Neml Sûresinin 39
'' Cinlerden bir ifrit, ”Sen yerinden kalkmadan ben onu sana getiririm ve şüphesiz ben,buna güç yetirecek güvenilir biriyim” dedi. ''
13.03.2013 Perşembe / 02:53
Seninle son kez konuşuyorum,sonkez yazıyorum.. Artık buna dayanamıyorum uyuyamıyorum,konuşamıyorum okula gidemiyorum yalnız kalamıyorum.Vücudumda bir çok yara ve anlam veremediğim şekiller var.Her gece onu görüyorum bana artık çok zarar vermeye başladı ve buna katlanamıyorum.Metin'nin son çare olarak diğer alemlerde ki iyi varlıklardan yardım isteme fikrini yapıcaz ne kadar başarılı olacağız bilmiyorum.Bu varlıkların kötüsü olduğu gibi iyisininde olabiliceğini öğrendik ve tek çaremiz onlar.Hoşçakal sırdaşım,hoşçakal tek dostum ölüm şu an çok yakınımda sanki...
Bölüm 1 -
Nisan ay'ı bitmişti artık..Gökyüzü o kadar muhteşemdi ki türlerini bilmediğim kuşların cıvıltısı,sanki çok uzaklardan gelmiş ve bana kendini anlatır gibi esen hafif bir rüzgar var içeride dolaşan.Yatak sanki bana sarılmış gitme der gibi bir rahatlık veriyor kalkacağım vakit.Ama kalkmalıydım finaller bitmiş,yaz başlamış ve artık dinlenme ve tatil yapıp eğlenme vaktiydi,daha net bir şekilde 1 senenin yorgunluğunu ve yoğunluğunu unutma vaktiydi artık.İstanbul Üniversitesi avcılar kampusünde okuyor Tarih öğretmenliği son sıınıf öğrencisiydim.Okuldan arkadaşlarımla birlikte çokca vakit geçirir araştırmalar yapar,farklı tarihsel ve sanatsal geziler yapar bilgiler toplardık.En zevkliside gizemli olan aşklar,şüpheli olan ölümler,tarih kokan savaşlar'ın doğruluğunu aslında nasıl olduğunu araştırarak öğrenmekdi.Tarihi çok severdik hepimiz aslında onun içinde bu bölümü seçmiştik ama tarihin gerçekten şu an kitaplarda yazdığı gibimi olduğunu merak etmek de en çok hoşlandığımız tarafı idi.
Kahvaltımı hızlıca yaptım.Asıl dert şimdi başlıyordu..Evet haklsınız doğru bildiniz kıyafet..Giyimine özen gösteren biriyim ama uyumlu olup olmamasına pek bakmam en sevdiğim renkler üstümdeyse sorun yok bu,mutlu olmam kendimi iyi hissetmem için yeterliydi.Siyah deri pantolonumu giydim,üstüne kırmızı kareli gömleğimi giydim deri montumu giydim ve babetlerim,tabi olmazsa olmazım siyah deri çantam..En sevdiğim renkdir siyah,mavi,kırmızı,turuncu ve yeşil.Saçlarımla uğraşmaya üşendim biraz olduğu gibi salık ve dağınık bir şekilde çıktım ve okula doğru yola koyuldum.Süleyman Peygamberin kitabına yeni başlamıştım Hz. Süleymanın sırları hep ilgimi çekmiştir.otobüste 9 10 sayfa kadar okudum.Okula geldiğimde bizim çocukları nerde bulucağımı hiç düşünmem.Okulumuz Küçükçekmece gölünün dibinde olduğu için hep göl kenarında ki banklarda oturur birşeyler içer sohbet ederdik.Hızlıca ağaçların içinden yanlarına gittim.Bizim tayfa tam kadro mekanda.Cem ve pınar gene sımsıkı sarılmışlar birbirlerine tanrılar gibi aşk yaşıyorlar çok mutlular.Selam verip oturuyorum yanlarına muhabbet okul bittikden sonra iş telaşı geçim sıkıntısı,sıkıcı konular yani en azından şu anlık düşünmek istemediğimiz şeyler.Çaylarımızı içerken tarikatımızın son müridi mustafa geliyor..Bizim arkadaş ortamımız için bulduğumuz bir lakap tarikat.Mustafa heycanlı bir şekilde yeni bir çalışması olduğundan bahsediyor farklı hastalıklarda insanların 24 saat boyunca gözlemlenmesinden hareketlerinden bahsediyor.Psikoloji bölümü okuyor ama onun psikolojisini kim kontrol altında tutucak onu bilmiyoruz.Çaylarımızı içmeye devam ederken akşam ortaköyde herzaman gittiğimiz Şahmaran adlı mekana gitmek için sözleşiyoruz,hem nargile içiyoruz hem kahve içiyoruz hem fal baktırıyoruz,tabi fal sonrası onu bildimi bunu attımı muhabbetleri.Erkekler için pek inandırıcı gelmez ama biz kızlar inanmasakda bir acaba deriz.Bahar şenlikleri başlamıştı.7 gün boyunca farklı gruplar farklı dj ler farklı sanatçılar bizlere harika geceler yaşatmak için okulumuza gelmişti.biraz eğlenmeye veriyoruz kendimizi okulun otoparkına kurulan konser alanına gidiyoruz.Dj Hüseyin Karadayı sahnedeydi çok iyi remixlenmiş türkçe şarkılara eşlik ediyoruz bağıra bağıra şarkıları söylüyoruz sanki bütün yılın yorgunluğuna karşı isyan eder gibi dans ediyoruz,bira içiyoruz.2 şer 3 er tane bira içtik alanda kafamızda hafif çakır keyif oldu onunda verdiği mutlulukla kendimizden geçtik.Serapla el ele tutuşmuş dans ederken arkalardan birisinin melek diye bağırdığını duydum.pek umursamadım 2. kez yine aynı ses geldi bu sefer daha yakındı.Ne olduğunu anlamak için arkama döndüğüm sırada omzumda bir el hissettim metin elinde bir fotograf makinası mutlu anlarımızı resimliyor anı olarak saklamak için bol bol resim çektiriyoruz.Karnımız acıktığında hemen ileride kurulan fast&food standlarına abur cubur atıştırıp tekrar alana dönüyoruz.İsteğimiz herşey mevcut.Tanrımm..Meğer ne kadar ihtiyacımız varmış böyle bir haftaya.saat 21:45 civarı okuldan çıkmaya karar verdik.Cem'in arabasına doluştuk tıkış tıkış 6 kişi.Ortaköye doğru yola koyulduk.Taksim meydanına geldiğimizde ışıklara takıldık.Kırmızı ışık o kadar uzun geliyodu ki sabahlicaz diye düşündüm bi ara..Tam ışıklarda Beklerken yanımıza arapça konuşan bir kadın geldi.Tek gözü kördü üstü başı çok kirli ve pis kokuyordu.Suriyeden ülkemize gelen mültecilerden biriydi.Birşeyler anlatıyordu tabi anlamıyorduk fakat tuhaf bir şekilde metin birşeyler sormaya başladı kadına.Metin Hataylıydı ve baba tarafı arapmış baba tarafından biraz arapçasıda varmış o zamana kadar bilmiyorduk hiç.Metin ses tonunu biraz yükseltti bağırmaya başladı kadına,sanki kadını daha önceden tanıyorda yanında istemiyor gibiydi.Kadın ses tonunu dahda korkunç bir şekilde sokarak yumruklarını sıkarak ve şiddetli bir şekilde metine birşeyler söyledi intikam alımak için yemin edermiş gibi yavaş yavaş uzaklaşıp gözden kaybolmaya başlarken tam o sırada etrafta kornalar çalmaya başladı kırmızı çoktan sönmüş yeşil yanıyordu ama biz sanki hipnozda gibi kadınla metini izliyorduk.Korna seslerinin artmasıyla kendimize geldik ve yola devam ettik..Metinin yüzü değişmişti..Bunu hepimiz farketmiştik ki cem lafa girdi direk..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Günlük
Paranormal'' Her kim bizden değil de,bizim yarattığımız bir varlıkdan korkar ise,biz onu ona musallat ederiz ''