Gökhan dakikalar sonrasında dediği gibi eve geldiğinde koşarak merdivenleri inip yüzümde geniş bir gülümsemeyle kapıyı açtım ona. Normalde ailesi gecenin bir vakti bir yerlere izinsiz gitmesini asla onaylamaz. Ama benim için böyle bir şey yapması kalbimin pıtır pıtır atmasına sebep oldu.
Beni gördüğünde onun da yüzünde genişçe bir gülümseme belirmişti. Hayranlıkla kısılan gözlerine bakarak derin bir iç çektim. "Çok soğuk," dedi ve titreyerek içeri girdi. Ardından kapıyı kapatırken, "Ceket almazsan üzerine tabii soğuk seni salak," diye homurdandım. Bu saatte hava tabii ki soğukta ve manyak sıfır kol giyip gelmişti.
"Ee, öpüşme var dediler, geldik ama göremedim ben."
"Yukarıda göstereceğim ben sana şimdi." Aptalca bir gülümsemeyi yüzüne oturtup bana bakarken, "Kardeşim hala evde," dedim, gözlerimi devirerek, yürümeye başladım odama doğru. "Bilgin olsun."
"Hmm, bana bunu niye söylüyorsun ki? Aklından ahlaksız şeyler mi geçiyordu yoksa?" Arkamdan bana yaslanıp kollarını belime doladığında küçük bir çocuk misali kıkırdayarak odaya yürümeye başladım. Dudakları ensemde ufak hareketlerle oynamaya başladı. "Gökhaaan," derken onu ittirmeye çalışsam da kollarını belime daha da sıkı sarılıp kıvrılan dudaklarını ensemde gezdirmeye devam etti. Bu beni şımarttığından olsa gerek genişçe gülümseyerek ona döndüm ve kollarımı boynuna doladım. "Ne kadar sabırsızsın," dediğim sırada odama girmiş, kapıyı kapatmıştık bile. Onu kapanan kapıya yaslarken dudaklarımı dudaklarına sanki öpecekmiş gibi yaklaştırdım. O buna inanarak beni öpmek için hamle yaparken sırıtarak kendimi geri çektim. Nefeslerimiz yüzümüzü okşarken elleri belimi daha sıkı kavradı ve yeniden öpmeye çalıştı ama gülerek dudaklarımı yanağına bastırdım. Boynunda çaprazladığım ellerimi omuzlarına yerleştirip hafifçe parmak ucumda yükselip şakağına bir öpücük kondurdum. Öpücüklerim giderek aşağı kayarken ve derinleşirken o da elini bol atletimin altına koyup çıplak tenimi okşamaya başlamıştı.
Dudaklarım dudaklarına hizalandığında dilimi çıkarıp hafifçe dudaklarının üzerinde gezdirdim ve bunu yapmamla birlikte parmakları sertçe tenime saplandı. "Okan..." diye mırıldandığında onu öpüp geri çekildim. "Azıyorum, yapma."
"Ben de," diye mırıldandıktan sonra alt dudağını ısırarak hafifçe çekiştirdim. Beni belimden çekip kendine bastırdı ve ikimizin de sertleşmeye başlayan aletleri iki kumaş ardında birbirine temas etti. Boğuk ve kısık bir inlemeyi dudaklarına bırakırken vahşice hamle yapıp dudaklarımı dudaklarının esiri yaptı. Çılgınlar gibi öpüşürken beni geriye doğru götürmeye başladı. Dizlerim yatağa çarptığında beni geriye ittirip üzerime çıktı ve öpmeye devam etti. "Bir de kardeşim evde diyen sensin." Ukalaca mırıldanmayı da unutmamıştı, tabii ki.
Dillerimiz ıslak bir biçimde dans ediyordu. Bir yandan da delice birbirimize sürtünüyorduk. Birkaç gün öncesinde sadece birbirimize sürtünerek ulaştığımız mutlu sona bugün de ulaşmaya çalışıyor gibiydi.
Ama ben... Biraz daha ileriye gitmek istiyordum.
Onu altıma aldıktan sonra hızlıca üzerine çıktım. Elimi tişörtüne götürüp çıkarmasına yardımcı olduktan sonra aynısını kendime de yaptım. Ellerimiz çıplak tenlerimizde arsızca gezinirken öpüşmeye bir süre daha devam ettik. Ama karnında gezen ellerim kasıklarına kaymaya başladığında karnını huylanarak içine çekti. "N'apıyorsun?" diye sordu nefes nefese geri çekilirken.
