~~ÖZET~~
Gözlerimi dışarıdan gelen sesle açtığımda sokaktan çığlık sesleri geliyordu. Odadan çıktığımda babamgilde uyanmıştı.Ne oluyor bu saatte hayırdır inşallah!" Diyen babamın arkasından bizde balkona çıkmıştık. Gördüğüm manzarayla şok olmuştum.
Muzaffer abiye araba çarpmıştı!
******************************Şu an mahallenin yarısı bizde dahil olmak üzere hastanedeydik. Durumu hâlâ kritikti. Herkes mutsuzdu ve Muzaffer abiye dua ediyorlardı. Ona vuran kişiler alt katta ifade veriyorlardı. Çok kötüydüm, Muzaffer abinin mahallede hiç kimseye zararı dokunmazdı. Zaten etkisinde kaldığı olay yüzünden akli dengesi bozuktu. Birde bu kaza olunca belki daha da kötü olabilirdi. Hepimiz doktorun çıkıp, ne diyeceğini bekliyorduk. Başımı babamın omzuna koyarak düşündüm.
"Baba, Muzaffer abiye bir şey olmaz değil mi?" Babam saçımı okşayıp öptü. Daha sonra düzelip bana döndü.
"Onu Allah bilir canım kızım, inşallah iyi olur." Diyerek ayağa
kalktı. Kapının açılış sesini duyunca kafamı oraya çevirdim. Doktor elinde kâğıtlarla bize yaklaşıyordu."Hastanın yakınları mısınız hepiniz?" Şaşkınlıkla bize bakan doktor kiminle göz teması kuracağını şaşırdı. Melahat teyze önümüze geçerek, ellerini beline koyarak sinirli bir şekilde doktora baktı. İşte şimdi başlıyorduk!
" Ne o doktor bey beğenemediniz mi? Hepimiz yakınıyız sen onu soracağına Muzaffer'in durumunu söyle bize!" Dedi. Doktor Melahat teyzenin çirkef çıkışına dayanamayarak kafasını babama çevirdi.
"En iyisi sizinle konuşayım, Muzaffer beyin durumu hâlâ aynı elimizden geleni yapıyoruz, ama siz yine de her şeye hazırlıklı olun." Diyerek Melahat teyzeye bakış atarak gitti. Hepimiz yarı umutlu, yarı umutsuz bir şekilde tekrardan beklemeye başladık. Koridorun sonundan gelen mahallenin abilerini gördüm. Ellerinde bir sürü pet bardak vardı. Bize doğru yaklaşarak bardakları uzattılar. İçlerinden sadece Zeyno'nun abisi olan Mehmet abiyi tanıyordum. Bana bardak uzattığında teşekkür edip bardağı aldım, gülümseyerek gitti.
" Muzaffer abi nasıl?(!)" Diye bağırarak koşan Can'a baktım. Annesinin yanına giderek sormuştu. Babası Nihat amca ensesine iki vurup oğluna baktı.
"Ne diye bağırıyosun lan eşek sıpası hastanede, hem neredesin sen bu saate kadar?" Diye hesap soran Nihat amca Can'ın o müthiş açıklamasını bekliyordu.
" Babam bu yakışıklı oğlun şey ettiği için şey oldu o şey olduğu için geç geldim." Diyerek kafasını kaşıdı ve bana döndü.
"Muzaffer abi nasıl?" Dedi. "Aynı" diyerek cevap verdim. Kafasını sallayarak Mehmet abigilin yanlarına gitti. Adını tam bilmediğim abi sinirli bir şekilde gruba bir şeyler anlatıyordu. Oraya baktığımı anladığında bana baktı ve hemen kafasını çevirdi. Daha sonra Mehmet abi bizlere doğru gelerek babama baktı.
"Bülent amca siz daha fazla durmayın burada, biz Mertlerle buradayız bir şey olursa haber veririz." Dedikten sonra diğerlerinin babalarına da bakıp onay bekledi. Nihat amca kafasını sallayarak onay verdi.
"Tamam çocuklar siz durun bir haber alırsanız, bir şeye ihtiyacınız olursa bize haber verin." Diyerek babamgile işaret verdi. Zeynep, Ceylin ve ben önden ilerledik. Aşağı kata indiğimizde biraz kalabalık vardı. Polislerle konuşan aileleri görünce Muzaffer abiye çarpanın bunlar olduğunu anladım. Kabullenip susamazdım Muzaffer abi, kardeşim dediğim Ayça'nın babasıydı. Onun hesabını bunlara ödetecektim.
"Kim çarptı lan Muzaffer abime!" Diye bağırdığımda hastanedeki herkesin göz kontağına girmiştim. Polisle konuşan ailelerde bana bakıyordu. İki tane oğlan bana dik dik bakıyordu. Onların yaptığını 5 yaşındaki çocuk bile anlardı birinin yakasına yapıştım.
"Neden düzgün kullanmadınız lan arabayı niye yavaş sürmediniz!" Diye yakasına yapıştığım çocuk beni sertçe itince yere düştüm.Yanımdan hışımla geçen biri beni iten çocuğa bir yumruk indirdi. Sarı saçlı bir kadın çığlık atarak yere düşen çocuğun yanına eğildi.
"Serkan oğlum acıdı mı bir yerin?" Diyerek çocuğun saçlarını okşadı. Ona yumruk atanı gördüğümde yukarıdaki abinin olduğunu gördüm. Sinirle çocuğa bakıyordu. Polisler tutmasa hâlâ dövecekti. Benimde ondan kalır bir yanım yoktu. Tam yine üzerine yürüyordum ki biri kapüşonumun şapkasından tuttu. Tutan kişiye baktığımda babamın olduğunu gördüm.
"Öykü tamam kızım hadi gidelim." Diyerek omzumdan tutarak çıkışa götürdü. Çıkarken oğlanlara kafa sallamayı ihmal etmedim tabii.
******************
Rüyamda Muzaffer abinin bana sürekli gülümseyişini gördükten sonra hemen uyanmıştım. Uyandığımda kan ter içindeydim. Şu an durumu nasıldı acaba hemen kalkarak üstümü değiştirdim,havaya baktığımda yeni yeni aydınlanıyordu. Dolaptan küçük bir kâğıt alıp anneme oraya gittiğime dair bir not yazıp televizyona yapıştırıp evden çıktım.Hastaneye geldiğimde her yer sessizdi. Giriş katta kimse yoktu, hemen ikinci kata koşarak çıktım. Asansörü bekleyemezdim. Koridora geldiğimde doktor kapıdan çıkmıştı, Cangil doktoru görünce ayağa kalktılar. Olduğum yerde kalmıştım doktorun ne diyeceğini nefesimi tutarak dinliyordum.
"Muzaffer abi nasıl doktor?" Soran kişi dün ki çocuğa yumruk atan abiydi sesi yorgun ve netti. Doktor ona bakarak
"Muzaffer bey tahmin edemeyeceğimiz kadar güçlü çıktı ameliyat iyi geçti birkaç saate odaya alacağız tekrardan geçmiş olsun." Diyerek bizimkilere baktı. O an ki mutlulukla naptığımı bilmiyordum.
"Allahh! Gerçekten mi doktor amca Muzaffer abi iyileşti mi, şimdi ne yapacaksınız?" Diye sorularıma devam ederken ağzımı kapatan Can'a salak gibi baktım.
"Sağ ol doktor bey amca bu kızımız biraz uykusuz ondan böyle de." Diye saçma sapan konuşan Can'ın omzuna yumruk attım.
"Sensin uykusuz!" Diye kızarak sevinerek ne yaptığımı bilmeyerek sarıldım. Sevinçten gözlerim dolmuştu.
"Mal mısın Öykü ya tişörtüm senin o iğrenç burnundan gelen şeyle battı!" Diyerek beni itmeye çalışınca direnmeyip dil çıkardım.
"Ben mahalleye haber vereyim." Diye yanımızdan hızlıca giden abiye baktım.
"Mert abiye ne oldu Cengiz abi? Diye soran Can'a baktım. Adının Mert olduğunu öğrenmiştim.
"Bilmiyorum ne oldu birden ben de anlamadım, en iyisi ben bakıp geleyim siz durun burada." Dedikten sonra adını öğrendiğim Cengiz abi de peşinden gitmişti.
Tam yarım saatin ardından herkes gelmişti. Annemle babam bana 'sonra görüşürüz' bakışlarını attıklarında hemen Zeynep'le Ceylin'in yanına uçtum. Onlarla da sarıldıktan sonra Muzaffer abinin odaya geçmesini beklemeye başladık. Can koridorun ortasına geçerek bizlere baktı.
"Kim çarptı lan Muzaffer abiye!" Diye bağrınca karşıdan gelenleri görünce sinirlerim tekrar gerildi.
"Aha şu gelen zengin bebeleri yaptı." Diyerek çenemle gelen sürüyü gösterdim. Bizimkiler ayağa kalkarken onlar tam karşımızda gelmişti. Şu an karşı karşıya gelerek ne olacağını bekliyorduk.
EVEETT BÖLÜM SONU!
UMARIM BEĞENİRSİNİZ YORUM VE OYLARINIZI BEKLİYORUM🌹🖤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SERSERİ
Teen FictionSamimiyet kokan, herkesin birbirini sevip saygı duyduğu bir mahalle düşünün; Zengin mahallesinden bu mahalleye gelen bir grup aileyle ve onların çocuklarıyla karşılaşırlarsa ne olur? Macera dolu eh birazda bol aksiyonlu mahallemizin sonu acaba ne ol...