Girl With Love [jenmin]

o n i k i

Bol bol yorum demek daha çok bölüm demek. Muah!

Jimin arkadaşlarının peşinden gidip buldukları en uzak masaya otururken onlara şükretti çünkü burası acayip kalabalıktı. Partiydi ama Hera bütün şehri toplamışa benziyordu.

Telefonu şaşırtıcı bir şekilde titremiyordu. Mesaj gelmiyordu. Jennie ya uyuyakalmıştı ya da akıllanmıştı.

" İçmeyin. " dedi Jin. " İçecekseniz su için, meyve suyu için. "

Jimin hüsranla içki tepsisine bakarken Jin'in de haklı olduğunu biliyordu. Her ne kadar partisine gelmiş olsalar da Hera'ya güven olmazdı.

Jimin yüzünü sıvazlayıp saçlarına elini soktuğunda piste baktı. Herkes çılgınlar gibi dans ediyordu. Birbirine değen çok beden vardı. Rahatsız olmuyorlar mıydı?

Hera onlara doğru gelirken açık elbisesi Jimin'in tek kaşının kalkmasına sebep oldu. Abartıydı, hem de çok fazla. Zaten güzel kızdı. Açık giyinmesine gerek yoktu.

Hera hafifçe önlerinde eğilip selam verdiğin Jimin başka bir yere baktı.

" Hoşgeldiniz. Geldiğinizi gördüğümde çok sevindim. "

Hera hepsine teker teker baktıktan sonra Jimin'e baktı. Jimin de kaçırdığı gözleriyle ona bakıp bir şey demesini bekledi ama Hera bir şey demeden yanlarından ayrıldı.

Uzun bir eğlencenin ardından pasta kesme kısmına geldiklerinde en heyecanlı olan kişi Jin'di. Acıkmış olmalıydı.

Pasta kesildikten sonra herkes yine eğlencesine dönerken karşılarındaki koltuğa küçük bir çanta atıldı. Jimin yere baktığı için kim olduğunu göremedi. Partideki kızlardan biri yine aralarından birine gelmiş olabilirdi.

" Geç mi kaldım? "  diye bir yüksek ses duyuldu.

Jimin o anda küfür etti ama ortamdaki yüksek sesten duyulmadı. Gözlerini kaldırdığında sesinden tanımış olduğu Jennie ona gülümseyerek bakıyordu.

" Kaos çıkarmaya mı? " dedi Yoongi.

Jennie Yoongi'yi duymayıp karşılarına otururken Jimin onu incelemekten kaçındı. İstediğini yapabilirdi. Sonuçta bu partiye o da davet edilmişti. Başka bir yere oturmamasının sebebi tanıdık başka biri olmadığı için olabilirdi. Burada güvendeydi.

Ah! Jennie hiç ortama bakmazdı ve Jennie kendini koruyabilirdi.

Hera masalarda dolaşırken Jimin ve arkadaşlarının masasında tanıdık bir yüz görmesiyle yüzünü buruşturdu ama hemen kendini toparlayıp Jennie'ye " Hoşgeldin. " dediğinde Jennie elini sallayıp onu tınlamadı.

Jennie garsonun tepsisinden içki kaparken Jimin uyarmak için ağzını açtı ama buna hakkının olmadığını anlayınca sustu. 

Jennie buradaki herkesten daha sade, günlük şeyler giyinmişti. Hangi kız partiye giderken kot pantolon ve beyaz tişört giyinirdi ki? Ama o her haliyle güzeldi. Eski sevgilisi olmasına rağmen bunu diyebiliyordu, evet.

Jimin'in arkadaşlarından bazıları lavaboya bazıları da piste giderken Jimin ile Jennie yalnız kaldı. Jennie şaşırtıcı bir şekilde sadece oturuyordu. Arada telefonuna, piste bakıyordu. Tabii ki Jimin'den de gözünü çekmiyordu.

Jimin kollarını bağlayıp eğlenceye bakmaya devam ederken Jennie karşı koltuktan kalkıp Jimin'in yanına oturdu. Jimin sonunda Jennie'ye bakıp " Geldin dibime oturdun. " dediğinde Jennie " Ben senin her zaman dibindeyim. " dedi.

