ÇÖPÇATAN

1<BÖLÜM>1

Medya- Çöpçatanımız

Kız tanıdık geldi demi. Acaba kim? Anlamasıda baya zor ya(!) Bak sen şu işe...

Neyse hadi kitabı okuyun.

"

Aşkıııımm! Birtaneeemmm, kuzuummm. Nerdesin hayatımın anlamıııı."
Bunları söylerken gözümden bir damla yaş geldi. Oturup ağlamamak için kendimi zor tutuyordum.
"Meeert. Buraya gel ergen kılıklı şey!"
Mertin odasının kapısı açılınca sırf havalı olsun diye arkamı döndüm. Ona hesap soracaktım.
"Ne var lan."
Bide bağırıyo. Bak bak bak hem suçlu hem güçlü.
"Çabuk sevgilimi bana geri ver."
"Yiyosa gel al 'sevgilini'."
Sevgili ye vurgu yapmıştı ve Sinirlerim tepeme çıkmaya başlamıştı. Demekki arkama hızlıca ve havalı bir şekilde dönüp ona öldürücü bakışlar atma vakti gelmişti. Ve evet ona hızlıca döndüm. Ama annemin halı yıkadığı dönemdeydik ve geçici süreliğine yere örtü sermişti.

Acaba o örtü kimin ayağına dolandı?

Yüzüm soğuk yerle tokuşunca bir hayvanın anırdığını duydum. Pardon Mert'miş.
Kafamı hızlıca Mert'e çevirdiğimde gülmeyi kesip gözlerini kocaman açmış ve bir adım geriye gitmişti. Sanırım yine chucky'e dönmüştüm.
"Mert-sana-onu-ver-dedim."
Duvarla bir olmuş Mert bana korkuyla bakıyordu çünkü yapabileceklerimi biliyordu.

15 yaşındaki bir ergeni tek bakışımla böyle korkutabiliyorsam yapabileceklerimi siz düşünün.
"T-tamam bekle."

Hihihihi zafer!

Birtanemi almış bana doğru yaklaşıyordu ki bir anda durup gözlerini kıstı.
"O düşündüğün şeyi yapmayacaksın değil mi?"
Bende gözlerimi kıstım.
"Eğer aşkitomu ellerime güvenle bırakmassan yapıcam."
Mert onu sapa sağlim ellerime bırakınca ani bir şekilde gülümsedim ve "teşekkürler tatlım." diyip ona öpücük attım. Sonrada zıplaya zıplaya odama doğru gittim. Yatağa zıplayıp bir güzel yayıldım.

Seviyorum bu yatağı be. Yumuşacık. Hiç üzmedi kendisi beni.

Aşkitomun kapağını dikkatlice açtım ve açma tuşuna bastım. Şifremi yazdım veee 'şifre yanlış' yazısı. Eveet şimdi dizime kaldığım yerden deva-
Bi dakka ya ne yanlış ne yanlış?

Evet oluyo. Kızardığımı hissedebiliyorum. Her an o ergenin üstüne atlamak için hazırım.

Odamdan çıktım ve hızlıca Mert'in odasına girdim. Odada yoktu!

"Annee ben çıktım."
Aha. Evden kaçıyo. "Kaçamazsın hiçbiryere. Yedim lan seni gel buraya."
Dış kapıya doğru koşmaya başladım. Ama yetişemedim. Sinirle odama geri döndüm. Laptop'u açıp şifreyi düşünmeye başladım. Koyabileceği en mantıklı şifre sevgilisiydi sanırım. Selin yazdım ve hoşgeldiniz yazısı çıktı. Ah biliyorum çok zekiyim.

Google amca saolsun anında dizime kaldığım yerden devam etmeye başladım.

***3 saat sonra***

"Kıızz yeter artık. Kalk şu internetin başından. Vallaha keserim kabloyu."
Yanlış anlamayın internetimiz kablolu değil. Prize takılı olan modemin kablosundan bahsediyo.
"Off. Tamam kalktım ya!"
Annemin bunu yapacağını bildiğimden dolayı-çünkü daha önce yaptı- kalktım. Salondaki üç kişilik koltuğa yayılıp elime kumandayı aldım.

Iyğk evlilik programı. Bunlar iki kişinin arasını yapmayı bilmiyo.

En iyisi benim ulan!