ÇÖPÇATAN

2<BÖLÜM>2

Medya: Mert'in aldığı kolye

"Nolur yapma. Kurban olduğum yapma lütfen. Hem bak ne istersen yaparım. Ya zaten bulmuşsun şifreyi neden bu kadar uzatıyosun?"

Mert bacağıma yapışmış bana yalvarıyordu. Ergen kılıklı şey nolcak.

"Mesele şifreyi bilip bilmemem değil. Bana komplo kurma-. Bi dakka ne dedin sen bakiyim."

O da ne dediğini anlamış olucak ki anında R çekti.

"Ne dedim? Bişey demedim ya."

"Dedin dedin. Ne istersen yaparım dedin."

"Ha öyle mi demişim. Ya onu ben demedim ağzım dedi."

"Selin'e de ben demicem zaten ağzım dicek."

"Tamam tamam. Ne istiyosun."

Zafer gülümsemesi yaptıktan sonra isteklerimi saymaya başladım.

"Şimdi bakkala gidiyosun ve kendi paranla bana bir nutella,bir- hayır hayır iki paket, ama en büyük paketinden cips,iki tane didi alıp geliyosun." dedim kendi paranla kısmına vurgu yaparak. Devrik cümle kurdum dikkatinizi cımbızla çekerim.

İstemeye istemeye de olsa odasına kumbarasından para almaya gitti. Ben ise herzamanki gibi zıplayarak odama gittim.

Şimdi planım basit. Önce kankiştom la esinti nin arasını yapmam lazım. Hahah. Nasıl espri. Esinti, anladınız mı? Rüzgar ya adı hani ahahaha.

Neyse tamam sustum.

Bu iş bittikten sonra laptop tan dizime kaldığım yerden devam etmem lazım.

Hadi başlayalım. Ayy çok zevkli bi iş ya. Çok seviyorum bu mesleği.

Telefonumu elime alıp okuldaki Esma'yı aradım.

"Aloovv. Ayaklı gazetem."

"Efendim çöpçatanım."

"Bana birinin numarası lazım Esma'cım. Hani Rüzgar varya."

"Evet okulda bi tane Rüzgar var zaten. Bi saniye ver defterimi alıyim."

Evet. Kız defter tutuyo. Bütün herşeyi oraya yazıyo. İlk 23 sayfası okuldakilerin telefon numarasından ibaret. Gerisi dedikodu. Okulca psikopatız maaşallah...

"Hah buldum. Hazır mısın söylüyorum bak."

"Evet söyle tatlım."

"05*********"

"Çok teşekkürler tatlım."

"Ne demek canım."

"Seni seviyorum hadi by."

Iyy. Hiç sevmiyorum şu kızı. Gıcık. Lise hayatımın ilk senesinde bilerek ve isteyerek saçıma sakız yapıştırmıştı. Nedeni ise güzelliğimi(!) kıskanması işte. Yani sebebi kesinlikle sınav cevaplarını bana vermedi diye saçını çekmem değil.

Numarayı Esinti diye kaydettikten sonra aradım.

Ben daha alovvv diyemeden o konuşmaya başladı.

"Kimsin lan sen. Ne diye arıyon beni. Sabah sabah bide. Uyuyodum gerizekalı."

"Ne bağırıyon be. Ayrıca 'gerizekalı' senin adındır. Terbiyesiz ahlaksız. Saat olmuş 3. Daha camış gibi uyuyonmu lan sen."

"Ha kız mıydın sen ya. Kusura bakma. Bu arada kimdin acaba?"

Hiç birşey olmamış gibi devam ettim çünkü çöp çatanlık için iki taraflada yakın bir arkadaşlık bağı kurman şart. Buda ablanızdan size tavsiye... ;)