Arenadaki iki katılıcımcıyı izleyenler şaşkınlık içindeydi. Çünkü uzaktan izleyenler için bu ikisi de aynı kişi gibi gözüküyordu. İkisi de soluk tenliydi, siyah saçlı, kısa boylu ve kapkara kıyafetler içindeydi.
Daha iyi gözleri olan izleyiciler ise bu ikisi arasındaki farklılıkları kolaylıkla seçebiliyorlardı. İlkinin saçları havaya doğru dikikti ve alnını kapatan bir bandana takıyordu. Ve teni diğerine nazaran birazcık daha canlıydı. Diğerinin saçları yana yatıktı ve üzerinde kafatası olan ağzını örten bir bandana takıyordu. Ancak ikisinin arasındaki en belirgin özelliği herkes görebiliyordu. İkiside birbirine kuvvetli bir öldürme arzusuyla bakıyordu.
Takım Uremeshi odasında Kuwabara, namı-ı değer koca ağızlı ahmak, cama yaslanmış hangisinin Hiei olduğunu çıkarmaya çalışıyordu.
"OI! Yusuke! Hiei'nin bilmediğimiz bir ikizi mi var yada ben çift mi görüyorum?"
"Kuwabara, o koca ağzını çok açma derim yoksa Hiei buraya gelip ikiye ayırır." Yusuke, Kuwabara'nın kafasına vurup onu azarladı ama asıl amacı kendisinin de onunla aynı durumda olduğunu fark ettirmemekti.
"Durumun bu sefer böyle olduğunu zannetmiyorum Yusuke. Bayağı odaklanmış görünüyor. Rakibi her kimse güçlü olmalı." araya girdi Kurama ve ardından Yusuke'ye kurnazca bir gülümseme attı. "Ve bu arada solda duran kişi Hiei, Yusuke." Bunun üzerine Yusuke başını diğer tarafa çevirip yüzündeki kızarıklığı gizlemeye çalıştı.
"Hadi onu anladık. Peki neden Bayan Yukina bu kadar sessiz duruyor?" Kuwabara yanında bir heykel gibi Hiei'yi izleyen Yukina'yı gösterdi. Bilmediği şey ise Yukina'yla Hiei'nin kardeş olduğu ve Yukina'nın kardeşinin hayatı için içini yiyip bitiren bir endişe taşıdığıydı. Her zaman dövüş aşkı taşıyan biri olduğunu biliyordu ve bu nedenden dolayı fazla konuşmasalar bile aile diyebileceği tek insanı kaybetmekten korkuyordu. Sonunda bu turnuva sayesinde onla yakınlaşıp donuk olan bağlarını canlandırmayı umuyordu. Onu burda kaybetmezse tabi...
"Öf bee... herkesin haberi var, hala bu mal anlamadı." Elini yüzüne götürüp iç çekti Yusuke.
Diğer bir oda da başka bir kişi daha cama yaslanmış bu iki kişiyi dikkatlice izliyordu. Ancak diğerlerinin aksine onun sebebi şaşkınlıktan değil cayır cayır yanan bir öfkedendi.
"Örümceklerrr....." Kurapika'nin gri gözleri yavaşca kızıla döndü ve Nen'den yapılma zinciri elinde metaryelize oldu.
"Demek Zenex gerçekten de doğruyu söylüyormuş. Onlar da burdalar." dedi Leorio Kurapika'ya endişeyle bakarak.
"Hisoka, Illumi, Pitou, Karınca Kral, bir sürü güçlerini bilmediğimiz dövüşçü.... ve şimdi de örümcekler. Şansımız her geçen dakika daha da artıyor." dedi Killua. Bu turnuvaya zorla katıldığı için zaten morali bozuktu. Bütün bu herifleri burda görmek onu daha da huysuzlaştırıyordu. Özellikle de kardeşini.
"Ama bu iyi birşey değil mi?" araya girdi Gon.
"Ne demek istiyorsun Gon?" sordu Leorio.
"Daha önce örümceklerle hiç ciddi bir şekilde dövüşemedik. Şeyyyy.... Kurapika'nın yendiği adam harici. Şimdi hepsinin nasıl dövüştüğünü görmek için bir şansımız var." şaşırtıcı derecede zekice bir şekilde açıkladı Gon.
"Gerçekten de haklısın. Sen ne düşünüyorsun Kurapika?" Leorio Kurapika' yı girdiği öfke nöbetinden çıkarmak için sordu ama o gözlerini camdan ayırmamıştı bile. Sonsuzluk kadar geçen bir sürenin ardından Kurapika arkasını dönmeden sesi kinle kaynar bir şekilde cevap verdi.
"Bunların hiçbiri umrumda değil Leorio. Şu an aklımda olan tek şey yarım bıraktığım işi burda bitirmek." Kızıl gözleri yavaşça arenaya bakan bütün balkonları tarıyordu.
"Büyük ihtimalle diğerleri buralarda bir yerde maçı izliyordur."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rüya Turnuvası
FanfictionOne Piece , Naruto, Fairy Tail , Bleach , Dragon ball ve daha bir sürü evren gizemli bir adam tarafından bir dövüş turnuvasına davet edilir. Kazanan evrenin dövüşçülerinin bir dileği gerçekleşicektir. Kahramanlarımızdan biri bu turnuvayı kazanabile...