Kahveyi alan adamın arkasına dokunduğumda dönmemişti. Tekrar daha sert bir şekilde omzuna dokunduğumda aniden arkasına dönüş yaptığında irkilsemde belli etmedim. Siyah saçlı mavi gözlü beyaz tenli biriydi. Kabul yakışıklıydı ama beni ilgilendiren kısım kahveydi. Başka bir bakala gidebilirdim fakat bir sonraki market baya uzaktı. Adam tek kaşını kaldırarak soru soran gözlerle bakıyodu. Yanımda defterim olmadığından ona kahveyi sonra kendimi işaret ettim. Adam anlamaz gözlerle bakarak" konuşsana kızım. Konuşma özürlü müsün." Genellikle böyle tepkiler aldığımdan artık alışmıştım. Yalan söyleyecek veya ağlayacak değildim. Sonuç olarak konuşma engelliydim. Umursamaz bir şekilde kafa salladığımda, adam "kızım konuşta ne dediğini anlıyim, böyle işimiz zor. Derdin neyse söyle!"
Diye biraz bağırarak konuştuğunda biran onunda beyinden engelli olduğnu düşündüm. Anlamıycağnı anladığımda elimi boşver gibi sallayarak, bakkaldan çıktım. Şuan ya eve gidecektim yada başka bir bakkala. Şuan evd gitmek daha cazip geldiğinden adımlarımı eve doğru hareket ettirdim.---
Eve geleli yarım saat geçmeden. Kapı zili kulağımı doldurdu. Kapı deliğinden baktığımda bakkaldaki adamla karşılaştım. Ne işi vardı burda? Bana birşey yaparmı?diye düşünürken bu seferde kapıya bir kaç kez vurdu. Ne olabilirki?diye düşünerek kapıyı biraz araladım. Adama şaşkın ve soru soran bakışlarımı attığımda, adam nihayet konuşmuştu."Merhaba, burada neslihan adında biri oturuyomu?"diye nazik bir şekilde sorunca aslında biraz şaşırdım. Bakkaldaki adam değil galiba diye düşündüm fakat sonra kendime geldim, bir dakika işareti yaparak odamdan bir defterle bir kalem aldım. Deftere açıklayıcı birkaç cümle yazıp adama defteri uzattım."öncelikle burada Neslihan diye biri yaşamıyor. Bir kaç bilgim var fakat size bilgileri aktarmam için bana belli sebepler sunmalısınız. Bu arada konuşma engelli olduğumdan deftere yazıyorum umarım anlamışsınızdır." diye resmi bir yazı yazmıştım. Adamın gözlerinde biran şaşkınlık dalgası geçsede bende şaşırdım çünkü genellikle insanlar şaşırmaktan çok gözlerinde acı ve aşşağılayıcı bakışlar olurdu. " Neslihan benim teyzem. Neslihan Güzel, kardeşi yani annem Sena Güzel'in çocuğu Berk Ateş. Annemle babam ayrı olduğundan annem kızlık soyadını yine aldı. Bu yeterince açıklayıcı oldu bence." diye benim gibi resmi ve oldukça soğuk bir konuşma yapmıştı. Deftere tekrar yazdıktan sonra yine defteri adama tuttum."Ben burada üç senedir oturuyorum. Ben taşınmadan öncede Neslihan hanım burada oturuyodu. Evi satın almadım kiralık evin sahibi Neslihan hanım zaten biliyosunuzdur. Heray kirayi almak için gelir. Telefon numaranızı verirseniz ona verebilirim." adam bir süre kağıda baktı, ardından bakışları yüzüme çıktı bir süre hangi duygu içerisinde baktığını anlamadım ama sonra anladım. Bu bakışlar özlemin ' ta kendisi idi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kar Tanesi(ara Verildi)
Teen Fiction-Kar taneleri insana benziyo. Hepsi eşsiz ve güzel. -Bence benzemiyor. -Neden? -Bütün insanlar güzel değil. -Hayır, sadece bazılarının içi güzelken bazılarının dışı güzel... #9 engelli #356-huzur #446-huzur #163-huzur