''Ayırıyorum onları.'' Bıkmış gibi soluyor. ''Yardım et.''
Tereddütte kalıp boş boş suratına bakıyorum. Bir iki adım yaklaşıp ona garip bir kucaklaşma veriyorum. Elim sırtını ritmik olmayan birkaç tuhaf jestle pat patlıyor. ''İşte'' diyorum. ''Atlat...
Salak salak etrafıma bakıyorum. Baekhyun'la yemekhanedeyiz ve yarım dakika öncesine kadar da yalnızız. Yalnız olduğumuzdan eminim. Baekhyun lokmasını çiğnerken yarım ağız sırıtıyor. ''Baekhyun'' diyor. Jongdae'ye karşımızdaki sandalyeyi işaret ediyor. ''Bölündü demin.''
Jongdae sırıtıyor. ''Oraya gelmemin bir sakıncası var mı?'' Baekhyun'un yanındaki sandalyeyi işaret ediyor. ''Ayırmak istemiyorum.'' Baş parmağıyla beni gösteriyor. Anlamaya çalışırken kaşlarımı çatıyorum. Baekhyun tabi tabi gibi bir şeyler geveliyor, yanındaki sandalyeden çantasını kaldırıyor.
''Jongdae-'' Kafamı kaldırıp Jongin'e bakıyorum. Masanın başında elinde tepsisiyle dikiliyor. Öfkeli. Dişlerini sıkıyor. ''Beklemeni söylemiştim.'' diyor. Gözleri benimle buluşuyor. Gözlerimi kırpıp yanımdaki sandalyeyi boşaltıyorum. ''Üzgünüm.'' Oturuyor.
Salak gibi suratına bakıyorum. Daha kötüsü bakmaya devam etmek istiyorum. O da bana bakıyor. Jongdae'nin beklentiyle bize baktığını fark ediyorum. Kaşlarımı kaldırıyorum. Jongin ensesini kaşıyor. Eğilip çenemi öpüyor. ''Selam.'' Geri çekilirken boğazını temizliyor.
Ne yapacağımı bilemiyorum. ''Selam'' diyorum.
Baekhyun'la göz göze geliyoruz. Kaşları havada sırıtıyor. Kızarıyorum. Jongin'e bakıyor. Jongin ''Hey'' diyor. Gözlerini kapatıp başını sallayarak ve gülümseyerek karşılık veriyor.
''Jongdae görünce tanışmak istedi.'' Gözlerime bakamıyor. Eli hala ensesinde.
''Denk gelemedik bir türlü-'' Jongdae fütursuzca lokmasını çiğnerken rahatça açıklıyor. ''Evde buluştuğunuz gün gelmek istemiştim aslında ama sapsın dediler.'' Baekhyun boş bulunup gülüyor. Kaşlarımı kaldırıyorum. Jongin başını iki yana sallıyor. ''Jongin'i rezil ediyormuşum filan, teorik olarak en önce ben gördüm gerçi seni.''
Gözlerimi kısıyorum. Hatırlamaya çalışıyorum.
''Karaokedeydik bir gece,'' Pilav çiğnerken Baekhyun'a dönüyor. ''Şansın bol olsun, biliyor musun orayı?''
Baekhyun dudaklarını büküp ''Çok duydum.'' diyor.
''Gideriz bir gün-'' Önemsiz bir şeymiş gibi ekliyor, Baekhyun kaşlarını kaldırıyor. ''Neyse-'' diye devam ediyor. ''Jongin de vardı. Kyungsoo geldi, şu iki tekerlisiyle-''
''Scooter-'' diyorum.
''Evet çok havalı.'' Başını sallayıp onaylıyor. Jongin sırıtıyor. ''Aldı götürdü Jongin'i odadan, şarkı söylüyordum, iyi söylerim, opera okuyorum bu arada-''