-12-

721 44 16
                                    

Otobüste yerimden sıçrayarak uyandığımda kimse kalmamıştı. Biri de beni uyandırmaz mı ama ya! Sırt çantamı sırtıma takıp otobüsten indim. Neyse ki şimdi uyanmıştım. Daha geç olsaydı ne olurdu bilemiyorum. Tam taksiye binip Sinanlara gidecekken arkadan Sinan koşarak geldi. Onlara yolda olduğumu söylemiştim ama Sinan'ın buraya geleceğini bilmiyordum.
S= Yaprak çok özlemişim gel burayaaa
Sarıldık birbirimizi öptük. Ben de onu çok özlemişim.
S= Bizimkilerle taş kağıt makas yaptık ben kazanınca seni ben almaya geldim hadi bakalım.
Sinan'ın arabası mı vardı ya?
Y= ben de seni Ben özlemişim Sinan'ım hadi gidelim. Diğerlerini de çok özledim.
Elimden tutup beni çekiştirdi. Belli ki yeni araba almış. Bu heyecana bak.

Evet gerçekten de yeni bir araba almıştı. Ama Tofaş? Bir de üzerinde tofaşk yazıyor. Hay allahın ya!
S=Nasıl buldun yeni aşkımı? Bak benim dışımda ilk binen kişi sen olacaksın. Gökhan'ı da Oğuz'u da bindirmedim. Hele Oğuz'u asla bindirmem! Oğuz'dan daha değerli bu araba. İyi ki taş kağıt makası ben kazandım yoksa diğerleri binecekti.
Kaşlarımı kaldırarak konuştum.
Y=Hııı, çok güzelmiş. Neyse binip gidelim o zaman.
Arabaya binip yola koyulduk. İzmir'i gerçekten özlediğimi farketmiştim. Aklım sürekli Ali'ye gidiyordu. Acaba bensiz mutlu muydu? Umarım bensiz olmaya alışmıştır -ki zaten ne kadar alıştığını gördüm-  ona asla ama asla geri dönmeyeceğim.
S= Yaprak yine daldın gittin sen iyi misin?
Y= Ya sanırım biraz yorulmuşum. İyiyim eve gidince dinlenirsem geçer.
Sinan başını sallayarak onayladı. Yorgun değildim aslında. Sadece kafam karışıktı. Bir taraftan Ali ile boşanacak olmam beni geriyordu. Hayır ona asla bir şeyler hissetmiyordum hatta ondan nefret ediyordum. Peki benim içimdeki bu rahatsızlık da neyin nesiydi? Sanırım ben şu boşanma işini fazla abartmıştım. Ne vardı yani bu boşanmada? Boşanacağız ve bitecek bu kadar!
S=Dünya'san Yaprak'a! Biz eve geldik ben iniyorum sen kal istersen?
Y=Kusura bakma Sinan, ne oluyor bana bilmiyorum. Sanırım boşanma işini fazla kafama taktım. Bir boşanma ne olabilir ki? Ben onunla aynı ortamda bulunmak istemiyorum.Hepsi bu galiba. Onu tekrar görmek bana ne yaşatır bilemiyorum.
Sinan bu sözler karşısında bana sarıldı. Bu tür dostlarım olduğu için şanslıydım.
S= Seni anlayabiliyorum diyeceğim ama hayır olmuyor. Senin ne yaşadığını tahmin dahi edemiyorum. Sadece biraz sabır. Her şey geçecek. Gel şimdi moralini bozma ve şu iki dangalak herife bakalım.
Sarılmamız bittiğinde tekrar söze devam ettim.
Y= Teşekkür ederim Sinan. Her şeyimsin. Hepiniz herseyimsiniz. Hadi artık içeri girelim.
Kapıyı çaldığımız an Oğuz kapıyı koşarak açtı.
O=Lan Yaprak Başkan gelmiş hoş gelmiş!
Beni kucağına alıp az kalsın amel defterimi kapatmasına sebep oluyordu.
S=Oğuz! Bırak şu kızı bak öldürecen!
Y=Sinan haklı hadi bırak beni Oğuzkuşum ya.
Ayaklarım yerle buluştuğunda bayram ediyordum. Ama bir eksik farkettim.
Y= Gökhan nerede?
O=Ha o mu evden kaçtı.
Şok içinde Sinan ile birbirimize baktıktan sonra aynı tepkiyi verdik.
S-Y= Ne?!
O= Olayı şöyle anlatayım. Benim pizzalarımı yemiş mal. Ben de onu bıçakla kovalayınca malum evden kaçıp gitti.
Sinan Oğuz'un aksine çok sinirliydi ama haklıydı.
S= Özürlü hayvan! Ne yaptın dedim sen?
Y= Off bir sakin olun Allah aşkına ya! Bakın gerçekten ilk defa boşanma yaşayacağım için çok gerginim, kavganızı dinleyecek durumda değilim! Lütfen birazcık sakin olun. Ben yatak odasına geçiyorum ve dileneceğim!
İlk defa onlara böyle bağırmıştım. Bana hak vererek kafalarını salladılar ben de yatak odasına geçtim. Sanırım onlar da benim böyle bağırmamı beklemiyorlardı. Şimdi bir de bunu düşünemezdim.

Tam gözlerimi kapatıp uyuyacakken telefon çaldı. Barış beni görüntülü arıyordu. Ah, ona vardığımı tamamen söylemeyi unutmuştum! Oturdum ve bağdaş kurarak telefonu cevapladım.
Y= Barış çok özür dilerim seni aramayı unutmuşum.
B= Merak ettirdin beni neredesin şu an?
Y= Sinanlardayım. Korkmana gerek yok. Gayet iyiyim. Eee sen ne için aramıştın?
B= İyi olduğunu görmek için. Sen onu bunu bırak da Ali ile duruşma ne zaman?
Bu konu hakkında konuşmayı hiç sevmiyordum ama madem sordu cevaplayacaktım.
Y= Annem beni yolda arayıp bir avukat ayarladığını söyledi. Adam iyi bir avukatmış. İşte yarın bir kafede buluşup detayları konuşacağız.
B= Adı neymiş bu avukatın? Yüzünü hiç gördün mü?
Bana niye bunları soruyordu ki durup dururken?
Y= Niye sorduğuna anlam veremedim ama hayır yüzünü hiç görmedim. Adı da Necati Arslan.
B= Yani bir Necati ne kadar genç olabilir ki değil mi? Yaşını falan biliyor musun?
Bir dakika bir dakika! Beni kıskanıyor muydu yani.
Y= Barış kıskanıyor musun beni? Yaşını falan bilmiyorum adamın. Hem ayrıca genç olsa ne olur?
Sarı saçlarını karıştırıp tekrar söze girdi.
B= Yok ne alakası var kıskanmanın. Ben avukatı merak ettim sadece.
Y= Barış üzgünüm ama kapatmam gerek biraz dinleneceğim. Yorgunum.
Elini öpüp ekrana koydu. Ben de ekranı öptüm.
B= Seni çok öpüyorum. Şimdiden özledim seni.
Y= Ben de özledim. Belki rüyamda seni görürüm.
B=Umarım görürsün hoşçakal.

Telefonu kapattıktan sonra niyeyse öylesine sırıttım. Ben Barış'a aşık mı oluyordum yoksa? Ama ya o beni artık sevmiyorsa? Böyle bir şey sanırım mümkün değil ama ya öyleyse? Off ne diyorum ben içimden ya! Zıbarmam lazım artık. Umarım rüyamda seni görürüm sarışın bey.

Yaaa ben ne kadar özlemişim hikayeye yazmayı. Uzun süredir yazmadığım için hatalarım belki vardır varsa affedin. Yine klasik sözümü söyleyeyim. Olmasını istediğiniz bir şey varsa yazabilirsiniz❤️✨

YapBar || Dönme Dolap 🎡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin