmayı severdi fakat bu dediği gibi sadece bazı zamanlarda olurdu; onun dışında arkadaşlarına değer verir, eğlenir, şakalaşır, kafasını rahat tutmaya çalışır, sevdiklerini önemser ve sıkıntılarını da paylaşmaktan geri kalmazdı. fakat şu son aylarda her ne kadar sürekli taehyung'da bir değişiklikler olduğunu ağzına sakız etse de, kendisinde de birtakım değişiklikler olduğundan emindi.
eskiden oldukça yükseklerde uçan tahammül sınırı, şimdi boyunu bile geçmiyor; okul, anneyle sürekli olan atışmalar ve sınavlar stres seviyesinde oldukça büyük değişiklikler yaratıyor ve kafasını hep rahat tutmayı seven birine göre, bu kadar stres onda yersiz öfkelenme ve düşünmeden konuşma gibi kontrolü dışında gerçekleşen tepkiler vermesine neden oluyordu. taehyung'la aralarında geçen herhangi bir atışmada da esmer gencin hatalı olduğunu sürekli söyleyip dursa da kendisinin de hatalı olduğu noktalar mutlaka oluyordu ve bu konuda taehyung'u suçlaması, sadece artık daha fazla kafasını meşgul tutmak istememesindendi.
taehyung'la koca 13 yılı yuvarlanıp giderek devirmişler, birbirlerinin en iyi-kötü anlarında yanlarında olmuşlar ve birbirlerinin dövüş partnerleri oldukları gibi sırdaşları da olmuşlardı. tüm bunları düşününce de, jimin'in şu an şaşkın ve kafası karışmış olması çok normaldi. hayır arkadaşını cinsel yönelimi hususunda yargılayacak kadar düşmüş biri değildi elbette, sadece bilirsiniz; bu fazla beklenmedik bir itiraf olmuştu ve jimin onun eski kız arkadaşlarına dönüp baktığında, şaşırmadan edemiyordu.
"bir şey demeyecek misin?" şimdi ise kendi sınıflarındalardı ve jimin'in hemen ön sırasına bacaklarını yayarak oturmuş olan taehyung, meraklı gözlerini arkadaşının üzerinden çekmemekte ısrarcıydı.
jimin elindeki kurşun kalemle sırasını karalamayı bırakıp başını hafifçe kaldırdı ve taehyung'a kısa bir bakış attı. "ne diyeceğimi bilmiyorum."
"jimin, homofobik biri olmadığını biliyorum; neden böyle davranıyorsun?"
"nasıl davranıyorum?"
taehyung bıkkınca iç çekti. "böyle işte!"
jimin gözlerini devirdi ve kollarını göğsünde toplayarak sırasında yavaşça arkasına yaslandı. "sadece bu durumda ne demem gerektiğini bilmiyorum, şaşkınım ve sanırım biraz da hayal kırıklığına uğradım."
"hayal kırıklığı mı?"
"evet," dedi ve gözlerine düşen tutamları artist bir tavırla kulağının arkasına kıvırdı. "hayal kırıklığı."
"peki.. neden?"
"hayal kırıklığına uğradım çünkü benim homofobik biri olmadığımı bilmene rağmen bu sırrını, senden nefret edeceğimi düşündüğün için benden, bu zamana kadar sakladın. taehyung, bak seni bunun için yargılamam, yargılayanı da bizzat kendi ellerimle döverim ama bu yaptığın.."
"pekalâ, pekalâ özür dilerim tamam mı? büyük eşeklik ettim, elini ayağını öpeyim yüce jimin hazretleri beni lütfen affet!" taehyung ikisinin arasında bulunan masaya ellerini koyup üzerine de alnını yaslayarak sanki tapınıyormuş gibi jimin'in önünde eğildiğinde, jimin kendini tutamadan gülümsemiş ve onun saçlarını karıştırarak oturduğu sıradan ayağa kalkmıştı. "tamam, affedildin köle, şimdi yürü de kantine inelim, hayvan gibi acıktım."
taehyung da onun peşine ayağa kalktığında ve kolunu hemen sırnaşmak amacıyla jimin'in omzuna attığında kısa olan gencin keyfi yerindeymiş gibi elleri ceplerindeydi ve dudakları saçma bir melodiyi ıslıkla çalıyordu. "aramızın yeniden iyi olmasına sevindim." diye mırıldandı taehyung. en azından jimin somurtmayı kesmişti ve gülümsüyordu.
"sen onu bunu bırak da, söyle bakalım; kim bu sevdiğin? tanıyor muyum?"
"oh.. şey," taehyung bir anda gelen bu soruya karşılık -ki normalde bu soruya dün gece kendini hazırlamıştı- ne diyeceğini bilememiş ve boş ifadesiyle öylece jimin'e çevirmişti bakışlarını. "sanırım tanıyorsun?"
"sanırsan tanıyorum?"
"evet.."
"biraz daha açıklayıcı olabilir misin? mesela ismini söylemek gibi?"
taehyung resmen ecel terleri döküyordu, dün gece bu konuşmayı kendi kafasında çok farklı hazırladığından şu an dilinin tutulması ve o senaryoya uyup 'tanımadığın biri, boş ver' demek yerine tanıdığı biri olduğunu söylemesi ona hiç yardımcı olmamıştı.
düşün taehyung.. hem jimin'in hem de senin tanıdığın kim var.
lanet olsun..
"sanırım... jungkook."
***
burdan sonrası çok zevkli geçecek benim için kjsdjbsxs
tae'nin sıçıp sıvaması mükemmel değil mi ya hatta jimin bu sahnenin hemen iki saniye sonrasında tae'yi dayak manyağı yapıyo ama tabii hayal dünyasında :d
neyyse ben kaçtım, sizi beklettim ama bu bölümü yazmak benim için gerçekten çok zor oldu çünkü aklıma olayların seyrini değiştirecek bir fikir gelmiyordu ve şimdi bu olayla kendime koca bir konu yelpazesi açmış oldum :")
jungkook'un bu fikte hetero biri ve namgi'nin kanki ayağı göt ayağı bir çift olduğunu unutmayın :3
sizi seviyommm muaah ❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
üstünü çıkar √
Fanfiction[ vmin ] ttae: bekle geliyorum ımmh üstünü çıkar bskwbkdns *** Uyarı! Bu fik, gerçek olaylardan esinlenerek yazılmaya başlanmış olup küfür, cinsel şakalar ve her türlü inanç yargınıza karşıt şeyler içerebilir. rahatsız olacaksanız okumayın ama raha...