Remedy // Larry Stylinson

37

"Hayır, hayır, hayır-"

"Evveett!"

Louis elleri açık bir şekilde dizleri üzerine yavaş yavaş düşerken Harry ise elinde kolayla heyecanla ekrana bakıyordu.

Dakika 89'du. Liverpool 2-1 öndeydi ve Louis hayatında hiç kırılmadığı kadar kırılmıştı. Manchester United'ı desteklerken şimdi ise ağlayacak durumdaydı.

"Maçın bitmesine son on saniye." dedi Harry heyecanla. Heyecandan bardağı sallarken kola bardağın içinde bir girdap gibi dönüyor, içindeki küçülmüş buzun bardağın içine çarpmasını sağlıyordu.

"Ve maçı Liverpool kazandı!"

Spikerin sesi ile Harry sevinçle bağırırken Louis ise yüzünü elleri arasına gömmüştü.

"Kazandım, kazandım, kazandım, kazandım, KAZANDIM!"

Elindeki bardağı başına dikerken bir yandan göz ucuyla Louis'ye bakıyordu. Louis ise sadece o şekilde oturuyordu. "Louis, ben kazandım."

Louis sadece başını sallayıp onaylarken ses çıkarmıyordu.

Harry keyifle kalçasını sallayarak masadan cips alıp ağzına attı. "Ben kazandım."

Louis yine başını sallarken ellerini yüzünden çekmiyordu.

Harry ellerini kütletti. Sırıtmaya başladı bu sefer. "Şu anlaşma neydi? Tuttuğu takım kazanırsa o kişi üste mi geçiyordu yoksa ben mi yanlış hatırlıyorum?"

Louis boğuk sesle birkaç şey söylerken Harry biraz öne gelmişti. "Duyamadım? Tekrar söyle."

"Evet, doğru hatırlıyorsun."

Harry geri çekilip geri sırıtmaya başladı. "Peki ya ben tuttuğum takıma güvenmiyor muymuşum?"

Louis cevap vermezken Harry kahkaha atıp ağzına baharatlı cipslerden yine attı. Keyfi o kadar yerindeydi ki Louis ile istediği gibi dalga geçebilecekti.

"Ee, Louis? Ne diyordun?"

Louis ellerini hızla yüzünden çekip Harry'ye baktı. "Sen kazandın, tamam! İstediğin olsun."

Harry dayanamayıp yine gülerken ağzından cipsler çıkmasın diye elini ağzına koydu. Bukleli saçları terden karışmıştı ve kıvırcıkları daha belliydi. Louis ona hiçbir şekilde kızamıyordu.

Louis yerden kalkıp Harry'nin karşısına geçti. "Hangimizin üstte olması önemli değil ama yıllardır tuttuğum takım beni hayal kırıklığına uğrattı! Değer verdiğim şeyler neden beni yüzüstü bırakıyor?!"

Harry gülmesini durdurmak için alt dudağını ısırırken Louis'nin bu sevimli hâline dayanamayıp dudaklarını öptü. Louis, Harry'nin ağzından baharatlı cips tadı alırken elleri çoktan Harry'nin beline ulaşmış, oradan kalçalarına doğru ilerliyordu.

Harry huzursuzca ses çıkarıp dudaklarını çekti. "Unuttun mu? Bugün ben üstteyim ve lütfen kıçımı elleme."

Louis ağlamaklı bir inilti çıkarıp ellerini Harry'nin beline koydu. Harry bu sefer heyecanla ellerini Louis'nin beline koydu. Oradan yavaş yavaş kalçalarına doğru ilerletirken kendine engel olamadan şaplak attı.

Louis gözlerini irice açıp dudaklarını çekerken Harry ise gülüyordu. "Ne bakıyorsun öyle? Sen sanki yapmıyor musun?"

"Sadece... Bunu beklemiyordum. Yani bana şaplak atacağını."

Harry, Louis'yi çaprazındaki koltuğa itip düşmesini sağladı. Louis yutkunurken Harry üstündeki tişörtü atıp Louis'nin üstüne çıktı. Harry'den pek beklenmeyen bir performanstı.

Bukleleri Louis'nin yüzüne düşerken gözlerini kapattı. Yağlı ya da terli olsun, Harry'nin saçlarını seviyordu.

Harry ellerini Louis'nin beline koyup yerleşmeye çalışırken bacaklarını nereye koyacağını kestiremiyordu. "Bacaklarımı nereye koyacağım?"

"Kalçalarımın yanına koy. Öyle üstüme daha rahat uzanırsın."

