Görünüşe bakılırsa çakra emme teknikleri gerçekten vardı.
O gece (diğerlerine fark ettirmeden sadece gece çalışabildiğim için) Itachi'yle ayrıldıktan sonra derin bir meditasyon durumunda tekrar anılarımı gözden geçirirken böyle bir tekniğin olduğunu hatırlayarak, ertesi gün yeni takımımın sensei'si beni bırakır bırakmaz hızlıca kütüphaneye koşmuştum. Burası ikinci aşina olduğum yerdi.
Hatırladığıma göre Pain böyle bir teknik kullanmıştı ve kütüphaneye göre bu mümkündü. Bu tarz tekniklerin temelini öğrendikten sonra gece çalışma seanslarıma önemli bir alıştırma daha eklenmişti. Bu teknikte uzmanlaşmam gerekiyordu. Okuduğum kitaba göre temel aynı olsa da herkesin tekniği oluşturma biçimi farklıydı, bu sebeple ben de kendi biçimimi oluşturmalıydım. Çakralarımın açık olması gerekiyordu ve çakra tipime göre tekniğim oluşacaktı.
Ben teknikte uzmanlaşırken Itachi de benim genin olduğumu öğrenmişti, ve bundan pek hoşlandığı söylenemezdi. Bir önceki seferde onun hunin olmasını kutlamak için gittiğimiz çay evinde yaptığımız konuşmayı yapmıştık, görünüşe göre davranışlarım çoktan zaman çizgisini etkilemeye başlamıştı. Itachi bana ninjalık için uygun olmadığımı söylediğinde geçen seferki gibi ağlayarak kaçmadım, bu sefer bu sözlerin arkasında yatan nedeni biliyordum. Onun arzuladığının barış olduğunu, bu işin katillerin işi olduğunu. Benim kirlenmekten uzak durmamı.
Çok geçti. Çoktan boğazıma kadar bu işe batmıştım.
Bu yüzden bu sefer sakince Itachi'nin gözlerinin içine baktım ve istediğimin bu olduğunu söyledim. "Benim için değerli insanları korumak istiyorum" dedim kararlı bir sesle. "Bunun için ne yapmam gerektiğini biliyorum ve bunu göze alıyorum. Buna değer, bunu biliyorum"
Bunu biliyordum.
Itachi elbette ikna olmamıştı (ve şahsi fikrime göre geçen seferkinden daha ısrarcıydı), fakat onu görmezden gelerek konuyu değiştirmiştim. Daha sonra bu konu hakkında pek konuşmamıştık.
Zaman oldukça hızlı akıyordu. Her ne kadar gün geçtikçe ustalaşsam ve neredeyse (şahsi fikrime göre) anbu seviyesine yaklaşsam da hala gerçek gücümü göstermekten çekiniyordum. Önümdeki en büyük engellerden biri olan çakra sıkıntımı çakra çekme tekniğiyle aşmıştım (ve çakramın doğasının oluşturduğu şey nefes kesiciydi, etrafta oluşan kelebekler ilk tekniği oluşturduğumda dikkatimi öyle dağıtmışlardı ki teknik bozuluvermişti), fakat şimdi zamanla beraber daha önemli sıkıntılarım oluşmuştu. Artık çakra sorununu aştığım için çok daha hızlı ilerliyordum, istesem chunin sınavına girebilirdim. Fakat ilk olarak takımım buna hazır değildi (ve senseinin şu anki seviyemi bilmediğinden Itachi gibi beni tek başıma chunin sınavıma girmeme izin vereceğini hiç sanmıyordum), ikinci olarak ise Itachi'yi geçmek istemiyordum.
Şu an Danzo ve konsey gözlerini Shisui ve Itachi'nin üzerine dikmiş olmalıydı. Dikkatlerini üzerime çekmek istiyordum, fakat ne Shisui kadar dikkat çekici olmak istiyordum (sonumun ona benzememesi için) ne de Itachi'den daha az dikkat çekici. Aslında Itachi'yle tam anlamıyla aynı seviyedeymişim gibi görünmem gerekiyordu, böylece Danzo ona yaklaştığı gibi bana da yaklaşabilirdi ve beni kullanabileceğini düşünebilirdi (en azından onun için çok büyük bir tehdit olmadığımı düşünürdü). Gereğinden fazla dikkat çekmek bana sorun olacağı gibi, zaman çizgisini de öngöremeyeceğim şekilde değiştirebilirdi, ki bu da avucumun içi gibi bildiğim geleceğin tamamen değişmesi demekti ve bu benim için büyük bir dezavantaj anlamına gelirdi. Elbette hala tüm önemli karakterleri biliyor olacaktım, fakat geleceğin ne kadar değişebileceğini bilmiyordum (şu an bile ne kadar değiştiğinden emin değildim).
İşte bu yüzden Itachi'yle aynı zamanda chunin sınavına girmeye karar vermiştim, o zamana kadar takımımın hazır olmasını umuyordum (ve eğer olmazlarsa inanılmaz bir biçimde birdenbire çok güçlenme kartını oynamaktan başka çarem yoktu). Neyse ki Itachi'nin on yaşında chunin sınavına gireceğini biliyordum, her ne kadar çoktan o seviyeye ulaşmış olsa da sensei'si onu sınava önermemişti (Naruto'dan hatırladığım kadarıyla birisi onun kıskanç olduğunu ve basit bir çocuğun kendi yeteneklerinin üstünde olduğunu hazmedemediğinden bahsetmişti), bu yüzden o zamana kadar kendi sensei'mi yavaşça manipüle edebilirdim (sonuçta planlarımın istediğim gibi gitmesini istiyorsam insanları manipüle etmeyi öğrenmeye başlamam gerekiyordu).
ŞİMDİ OKUDUĞUN
IZUMI
Fiksi PenggemarUchiha Izumi'nin hayatı trajik bir ölümle sona ermeye mahkumdu. Fakat küçük bir kaza, her şeyi değiştirdi... (Izumi bir başka hayatı hatırladı)