"Hiçbir şey," diye mırıldanırken elimi iç çamaşırına sokmuştum bile. İnleyerek kafasını geriye attığında hafifçe uzamış kömür karası saçları beyaz çarşaf üzerine dağıldı.
"Oh, bu aşırı iyi hissettiriyor," diye söylendi boğuk bir sesle. Eşofmanı ve iç çamaşırı el hareketimi kısıtladığı için diğer elimle bel kısmından tutup hafifçe aşağı indirdim gereksiz kumaşı. Ve karşıma çıkan penis sadece ℅25 standartlarında bir şey değildi kesinlikle.
"Gökhan," diye mırıldandım hayranlıkla. "Bence senin yüzde yetmiş beş genlerin buraya kaymış oğlum bu ne?" Benim ilgiyle ona bakmam onu utandırmış olacak ki elleri benim pijamama kaydı ve benimkini de aşağı çekiştirdi.
"Seninkini görelim bakalım," dedikten sonra hızlıca üstüme çıktı. Altımda iç çamaşırı olmadığında gizli kalan son birkaç parçam da açığa çıktığında dudaklarımı ısırarak onun tepkisini izledim. "Çok tatlı lan bu," dedi, gülerek. "Küçük pembe bir şey."
"Sağ ol ya," dedim, gözlerimi devirerek. Yani kabul ediyorum, standartların biraz altındaydı ama normalde göze çarpacak kadar da küçük değildi. Ayrıca standartların üstünde olan penisinin yanında benimki tabii ki küçücük kalacaktı!
"Alındın mı sen," dedi, uzanarak beni öpmeye başlamadan önce. Kendini benimkinin üzerinde hafifçe kaydırmaya başlamıştı o sırada da.
"Sadece el işi, tamam?" dedim, onay almak istercesine. Biraz daha alıştıra alıştıra gitmek istiyordum. İkimizin de pişman olacağı bir şey olmaması gerekiyordu.
Kafasını sallayarak beni onayladığında boştaki elimi birbirine sürtünen penislerimize sarıp okşamaya başladım. Kafasını aniden arkaya atıp inlerken kız kardeşimin bizi duymuyor olmasını umup zar zor kavradığım ikiliyi diğer elimi de olaya katarak daha iyi çekmeye başladım.
"Ahmhhmm..."
"Nghnnn..."
Azgın iki ergen olarak inlemeler boğazımızdan dökülürken ikimiz de yavaş yavaş tırmandığımız tepeden düşmeye hazırlanıyorduk. Dudaklarım yakın olmanın getirdiği hareketlilik ile aralanırken ellerini iki yanıma koymuş olan Gökhan titreyek dirsekleri üzerine düştü ve o boşluk anında dudaklarıma sarıldı. Saniyeler sonrasında ilk gelen ben olurken dişlerim onun alt dudağını kavramıştı ve art arda altında kasılırken tüm hırsımı alt dudağından çıkarmıştım. Benim son can çekişlerim sırasında da Gökhan patlamış ve sıcak sıvısını göğüslerime ve karnıma sıçratmıştı. Tıpkı benim gibi.
Nefes nefese kendini üzerime bıraktığında, "Siktir Gökhan," diye mırıldandım. Devamını getiremeyecek kadar pelte olmuştu beynim.
"Siktir," dedi kafasını sallayarak. "Gerçekten siktir."
Ve o sırada korku dolu bir ses diğer odadan duyuldu.
"ANNNNEEEEEE!"
oh be!
smut uyarısı yapmadım çünkü hoşuma gitmiyor o uyarı. ayrıca spoiler oluyor ve sinirim bozuluyor. bölüm gün içinde gelir dedim birkaç saat geciktirdim ama hey! yine de ufak bir sürprizle burada...
ben kaçıp uyumaya gidiyorum
iyi geceleeeeerr
ŞİMDİ OKUDUĞUN
gossip ✘ gay
Historia Corta[tamamlandı] 055********: okan niye arkamdan konuşuyorsun ayıp değil mi orospu çocuğu [on dokuz haziran, iki bin on dokuz] ©vQuatris