Günümüz:
Evden çıkalı yarım saat olmuştu.
Sadece kıyafetlerimi almıştım. Bunu ona nasıl söyleyeceğimi düşünüyordum. Galiba...söyliyemicektim. beni arasa bile söylemicektim.Şimdi nereye gidiyor bu kadın diye düşünüyorsunuzdur.
Postaneye mektubu vermeye gidiyordum, bavulumla.***
"Efsun bak yapma bunu, söyle gitsin ali'ye canım arkadaşım.” dedi. Mavi gözlerini bana dikmiş ceren.
“Olmaz!!! söylemem. Söylersem ne hallere düşer sevdiğim.”
“Bak efsun söylemeyince ne olacak? Ali'nin mutlu mu olacağını sanıyorsun. Daha kötü olacak çocuk seni arayacak.”
“Arasın ceren. Ama senden başka kimse yerimi bilmeyecek taki ben isteyince Ali'ye yerimi söylersin.”dedim ve yine öksürük krizine girdim. Sanki ciğerlerim bedenimden izinsiz sökülüyordu. Ceren peçete uzattı “teşekkür ederim.” dedim kesik kesik. Peçeteyle ağzımı sildim ve peçeteyi katlıyim derken kan gördüm ağzımdan gelmişti. Ağlamak istiyordum ama yapamıyorum en kötüsü de buydu.
“Her neyse ceren Ali'me iyi bak fazla içki tüketmesin. Eskisi gibi olmasın. Benim erkek güzeli prensime iyi bak senden sadece bunu istiyorum. Önce Allah'a sonra sana emanet”dedim ve sanki ceren'i hiç görmeyecekmiş gibi sıkıca sarıldım. Sandelyeden kalkıp gidecekken “ Ali'ye deki; bu zamana kadar, hayatıma ışık saçtığı için teşekkür ederim” diyip kafeden çıktım.
...
Hatalarım varsa kusura bakmayın yeniyim
Sağlıcakla kalın
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Mektubum
General Fictionkavuşamayanların hikayesi... "bu sana son mektubum sevgili"