''Sincaba benziyor'' diyorum. Kaşlarını kaldırıyor. Omuz silkiyorum. ''Şey gibi, küçük, tatlı, kolumu beline sarsam ikinci kez dolanır. Suratı çok güzel. Nazik bir de. Ama sınırları var.''
''Chanyeol'le çıkıyor.'' diyor, tek seferde. Yara bandını çeker gibi. Gözlerimi kapatıp göğsümü şişiriyorum. Gözlerimi açıyorum. Bakışları dağınık. Chanyeol'le geçmişi kabarık. Çocukluk arkadaşı ikisi. Saçmalayıp ex oldular. Kopamıyorlar. Bildiklerim kampüsün kalanının bildiği kadar, onlarla eşlenik. Hepsi bu.
''Chanyeol'' diyorum. Test ediyorum. Yanakları kızarıyor.
''Evet.'' diyor kısa kesip. Her zaman net. Chanyeol'u hala seviyor.
Ne demem gerektiğini bilmiyorum. Konuşmayız biz. Omuz silkip ''Üzüldüm senin adına.'' diyorum.
''Eminim öyledir.'' Başını sallıyor. Bir süre ileri çıkardığı dizini gerginlikle sallıyor. İleri geri yürüme işine geri dönüyor. Bu sefer kendiyle hesabı çabuk bitiyor. Duraksayıp bir anda''Sen Minseok'u alırsan'' diyor. ''Ben de Chanyeol'u alırım.''
y.n: hiçbir şey vadetmeyen ucuz, klişe, gençlik draması, bitmiş mini bir fik ve fake dating(?) ilysm
yakında
sinemalarda
sarrrrrrrr başa
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sarmaşık (505)
Fanfiction''Ayırıyorum onları.'' Bıkmış gibi soluyor. ''Yardım et.'' Tereddütte kalıp boş boş suratına bakıyorum. Bir iki adım yaklaşıp ona garip bir kucaklaşma veriyorum. Elim sırtını ritmik olmayan birkaç tuhaf jestle pat patlıyor. ''İşte'' diyorum. ''Atlat...