Jimin " Doğru. " dediğinde Jennie " Bu ortam eğlenceli mi sence? " diye göz devirdi.

Jimin kafasıyla pisti işaret edip " Baksana, eğlenen eğleniyor. " dediğinde Jennie " Zamanında bizde eğlenmiştik. " diye gönderme yaptı.

Jimin yutkunup o anı hatırlamamaya çalıştı. Her yerde Jennie ile anısı vardı resmen. Jennie bunları unutmaktan kaçınıyordu. Jimin'in aksine.

" Kulağıma beni hiç bırakmayacağını fısıldamıştın. " dedi Jennie elleriyle oynarken. " O kadar gürültüde yine duyduğum tek şey sendin. "

Arkadaşları neden bu kadar gecikmişti ki?! Jennie eğer susmazsa Jimin anılar denizinde boğulmaktan korkuyordu. Anılar sıkmıyordu, acıtıyordu sadece.

Jennie ayağa kalkıp Jimin'in kulağına yaklaştı.

" Seni hayal edip dans etsem yine o anı yaşar mıyım? " dediğinde Jimin onu tekrar koltuğa çekip " Otur şuraya. " dedi sinirle.

Jennie kahkaha attığında Jimin derin bir nefes verdi. Gerçekten bu kız delinin tekiydi.

" Baksana Hera burayı gözetleyip duruyor. " dediğinde Jimin " Eski sevgilisiyle neden yan yana oturuyor diye düşünüyordur. " dedi.

Jennie kaşlarını çatıp " Biz eski sevgili olabiliriz ama düşman değiliz. " dediğinde Jimin alayla gülümsedi.

Jennie Jimin'in gülmesini görünce sinirlerine hakim olamadı ve ayağa kalkıp çantasını kaptı. Gitmeden önce Jimin'in meraklı yüzüne bakıp " Senin için şu lanet partiye geldim ve senin yaptığına bak! " dedi ve mekandan çıktı.

Jimin şaşkınlıkla Jennie'nin peşinden baktı. Bu kadar sinirlenmesi ve fevri davranması tabii ki şaşırtıcıydı.

Saat aklına geldiğinde geç olduğunu fark edip ayağa kalktı ve o da mekandan çıktı. Ara sokak bir yerde bir kızın yalnız başına kalması kadar kötü bir şey yoktu.

Jennie bacağını sinirle sallayarak taksiyi bekliyordu. Jimin boğazını temizleyip yanına geldiğinde Jennie " Yerine dön. " dedi.

Jimin onun kolundan tutup kaldırımın ucundan çektiğinde Jennie " Bırak! " dedi.

Jimin " Ne oldu birden? " dediğinde Jennie kolunu kendine çekip " Benden nefret edişini hissettim. Yeterli bir sebep değil mi? " dedi.

Jimin elini ensesine atıp " Bak sinirlerin bozul- " diyeceği sırada " Ne siniri? " dedi Jennie fısıltı halinde. Fısıltısı o kadar acıydı ki bağırsa bile bu kadar etki etmezdi. " Aşığım diye önüne yattım resmen. Sen ne yaptın? Üstümden ezip geçtin. Hep yaptığın bu değil mi? "

Konu genellemeye kayınca Jimin derin bir nefes alıp " Jennie sen herkese zarar verirken ben seni nasıl tekrar sevebilirim? " dediğinde Jennie gözleri dolmuş bir şekilde gülüp " Sorun da bu ya; beni sevmeyi bırakmışsın. " dedi.

Jimin ellerini cebine sokup etrafına baktı. Bu laflar onu rahatlatacaksa istediğini söyleyebilirdi.

Jennie " Bak! Mekanda birini dövdüm mü? Hayır! Dövebilir miydim? Evet! " dedi.

Jimin onu dinlemeye devam ederken Jennie " Artık peşinden koşmayacağım. " dedi. " İstediğini yap. "

Jennie korna çalan taksiye binmeden önce " Al, senin istediğin oldu. " dedi.

Jimin'in sesini kesen araba kapısının kapanma sesi oldu. Bugün daha ne kadar şaşıracaktı merak ediyordu.

Team Jiminciler?

Team Jennieciler?

Team jenminciler?

Team herminciler?

Team YAZARCILAR? Yehuuuuuuuu!