Buluşma

1.4K 42 0
                                    

Şebnemin Ağzından

Eve varmıştım. Anahtarları çıkarıp eve girdim. Doğruca yukarı odama çıktım. Kapıyı kapatıp ağlamaya başladım. Yalnızdım. Evde tek başıma ağlıyordum. Karanlık bastırmıştı. Odamdan çıkıp aşağı indim. Mutfağa girdim. Buzdolabında hiç birşey yoktu. En kısa zamanda alışveriş yapmam lazımdı. Buzdolabından süt ve dolaptan bardak aldıktan sonra tekrar odama çıktım. Odamda küçük bir oda vardı. Kapısı kapalıydı. Çekmecede odanın anahtarını alıp kapıya doğru yöneldim. Kilidi çevirip içeri girdim. Odada sadece dolap vardı. Dolabı açtım. Ve içinden 1 defter çıkardım. Geri odama girip defteri açtım. İçinde lisedeyken aşık olduğum çocukla ilgili herşey vardı. Selim İnandı o. Galiba beni tanıyamamıştı. Bugün kafede onla çarpışmıştık. Onu ilk defa öyle görmüştüm. Herzamanki haliydi. Saçları,kasları her haliyle çok karizmatikti. Bir kez daha gözlerimden yaşlar aktı. Defteri kapatıp geri yerine koydum ve kapıyı kilitledim. Yatağıma yatıp uzun bir uykuya daldım.

Telefonun çalmasıyla yataktan kalktım. Saat daha 09:00 dı. Kim bu saatte arardı ki. Numaranın isimsiz olduğunu gördüm. Telefonu açıp

"Şebnem Gürsoyun telefonu ve bu saate neden aradığınızı sorabilirmiyim. Hayır yani amacınız ne beni bu saatte kaldırıyorsunuz?"

Dedim. Telefondakinin daha kim olduğunu bile bilmeden onu azarlamıştım.

"Şebnem ben Selim. Hani çarpışmıştık. Numaranı bulmak saatler sürdü ama buldum."

Dedi. İçimi saran alev dahada hızlandı. Beni nereden hatırlamıştı. Çok merak ediyordum. Onu hağla seviyordum. Şuan kesinlikle gereksizliğin dibini sıyırıyordum. Ama ben Şebnem Gürsoydum. Özgüvenimi kazanıp tekrar cevap verdim.

"Pardon ama çıkartamadım."

Dedim. Bana büyük bir hızla

"Belliki huyundan vazgeçmemişsin   Şebnem Gürsoy. "

Dedi. Kesinlikle beni hatırlıyordu. Ne diceğimi bilmiyordum. En sonunda özgüvenimi toplayıp

"Eee ne bu dır dır çok mu önemli bu şey. "

Dedim. Bana sırıtır bir ses tonuyla

"Yaa Şebnem uzatma hazır ol seni almaya geliyorum."

Dedi. Ay ne tatlı ama bunu kabul etmelimiyim. Ciddi bir ses tonuyla

"Ay tamam bee gel."

Dedim. Tam telefonu kapatıyordum ki aklıma bir soru takıldı. Şaşırmış bir sesle

"Bir dakika yaa sen nasıl beni alıyorsun. Nerede oturduğumu nerden biliyosun?"

Dedim. Bir süre güldükten sonra

"Yaa ne bilim takip ettim yanii."

Dedi. Nee bu gerizekalı pis sapık beni mi takip etti. İnanamıyorum yaa. Kızgın bir ses tonuyla

"Yaa sen nasıl bi-"

Demeden telefonu yüzüme kapattı. Bu kim ki benim yüzüme telefon kapatıyor. Telefonu yatağa fırlatıp dolabın önüne geçtim. Biraz karıştırdıktan sonra üstü beyaz altı sarı olan bir elbise giydim. Elime geçirdiğim sarı-siyah çantayı alıp dışarı çıktım. Kapıyı kilitleyip arkama döndüm. Siyah bir jipin içinde sırıtarak oturmuş bekliyordu. Kapının önüne gidip beklemeye başladım. Fakat Selim gelmedi. En sonunda kapıyı açıp

"Eee Şebnem davetiye mi bekliyorsun? "

Dedi. Öküz yaa ama aynı derecede de çok tatlı. Bıkkın bir halde bakıp

"Selimcim nezaket evde kaldı galiba şu kapı niye açılmıyor. Hadi bi zahmet diyorum."

Dedim. Yanıma gelip kapıyı açtı bende sırıtarak içeri girdim. Hızla kapıyı kapattı ve sürücü koltuğuna oturdu. Başımı cama yaslayıp müzik dinledim...

~&~&~&~&~&~&~&~&~&~&~&~&

Arkadaşlar yb geldi. Okuyanlar için çok teşekkür ederiz. Artık yavaş yavaş votelerseniz çok seviniriz. Biz bu hikayeyi 2 kişi yazıyoruz. Ne kadar vote gelirse okadar çok yazarız. Sizleri çok seviyoruz sevgilerden bir demet görüşürüz.

Bizim Adımız Aşk-ŞebSel-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin