Jungkook genç çocuğun "Müzik yapmayacağım" demesinden sonra başını iki yana sallayıp dolmaya meyilli kahvemsi gözlerin içine bakarak konuşmaya başladı.
"Müzik yapmayacaksın ama sokak performanslarını dinlerken için gidiyor öyle mi? Ritim de tutuyordun. Kendini neden kandırıyorsun? "
Jimin, karşısında duran tanımadığı adamın onu takip ettiğine inanamıyordu. Özel hayatına dahil olduğu için sinir olmuştu biraz da.
" Nee? Takip mi ettin beni, sen kimin nesisin ki beni takip ediyorsun?"
Jungkook, Jimin'in aksine sakin bir ses tonuyla gülümseyerek onu cevapladı.
"Ben mi? Sana albüm yapacak kişiyim."
Genç çocuk duyduğu cümleye ne tepki vereceğini bilmiyordu. Şaşırmıştı.
Jungkook'a anlamsız bakışlar atarken Jungkook Jimin'e yaklaşıp, tshirtünü parmağıyla işaret etti."Yedeği yok mu bunun? Bozuk süt kokuyor"
Jimin cevap vermeyip Jungkook'un üzerinden gözlerini devirerek yüksek duvardan aşağıya atladı.
"Dur nereye gidiyorsun?"
Arkasından gelen sesi duymamazlıktan gelip cevap vermemişti ilerlerken. Hızlı adımlarla merdivenlerden inip apartmandan dışarı çıktı. Yeniden umutlanmak istemiyordu. Şarkı söylemek, idol olmak onun için imkansızdı. Eğer bu teklifi kabul ederse boşa kürek çekmekten başka bir şey yapmayacaktı. "Hem kim taciz suçlusu bir insanı sanatçı yapar ki?" dedi içinden. Arkasından kendini takip eden adamın gerçekleri öğrendiğinde kendisine nasıl iğrenerek bakacağını az çok tahmin edebiliyordu. Belki de yanlış düşünüyordu. Aklı fazlasıyla karışıktı.
"Şu mağazaya girip üstündeki şeyi değiştir. Kokusu iki metre öteden geliyor ve berbat kokuyor."
Önüne geçip göğsüne elini koyarak onu durduran ele baktı Jimin. Ardından dikkatlice yüzünü inceleyen gözlere...
"Sana kim dedi beni takip et diye? Kokudan çok rahatsız oluyorsan peşimden gelme. "
Genç çocuk, Jungkook'u eliyle ittirip yoluna devam etmişti. Jungkooksa bunu umursamayıp arkasından yürümeye devam ediyordu. Bir taraftan da kendi kendine söyleniyordu.
"Bu çocukta görgü diye bir şey yok. Daha büyüğüyle nasıl konuşulur bilmiyor. Hem ben kimsenin peşinden bu kadar koşmadım. Napıyorum cidden Tanrım?"
...
" Tüm gün senin peşinde dolanmaktan bağazımdan bir şey geçmedi, acıktım ben. Bari beraber bir hamburger yiyelim."
Jimin ısrarla peşinden gelen bu genç adamın hamburger teklifini reddetmemişti, çünkü kendisinin karnı da baya acıkmıştı.
İkisi büfeye girdiğinde neredeyse tüm gözler bu ikilinin üzerindeydi. Jungkook bu durumu fark edip Jimin'e dönerek "Baya ünlüsün buralarda herhalde" dedi.
Jimin cevap vermeden boş bir masanın sandalyesini geriye doğru çekip oturdu. Jungkook da tam karşısındaki sandalyeye oturup, önüne düşmüş saçlarını geriye doğru attı.
"Şarkıları şaka olsun diye söylemiyorsun ve ayrıca giderin de var. Neden müzik yapmamakta ısrarcısın? "
Jimin yine genç adamın dediğine cevap vermeyip ve hatta başını bile kaldırmadan umursamazca, önüne gelen hamburgerden bir ısırık aldı. Jungkook ise bu hareketi görmezden gelerek sözlerine devam etti.
"Bir ihtimal diye soruyorum. Dolandırıcı falan mı sandın beni?"
Bir kaç saniye cevap gelir mi diye bekledi Jungkook ama boşunaydı çünkü karşısında oturan kişi umursamaz bir şekilde hamburgerini yemeye devam ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seukinsip | Jikook
Fanfiction- Genç müdür Jeon'un yok olmak istediği noktada başlamıştı her şey.. Jimin'in sesi, Jungkook'un yok olmuş hayatını yeniden başlangıç çizgisine getirmişti. U: Jimin S: Jungkook Seukinsip'in anlamı: Ten temasından doğan duygusal bağlanma. Başlangıç...