even when you couldn't

1.3K 216 63
                                    

bilinmeyen numara: Yarın babam sizin oraya gelecek...

ben: ehehe, öyle olacak galiba :'D

bilinmeyen numara: Gerçekten hiç endişelenmiyor musun?

ben: neden endişeleneyim ki?

bilinmeyen numara: Bana inanmadığın için?

ben: hayıııııır sana inanıyorum, gerçekten

yarın baban beni alıp götürecek ve

annem onun verdiği parayla bolluk içerisinde yaşayacak.

ve sen de yeni sağlıklı gözlere sahip olacaksın

bilinmeyen numara: Kendini feda ediyormuş gibi mi hissediyorsun yani?

ben: sanırım evet.

şimdi yine seni seven insanları düşünmelisin öğütlerine başlama hyunjin.

beni seven bir insan yok. bırak, bir işe yarayayım bari.

bilinmeyen numara: Hayır, ben varım.

ben: anlamadım?

bilinmeyen numara: Ben seni seviyorum Minho

Hayatından bu kadar çabuk vazgeçemezsin.

ben: kes sesini aptal

ben de seni seviyorum ve önemsiyorum, bu yüzden sana gözlerimi veriyorum ya

daha iyi bir hayat yaşaman için.

benim için de yaşayacaksın yani! ben hareketli biriyimdir, sürekli lunaparklara falan gitmeyi unutma hyunjin!

bilinmeyen numara: Minho.

Böyle olmak zorunda değil. Hala kaçma fırsatın var.

ben: kaçmayacağım hyunjin. eğer kaçarsam, nereye gidersem gideyim pişmanlık içerisinde yaşayacağım.

ama son olarak... yani senden bir şey isteyebilir miyim?

bilinmeyen numara: Tabii ki. Nedir?

ben: bana bir fotoğrafını atabilir misin... sanırım seni bir daha asla göremeyeceğim.

bu yüzden, en azından bir kere olsun görebilmek istiyorum

bilinmeyen numara: Şey ama son iki yıldır hiç fotoğraf çekmedim.

Hastalığımın ilk başladığı zamanlardan kalma bir tane var. Elina şimdi o fotoğrafı arıyor.

ben: fark etmez.

bekliyorum

bilinmeyen numara: Gözlerimi o zamanlarda bile zor açık tutabiliyordum, sızlıyorlardı.

bilinmeyen numara: Gözlerimi o zamanlarda bile zor açık tutabiliyordum, sızlıyorlardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

ben: hyunjin

gülüşün o kadar sıcak ki...

bilinmeyen numara: Öyle mi dersin? Sadece piyano kursundaki öğretmenim bana bir fotoğrafımı çekmemi önermişti.

Çevremdeki insanlar sürekli o aptal kameraya gülümsüyorlardı ve ben de herkesin mükemmel bir oyuncu olduğunu düşünmüştüm

ben: öyleyse sen de çok iyi bir oyuncusun.

bilinmeyen numara: Sanırım teşekkür etmeliyim.

ben: hyunjin ben

teşekkür etmek istiyorum.

beni uyardığın ve yaşamımı önemsediğin için

çok teşekkür ederim.

dün kız arkadaşımdan ayrıldım. çok kırıcı laflarla yaptım bunu çünkü benden nefret etmesini istedim.

eğer yarın bana bir şey olacak olursa üzülmesini izlemedim.

annemle de kavga ettim. zaten beni çok sevdiği yok.

bilinmeyen numara: Resmen intihar ediyorsun Minho.

Arkanda hiçbir şey bırakmamaya özen göstererek

ben: yanılıyorsun hyunjin.

arkamda sadece bir kişi bırakmaya çalışıyorum.

benim için üzülecek olan tek bir kişi.

bilinmeyen numara: Ben... Seni seviyorum Minho. Keşke her şey daha farklı olsaydı. Keşke daha farklı yoldan tanışmış olsaydık.

ben: seni seviyorum hyunjin. ve umarım, sana olan sevgim, ikimizi ayakta tutacak kadar yeterli olur.

bilinmeyen numara: Ne demeliyim ki?

Keşke... Keşke ikimiz her zaman bir arada olsaydık.

ben: zaten öyle olacağız hyunjin.

bilinmeyen numara: Ne demek istiyorsun?

ben: sen benim gözlerimden dünyaya bakacaksın.

benim gözlerim yardımıyla yeni kişiler tanıyacaksın, yeni kişiler seveceksin

benim bir parçamla yaşamına devam edeceksin.

bilinmeyen numara: Gözlerin. Çok güzeller Minho.

ben: öyleler.

maalesef.




- ̀ polarisˊ-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin