2/ Two

171 18 24
                                    

HELLÖ NASIL GİDİYOR GENÇLER.
Ben bölümleri  yazarken pek beğenmiyorum ama siz okurken umarım beğenirsiniz. 💜

Jungkook şirkette gerek duruşuyla ve karakteriyle gerekse havalı davranışlarıyla neredeyse çoğu kız idollerin ağzının suyunu akıtıyordu.
İdol olacak yaşta müdürlük yapması ayrı bir olaydı zaten. Herkesin gözünde, hayatına 10-0 önde başlamıştı.

Müziğe adamıştı kendini. Müziğe aşık olan insanlara.. Taehyung'la 4-5 yıl önce tanışmış, part time işlerde çalışan bu liseli öğrencinin müziğe olan aşkını öğrenince "Yapımcı olursam seni mutlaka sanatçı yapacağım" diye söz vermişti. Ve istediği olduğunda söz verdiği gibi  Taehyung'un liderliğinde olan bir müzik grubu kurmuştu. TWENTYONE.

Çok büyük emekler vererek buraya kadar gelmişlerdi. 2 yıl boyunca gerek Taehyung'la gerekse diğer üyeleriyle sadece kendisi ilgilendi ve istediklerinden çok daha güzel bir başlangıç yaptılar.

Jungkook kurduğu grubun kendi şirketinin himayesinde yetişmesini istiyordu. Başka şirkette, üyelerinin köle muamelesi gördüğünü hissetmişti. Kendi kurduğu sistemle, kendi yaptığı şarkılarla başardıklarını görmek istiyordu. Bunun için çabalayıp en sonunda şirketini kurdu. Şimdi oraya geçme hazırlığındalardı.

Onlar bu heyecanı yaşarken başkan Hyun Bin de boş durmuyordu. Twentyone gibi ajansına kazandıran bir grubu kaybetmek istemiyordu. Hem de kendisinden küçük birinin öyle kaliteli bir grubu yönetmesine göz yummak.. O grubu Jungkook'un kurduğunu unutmuştu ve o grup üzerinde kendi hayallerini resmetmişti.  Kaybetmeyi de sevmiyordu, bu yüzden ne yapıp edip Twentyone'ı burada tutmalıydı. Tam hedefi amacı buydu şimdi.

Jungkook bu durumdan bîhaber başkanın dediği şarkıyı çıkartma çalışmalarına girmişti.
Üyelerin çalışmalarını kontrol etmek  için kareografi odasına girdi.

Çocukları çalışırken bulmuştu neyse ki. Kızması için bahanesi yoktu. Onun içeri girdiğini gören üyeler çalışmalarına ara verip yanına gelmişlerdi.

"Neden programı öne aldık?"
"Çok sıkıştırmadık mı?"
"Ne oldu bir sorun mu var?"

Her kafadan ayrı bir soru yöneliyordu.
Jungkook topluluk halinde duran üyelerden kafasını çevirip Taehyung'a baktı. O hiçbir şey demeden çoktan arkaya geçip oturmuştu.

Genç müdür kısaca hepsine yetecek bir cevap vermişti Taehyung'a doğru adımlarken..

"Ayrılmadan önce şirkete teşekkür etmeliyiz. Bu yüzden şarkınız burada yayınlanacak"

Üyelerden birisi "Yeni araba alabilir miyiz?" diye sormuştu o sırada. Jungkook Taehyung'un yanına oturduğunda  "Sizin için yat kiraladım bile." dedi gülerek. Ardından kafasını, ifadesini bozmayan Tae'ye çevirdi.

Üyelerin keyfi yerine gelmişti.
'Başkan Jeon' diye tezahürat bile oluşturmuşlardı odada.

Onlar kendi aralarında mutluluğunu yaşarken Jungkook Taehyung'a "Kafana takılan birşey mi var?" diye sordu.
Genç çocuk cevap vermemişti. Jungkook elini omzuna atarak,
"Sen hiçbir şey için endişelenme. İyi bir lider ol, yeter." dedi.
Biraz sessiz kaldıktan  sonra sözlerine devam etti Jungkook.

"Şu Min Sun. Onunla artık görüşme. Temizlemek kolay olmadı. Bir süre daha gazeteciler peşinizde olur. Yeni bir başlangıç yapıyoruz, bozmayalım."

Jungkook tek tek üstüne basa basa konuşmuştu.
Taehyung ise bütün bunlara tek kelimeyle cevap vermişti.
"Tamam."

Son zamanlarda Tae'deki ilgisizlik ve moral bozukluğu dikkatini çekiyordu ama yeni şirket işleriyle uğraşmaktan üyelerin günlük yaşantılarıyla ilgilenmeye hiç sıra gelmemişti. Taehyung sıradan bir üye de değildi..  Sözünü yerine getirmenin verdiği gururla Taehyung'u her gördüğünde övünmek geliyordu içinden. Onu böylesine parlayan bir yıldız haline getirdiği için.

Seukinsip | Jikook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin