12. Gizli Dünya

2.7K 245 499
                                    

3k olmamıza çok az kalmış hepinize çok teşekkür ederim meleklerim

40 oy= yb

Umarım hayalet okuyucularımız da artık yorum yapar...

İyi okumalar❤❤

Sabahın ilk saatlerinde yüzüme vuran güneş nedeniyle uyanmıştım. Göz kapaklarımı araladığımda ise sıcacık bir göğüste uyandığımı yeni fark ediyordum.

Jungkook gece boyunca uyumamış, korkunç bir rüya görerek uyandığımda sakinleşmem için saçlarımı okşayarak kulağıma güvende olduğumu fısıldamıştı. Bir vampirin yanında güvende hissetmem ne kadar normaldi?

Benim için asıl tehlike oyken gitgide ona bağlanıyordum. Bu cidden tuhaftı işte. Zaten baştan beri onun yanında kalbimin hızlanması başlı başına bir tuhaflıktı. Tamam önceden ondan korktuğum için böyle olduğunu düşünüyordum ama şimdi onun yanında güvende hissediyordum ve buna rağmen kalbim önceki kadar hızlı atıyordu.

Düşüncelerimi bir kenara bırakmamı sağlayan şey Jungkook'un hareketlenmesi olmuştu. Uyanmadığı halde panikleyerek göğsündeki ellerimi çekmiştim. O uyumaya devam ediyorken yüzünü inceliyordum farkında olmadan da olsa.

Doğruyu söylemek gerekirse yüzünü daha önceden bu kadar yakından gördüğüm halde hiç incelememiştim. Ten rengi bembeyazdı, burnu ve dudakları sanki bir sanatçının fırçasından çıkmış gibi kusursuz bir görünüme sahipti. 

Uzun perçemleri kirpiklerine düştüğünden rahatsız olmaması adına geri itmek için elimi uzattığımda bileğimi birdenbire kavradığı gibi vücudumu saniyesinde altına aldığında küçük çaplı bir çığlık atmaktan son anda geri dönmüştüm.

Korktuğum için göğsüm hızla inip kalkıyordu. Kaşları çatık bir şekilde bakıyorken surat ifadesi anında yumuşadı fakat hala yatağa sabitlediği bileklerimi sıkmaya devam ediyordu.

"Sen aklını mı kaçırdın?" Yüzü oldukça yakın olduğu için sıcak nefesi yüzüme çarpıyordu. Gözlerimi kaçırdım çünkü çok fazla dikkatli bakıyordu.

Kötü bir şey yapmamıştım aslında ama ses tonu sinirli olduğunu belli ediyordu.

"Üzgünüm ben-"

Daha cümlemi bitiremeden beni bölmüştü.

"Kemiklerini kırabilirdim ve sen üzgünüm diyorsun."

İç çektim. Yüksek sesle konuştuğu için her ne kadar kabahatim olmasa da suçluluk duyuyordum.

"Ama ben sadece rahatsız olursun diye yüzüne düşen perçemleri geriye itmek istemiştim."

Duraksadım. Kaşlarını çatmış beni izliyordu.

"Hem nereden bilebilirdim ki böyle bir tepki vereceğini."

Gözlerini kapatıp birkaç saniye öylece durdu. Farkında olmadan da olsa onu kızdırmıştım. Bu düşünce ceza verme olasılığı olduğu aklıma getiriyordu ve böylelikle korkudan titriyordum. Gözlerim dolmuştu ama ağlamıyordum.

Göz kapaklarını araladı. Daha sakin bir şekilde bakıyordu artık. İçim rahatladı biraz da olsa. Derin bir nefes aldı.

"İyi misin? Bir yerini incitmedim değil mi?"

Olumlu anlamda başımı salladım. "İyiyim." Bileklerimdeki ellerini gevşettikten sonra boynuma doğru eğildi.

"Buna sevindim."

Coeur Flétri: Jikook✔ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin