Sabah Yusuf'un anırmalarıyla uyandım.
A= ANIRMA APTAL!
Yusuf= Kalk lan!
A= Yo.
Yusuf= Hadi olm Berkcan geliyor.
A= Bu saatte?
Yusuf= Bu saatte dediğin saat zaten iki oldu.
Ani refleksle telefonuma baktım. Harbi saat ikiydi.
Gidip sabah rutinimi yerine getirdim. O sırada ise Berkcan gelmişti.
A= Hoşgeldin caneem.
Deyip boynuna atladım.
Berkcan= Hoşbuldum canem.
Güldük. Sonra yanımıza kahvaltı hazırlamaya çalışan Yusuf geldi. Bakın sadece çalışıyordu.
Yusuf= Hoşgeldin kanka.
Berkcan= Hoşbuldum da açım olum.
A= Yusuf hazırlayacak bakma bana öyle Berkcan.
Berkcan= Zehirlenmesek bari.
Bu dediğine ikimiz gülmüştük ama Yusuf bize düz ifadesiyle bakıyordu.
Yusuf= Komik miydi krdşm?
Berkcan= Hı hıı.
Gülüp mutfağa gittim. Gördüğüm manzara beni şaşırtmıştı. Ağzımdan sadece "oha" çıktı.
Yusuf= Ya böyle olur iştee.
Bu sefer o gülüyordu.
A= Şerefsiz.
Deyip Yusuf'un hazırladığı o mükemmel kahvaltı masasına oturdum. Berkcan yemeye başlamıştı bile.
Yusuf= Kaç günden beri yemek yemiyorsun yavaş lan.
Berkcan= Konko çok gozol olmoş.
Gülerek biz de yemeye başladık. Bir süre sonra doymuştuk ve ben de masayı toplamıştım. Oturma odasında boş boş oturmaya başladık.
Cama gelen minik taşla irkildim. Direkt cama çıktım. Doğukan'dı. nE?
Tek kaşımı kaldırıp Doğukan'a bakarken Yusuf ve Berkcan da cama çıkıp baktılar. Kıyamet is loading...
Yusuf= Bunun burda ne işi var lan?!
A= Ne bileyim?
Berkcan= Evi nerden buldu olum?!
A= Bilmiyorum.
İkisi de aynı anda bana baktı.
A= Ben söyleyecek değilim!
Doğukan aşağıdan konuşmaya başlayınca hepimiz o tarafa baktık.
Doğukan= Iki dakika gelsene!
Kendimi gösterdim. O da onaylarcasına kafasını salladı.
Yusuf'a yavaşça döndüm.
Yusuf= Gitmiyorsun.
A= Yusuf ikiniz de camdan bakacaksınız birşey olmaz.
Çatık kaşlarıyla bana bakmaya devam etti.
A= Hadi ama?
Yusuf= Ama bir yanlış hareketini göreyim o çocuğun!
A= Evi nerden bulduğunu soracağım. Meraklı değilim.
Deyip evden çıktım. Merdivenlerden inip Doğukan'ın yanına gittim.
Doğukan= Naber?
A= Evi nerden buldun?