41

2.5K 249 54
                                    

Louis gururlu bir ifade ile hazırladığı masaya baktı. "Hepsini ben hazırladım."

Harry inanmayan gözlerle ilk masaya, sonra Louis'ye baktı. "Louis pizzaları Domino's'dan sipariş ettiğini biliyorum. Mutfakta kutuları duruyor."

Louis yüzü düşmüştü. "Yine de masayı ben hazırladım."

"Masada iki bardak ve iki tabak var. Çatal bıçak bile koymamışsın."

Louis gözlerini devirerek yerine oturdu. "Pizza dediğin elle yenir. Ayrıca bir şekilde katkım oldu, Harold! Yemek yapıp seni zehirlemek istemedim."

Harry en sonunda gülümseyip Louis'nin burnunu sıktı. "Tamam, kızma hemen. Teşekkür ederim."

Louis de aynı şekilde gülümseyip pizzasından bir dilim aldı. "Tatilde ne yapmayı planlıyorsun?"

"Hiç düşünmedim. Birkaç günlüğüne ailemin yanına giderim, onun dışında burada olurum. Sen?"

Louis ağzındakini çiğnemeyi bırakıp yuttu. Kolasından büyük bir yudum alırken ağzını peçeteyle sildi. "Aslında benim seninle konuşmak istediğim bir konu var. Hem de bununla ilgili."

Harry pizzadan ısırık alacakken bıraktı ve tüm ilgisini Louis'ye verdi. "Dinliyorum?"

"Beni yaklaşık bir hafta önce Charlie aradı."

Harry şaşkınca Louis'ye bakarken ağzından kabaca bir "Ha?" çıkmıştı. Louis gözlerini kapatıp yeniden açtı. "Annesi Marie'nin hastalığı ilerlemiş. Biz ayrıldığımızda Marie'nin durumu iyidi ama sanırım kötüleşmiş. Bir şekilde yeni numaramı bulup bana ulaştı."

Bir süre sessizlik oldu. "Neden?"

"Marie beni görmek istiyormuş."

Harry sandalyede arkasına yaslandı. "Neden seni görmek istiyor?"

"Marie beni çok sever, ben de onu çok severim. Annemden ayırt etmezdim açıkçası." derin bir nefes aldı. "Marie kalp hastası, Harry. Charlie ile olan birlikteliğim boyunca ilişkimizin bir kısmı Marie'yi hastanede beklemek oldu. Ben Londra'dan ayrılmadan önce durumu iyidi ama bu sefer kötüleşmiş." bakışlarını Harry'ye çevirdi. "Ciddi anlamda."

Harry üzülmüştü. "Peki ne yapacaksın?"

"Charlie beni aradı işte, Marie'nin hatrına gelmemi söyledi. Charlie'yi tanıyorum, Harry. Eğer işin ucunda annesi olmasa beni aramazdı bile."

Harry elini bardağına sıkıca sarıp kolasından büyük bir yudum aldı. Bir anda her şey üstüne gelmeye başlamıştı. "Londra'ya gideceksin yani?"

"Okullar kapandığı zaman geleceğimi söyledim."

Harry başını onaylayarak salladı. "Bana anlattığın için teşekkür ederim, Louis. Benden izin almana gerek yok, gidip ziyaret edebilirsin."

Louis içten bir şekilde gülümseyip Harry'nin elini tuttu. "Biliyorum, Harry. Ama ben senin de gelmeni istiyorum. Londra'ya gittiğimiz zaman seninle orada gezmek istiyorum. Beraber." Harry de Louis gibi gülümsedi. "Ayrıca yakın bir zamanda Marie ile görüntülü konuşmam lazım. Onu görmeden içim rahat etmeyecek."

Harry başını onaylayarak salladı. "Sorun değil, Lou."

Louis, Harry'nin elini öpüp geri bıraktı. "İşte şimdi rahatladım. Rahatça pizza yiyebiliriz."

Harry kıkırdayıp eline ısıramadığı dilimi aldı. "Bakalım Bay Tomlinson'ın özenerek hazırladığı pizza nasıl olmuş?"

"Çok uğraştım pizzalar için. Ellerimi hissetmiyorum."

Harry gülüp eline bardağını aldı. "Şerefe?"

"Şerefe."

İki öğretmen bira bardakları içine doldurdukları kolaları çarpıştırırken yarın okul olacağından dolayı içki içememelerine bir kez daha lanet ettiler.

Ya da, sanırım tek Louis lanet etti.

Remedy // Larry StylinsonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin