Bugün havada karabulutlar var . Ay yok , yıldızlar saklanmış . Telefonum var , kulaklığım ve bir de müziklerim . Uykum ise bir var bir yok gibi . Sonra kapattım gözlerimi . Rüyalar dünyasına gittim . Bembeyaz bulutlar vardı . Ben de bir beyaz bulutun üzerinde uyuyordum . Gözlerimi hafifçe araladım . Gökyüzünde şenlik vardı . Hemen merak edip bir buluttan diğer bir bulut üzerine zıplamaya başladım . Ayaklarıma değen yumaşaklığı hissettim . Pamuk gibi bir dokusu vardı . Ve nihayet o şenliğin olduğu yere ulaşmıştım . Bir de ne göreyim ki ay ve yıldızlar ordaydı . Sonunda bulmuştum onları . Ben aya doğru ağzım açık bir şekilde bakarken ay bana göz kırpmıştı . Daha sonra çevremi yıldızlar sarmıştı . " Hoşgeldin ! " dediler . " Hoşbuldum ! " dedim . Oturdum bulutun üzerine . Yarışmayı izliyordum . Gezegenler yarış yapıyorlardı . Mars ve satürn santraç oynuyor , Neptün ve Uranüs kaç sayfa kitap okuduklarını ve kitapların neyden bahsettiğini birbirlerine anlatıyorlardı . Merkür , Venüs ve Jüpiter sırasıyla ip atlıyorlardı . Ben de yaşam kaynağım olan dünyanın içinde bu güzel şeyleri hayran kalarak izliyordum . Ve cidden rüya olmalı ki yine omzumdan birisi dokundu . Artık bu kişinin kim olduğunu çok merak ediyordum . Hemen arkama dönüp baktım . Evet ordaydı . Tam arkamda tek boynuzlu atı ile bana bakıyordu . " Hadi gel gökyüzünde tur atalım . " dedi . Baya şaşırmıştım . İlk sokakta yanıma oturup benimle dans eden kişi . Şimdi de başka bir rüyamda gel gezelim diyordu hemde tek boynuzlu atla . Sonra " Tamam . " diyerek bindim tek boynuzlu ata . At koşmuyordu uçuyordu . " Peşimden niye geldin ? " diye sordum . Ama cevap vermedi . " Bak bulutun üzerine iniş yapacağım sıkı tutun . " dedi . Sonra indik attan . Ay ve yıldızlar saklambaç oynuyorlardı . " Biz de oynayabilir miyiz ? " diye sordum . Ay " Seve seve . " dedi . Kutup yıldızı sayıştırmaya başladı . " O çiti çiti , gökyüzü sarallesi , Venüs , Mars , Jüpiterik , siz bize geldinizi sevindik , güneşe gittik küllendik . " bu sayıştırma çok tanıdık geliyordu . Aynı kafiye ama farklı sözcükler vardı . Ebe ay olmuştu . Ay kapattı gözlerini ve saymaya başladı . Ben ise yorgun bedenimi bulutun üstüne attım . Ve gözlerimi açtığımda odamda yatağımın üzerindeydim . Kalkıp elimi yüzümü yıkadım . Masamın üzerinde duran sigara paketinden bir sigara aldım ve yaktım . Pencere kenarında sigara içmek bir başkaydı . Sigaramı içerken düşünmeye başladım . Neden iki gündür rüya görüyorum ? Bunlar rüya değilde gerçekse eğer ? Aklımı yemek istemiyorum . Bu soruların cevaplarını bulana kadar araştıracağım . Düşünürken kapı çaldı . Gece gece kim niye çalsındı ki benim kapımı ? Işıkları yakarak kapıya doğru hızlı adımlarla ilerledim . Kapıyı açtığımda bir demet dolusu kırmızı gül vardı . Üzerinde bir not vardı . " Yaşadıkların gerçek . Ve sakın korkma ki ben sana çok iyi geleceğim . Sevgilerimle sağlıklı kal FİKRİMİN İNCE GÜLÜ ! " yazıyordu . İsmini bilmedim bir adamdan çiçek almıştım . Daha yüzünü bile görememiştim . Çiçekleri bir güzel vazoya yerleştirip odama doğru gittim . Hava iyice soğumuştu . Hemen pencereleri kapatıp kendimi uykunun ellerine verdim .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gökyüzü ( Fikrimin İnce Gülü 🌹 )
Chick-Lit" Bazen huzur bulmak için gökyüzüne bakarsın . " M . A 🌹