Harry Louis'nin dediği şekilde yapıp bacaklarını koydu. Louis'nin üstüne uzanırken Louis ise nefesini tutmuş bir şekilde bekliyordu.

Harry ilk Louis'nin çenesini öptü. Oradan boynuna ilerleyip öpmeye başlarken Louis ise kısıkça inliyordu. Bir yandan da Harry'nin sonraki hareketini bekliyordu. "Bu şekilde iyi mi?"

"Evet, iyi gidiyorsun."

Harry ellerini Louis'nin belinden yine kalçalarına indirmişti. Kalçalarını sertçe sıktı. Louis bağırıp Harry'ye şaşkınca baktı. "Niye sıkıyorsun?!"

"Başka ne yapayım?!"

"Okşa!"

Harry ilk kaşlarını çattı. Sıktığı yeri bu sefer okşamaya başlayınca Louis biraz rahatlamıştı. "Üstte oluyor muyum?"

Bu sefer Louis kaşlarını çattı. "Nasıl yani? Hiç üste geçmedin mi?"

Harry alt dudağını gergince ısırdı. "Hayır desem çok mu pasif gözükürüm?"

Louis kahkaha atttı. "İnan bana bunu çok belli ediyorsun. Hareketlerin, hareketlerimin aynısı."

Harry dudaklarını büzdü. "Ne yapabilirim? İlk defa üste geçiyorum."

Louis biraz hareket edip Harry'nin elini kalçasına yapıştırdı. "Bu benim için de kolay değil. Bu benim ilk altta oluşum olacak." derin bir nefes aldı. "Sana davrandığım gibi davran bana."

Harry başını salladı ve başını eğip Louis ile dudaklarını buluşturdu. Louis kollarını Harry'nin boynuna dolarken Harry de kendini beceriksizce Louis'ye sürtüyordu.

Elleri tekrar hareket etmeye başladı. Bu sefer eşofmanının içine girip Louis'nin kalçalarını avuçladı. Louis tekrar irice gözlerini açarken Harry'nin elleri kalçalarını yavaş yavaş okşamaya başlamıştı.

Olacaksa olsun artık diyerek kendini rahat bıraktı Louis. Kasarsa canının acıyacağını düşünüyordu.

Harry'nin eli Louis'nin iç çamaşırına girecekken durdu. Dilini, Louis'nin ağzından çekip dudakları ile olan mesafeyi arttırdı. Elini Louis'nin eşofmanından çıkarıp kendini geriye attı. "Ben bunu yapamam."

Louis sadece Harry'ye bakıyordu. "Emin misin?"

"Evet."

Louis anladığını belirterek kaşlarını kaldırdı. Yattığı yerden doğrulup Harry'nin yanına oturdu. "Peki nasıl hissettin?"

"Heyecanlı ve seni taklid ediyormuş gibi."

Louis derin bir nefes aldı. "Ama anlaşmayı sen kazandın. Bunu nasıl hâlledeceğiz peki?"

Harry ileriye bakıp -yani televizyona- biraz düşündü. Anlaşma gereği üstte olması gerekiyordu.

Pekâlâ, anlaşmaya uyacaktı.

Louis'ye dönüp bir bacağını üzerine attı ve kucağına çıktı. Louis iri gözlerle kendisine bakarken kıkırdadı. "Anlaşmaya göre şu an üstündeyim, değil mi? Hâlâ anlaşmaya uyuyoruz."

Louis ilk gülümsedi. Ardından gülümsemesi sırıtmaya döndü. İkisinin elleri otomatikman ait oldukları yere döndü. Louis'nin elleri Harry'nin beline, Harry'nin elleri Louis'nin boynuna.

Louis, Harry'yi kendine yapıştırırken Harry ise kalçalarına Louis'nin üstüne koymuştu ve yavaş yavaş sürtmeye başlamıştı. Louis'nin gözleri yavaşça kapanırken Harry ise dudaklarını Louis'nin çenesine koydu. "Üstteyim."

"Evet, üsttesin."

İkisi de sırıtmaya başlarken dudakları sertçe birbirleriyle buluştu. Harry inleyip ellerini sıkıca Louis'nin boynuna dolarken Louis'nin elleri ise Harry'nin kalçalarını kavramıştı.

Ve bir süre sonra Harry, Louis'nin üstünde zıplıyordu. Sonuç olarak ikisi de anlaşmaya uymuştu.

ey kardeşlerim size sorarım; sizce bottomlinson yapar mıydım?

ama maksat bottomlinson destekleyen kardeşlerimiz de sevinsin