Millie oturduğu sırada kendini düzeltti. Ona seslenen Sadie'ye baktı.
Sadie şirin ve bir o kadar da aç şekilde konuştu:
-"Acaba dünyanın en iyi en sempatik en güzel en şirin arkadaşı benimle kantine gelir mi?"
Millie gülümsedi. Sadie'nin bu hallerini seviyordu.
-"Tamam gidelim Sadie ama dersin başlamasına 5 dakika kaldı. Hızlı olmalıyız. "
Millie olduğu yerde ayaklarını koşar gibi hareket ettirdi.
Sadie ile kol kola girip kantine yürüdüler.Kantine geldikten sonra Sadie sıraya girdi. Millie kalabalığın olduğu yere bakındı. Birileri bir şeyler konuşuyorlardı. Millie biraz kalabalığa yakınlaştı ve konuştuklarını dinledi. Bu kızlar dedikodudan başka bir şey bilmiyorlardı.
-"Yeni çocuk çok iyiydi."
-"Bence saçları çocuktan daha güzel."
-"Eminim çocuk benim cazibeme kapılacak."Millie konuşulan saçma şeylere göz devirdi. Sadie'yi beklemeye başladı.
-------------------------
İlk dersin fizik olması hiç güzel bir şey değildi. Millie için böyleydi en azından.
-"Kaldı 33 dakika."
Millie dakikaları sayıyordu ve birden kapı tıklatıldı.
Hoca cırtlak sesiyle bağırdı:
-"Giriin!"
İçeri siyah kıvırcık saçlı ve burnundan yanıklarına uzanan, tanrıyı kıskandıracak güzellikte bir çocuk girdi.
Millie bir süre gözlerini alamadı ondan. Ön sırada oturan Saide'nin omzuna kalem batırdı. Bu onların bir iletişim biçimiydi. Şu an Sadie tahmin edebiliyordu Millie'nin düşüncelerini.
Hoca yeni öğrencinin geleceğini bildiğinden oğlana ortaya gelmesini istedi. Oğlan sınıfın ortasına geldi.
-"Ben finn. Artık bu sınıfta okuyacağım. Umarım iyi anlaşırız."
Millie, oğlanın sesini duyduğu an derin düşüncelere kapıldı.
Onunla güzel hayaller kurmaya başladı ama narin ve tatlı bir ses onun bu güzel hayalini böldü.-"Şey, acaba yanına oturabilir miyim?"
Millie bir süre donakaldı.
-"T-tabiki."
Oğlan gülümsedi ve Millie'nin yanına oturdu.
Millie oğlanın gülümsemesini çok güzel buldu ve daha fazla rezil olmamak için çizim yaptığı defterine döndü.
Millie dersi sonlarına doğru heyecanını kırdı ve Finn'e dönüp konuştu:
-"Artık sıra arkadaşım olacaksın sanırım. Çünkü hocalar kalıcı yer düzeni yapıyor."
Finn gülümsedi.
-"Seninle oturmak güzel olacak sanırım."
Millie kafasını diğer tarafa çevirdi ve gülümsedi. Utanmıştı sanki. Onu bu andan kurtaran zil sesi oldu. Millie ve Finn sıradan kalktı. Finn sınıfın diğer bir köşesine geçti, oğlanların yanına. Çok samimilerdi önceden tanışıyormuş gibi. Noah ve arkadaşlarıydı bu tipler.
Millie pek sevmezdi Noah ve arkadaşlarını. Pek iyi ve güvenilir tipler değillerdi çünkü ama okuldaki her kızın dipleri düşerdi. Bu yüzden de pek sevmiyordu Millie onları çok popülerdi onlar.
Sadie ve Millie birlikte bahçeye indiler, her zaman oturdukları bankta. Şimdi ilk dersin kritiği yapılacaktı. 50 dakikayı 15 dakikaya sığdıracaklardı.