-4-

744 51 4
                                    

Barış'dan=
Neden yapmıştım bunu kendime? Neden canıma kıymak istemiştim? Bunu yaptığıma kendi kendime kızıyordum. Ama ben asla bir daha kimseye aşık olamam. Aşk bir kere olur ve ben o hakkımı çoktan kaybettim. Yine Yaprak'ın instagramını stolklamaktan başka birşey yapmıyordum. İyi ama Ali ile olan bütün fotoğraflarını silmişti. İyice aşağılara indiğimde de sadece bizim bir fotoğrafımızı gördüm. Bana kızıyordu ve ben de ikimizi selfi yapmıştım. Gizlice de instagrama atmıştım. Sanırım dikkat etmemiş ki hala silmemiş. Off kimi kandırıyorum ki ben. Artık bir anne olacak Yaprak her şey buraya  kadarmış. Umarım mutlu olurlar.

Yaprak'tan=
T=Yaprak?
Beni görmeyi hiç beklemediği belliydi. Sıkı sıkı sarıldı. Ben de göz yaşlarımı tutamayıp bir kaç damla göz yaşı bıraktım.
T= ne işin var senin burada?
Y= İstanbul'a gidiyorum. Veda etmek için geldim.
T= Ali nerde?
Y= Ali ile boşanıyoruz. İstanbul'a Barış'ın yanına gidiyorum.
T= ne demek boşanıyorsunuz?
Daha onlara hamile olduğumu söylemeyi düşünmüyordum. Zaten İstanbul'da kalmayı düşünüyordum.
Y= ya kavga ettik anlaşamıyoruz. Bitecek yani.
T= senin kararın kızım.
Y= annem nerde?
T= Bir yere kadar gitti gelince söylerim senin geldiğini yolun açık olsun.
Y= Eşyalarımı toplayıp gideceğim.
T= tabi kızım gel.
İçeri özlediğim odama gittim. Çünkü Ali ile evlendiğimizden beri onların evinde kalıyordum. Annesi ve babası yurt dışında olduğu için mecbur oradaydık. Onların evinde.
Valizimi toplayıp hızlıca evden çıktım. Bindiğim takside de saat 14:30'a otobüs bileti aldım. Yaklaşık 1 saat vardı. Şanslıydım erkenden alabildiğim için. Otogara geldiğimde kendime küçük bir sandviç alıp karnımı doyurdum. Otobüse binen ilk kişi ben olmuştum heyacan ile. Başımı cama yasladım ve en sevdiğim grup olan "Son Feci Bisiklet" grubundan parçalar dinlemeye başladım. Sesim her ne kadar kötü olsa da şarkı dinlemeye bayılırdım.
İşte gelmiştim İstanbul'a! Aramızdakileri o kilometreleri daha da azaltmıştım şimdi. Hissediyordum yaklaşıyordum ona. Telefonumu baktığımda 23 cevapsız aramayı gördüm. Hepsi de Ali'dendi. Oflayarak telefonu kapatıyordum ki tekrar aradı. Sabrım taşmak üzereydi ama telefonu açtım.
Y= ne var ali!
Harika bir başkanlık yapmıştım ya. Çok mu sinirli çıkmıştım.
A= Yaprak sarhoştum ne oldu ben de anlamadın sen iyi misin? Tek hatırladığım Sinanların evine gitmiştim ve ortalığı dağıtıyordum. Gerisi yok.
Y= iyiyim Ali ama senin için dünya pek iyi olmayacak. Sana acı çektireceğim. Sana bu dünyayı rezil edeceğim ali!
A= Yaprak neredesin sen evimize de gelmiyorsun.
Y= Hiç bir şey olmamış gibi davranma! Ne kadar kötü bir şey yaptığının sen de farkındasın. Ali biz artık yapamayız.
A= peki ya o çocuk ölürse? Döner misin bana geri?
Ne diyordu bu! Çıldıracaktım. Resmen öfke kusuyordum.
Y= Ali ne diyorsun sen! Ne ölmesi! Sana asla geri dönmeyeceğim ali. Dünya'yı önüme sersen bile asla olmayız. Biz diye bir şey yok artık.iş işten geçti.
A= ne oldu da iş işten geçti?
Y= ben barış ile aramızdaki kilometreleri azalttım Ali. Senden ise daha da uzaklaştım. İstanbul'dayım.
A= Yaprak delirdin mi sen? Neden oraya gittin? Hani Barış'tan nefret ediyordun?
Y= evet delirdim! Ben sana o kadar aşıktım ki Ali! Aşkımdan delirmiştim. Ama sen ne yaptın! Bizim çocuğumuzu öldürmek istedin. Aşkımıza ihanet ettin! Sana çok aşıktım ve sen o aşkı nefretin sularına düşürdün Ali!
A= Yaprak sadece hazır değilim dedim. Büyüttüğün şeye bakar mısın! Peki madem bitirmek istiyorsun bitsin. Hoşçakal sana Barış'ın ile mutluluklar.
Y= Ali....
Telefonu yüzüme kapattı. O an yüzümde buruk bir tebessüm oluştu. Hem üzgündüm hem mutluydum. Deliler gibi aşık olduğum adam gitmişti, çıkmıştı hayatımdan. Buna üzülüyordum ama bir yandan da kurtulmak istiyordum ondan. İstediğim olmuştu da! Şimdi ona da kendi hayatında mutluluklar. Umarım ona hayatı iyice zehir edebilirim!

Taksiye adresi verdim ve beni o eve götürdü. Barış'ın evine. Bu sefer emindim kapıda Barış Ozansoy yazıyordu. Ağlasam mı kıkır kıkır gülsem mi bilemiyordum. Kapıyı yavaşça çaldım ve bekledim. Ama açan olmadı. Arkamı dönüp üzgün üzgün taksiye bindim. Son şansım olan Ozansoy Holding'in önünde indim. Barış'ın babaannesi buranın sahibiydi. Tabi Barış'ın ailesinden bazı kişiler de vardı. Barış'ın burda çalıştığını düşünmüyordum. Sonuçta daha gençti ve zekiydi. Babaannesinin onu okutmadan bu holdinge alabileceğini de sanmıyordum. Kim böyle bir torunu olsa okutmadan holdinge alırdı ki? (Fazla taş gibiydi. Fazla fazla)

Holdinge girdiğimde direk Belkıs Ozansoy'u sordum. Bana odayı gösterdiler ve ben de hemen ilk katta olan odaya girdim. Belkıs teyze beni hiç tanımıyordu. Ama ben onu barış'ın anlatımlarıyla biliyordum.
Y= ben yaprak belkıs teyze. Barış için geldim.
B= doğru söylemek gerekirse seni hiç sevmezdim bunca zaman Yaprak. Torunum senin yüzünden intahar etti biliyorsun değil mi?
Y= ben hiç böyle olsun istemedim. Hem haklısınız bu hiç sevmediğiniz Yaprak -ki sevmemek de haklısınız-  çok kötü bir aşk tuzağına düştü. Ben de tüm kalbimle onu iyileştirmek için geldim. Bırakın izin verin ona çok iyi bakacağım.
Eline telefonu aldı ve Barış'ı aradığını tahmin ettiğim kişiyle konuştu. Fakat benim en çok son cümle dikkatimi çekmişti.
B= Çabuk odama gel. Tüm kalbiyle sana gelen biri var şu an odamda. Seni bekliyor.
Telefonu kapattı ve devam etti.
B= geliyor.

Ayy bayadır yoktum sanırım wattpadde. Hadi bakalım 5. Bölümde görüşürüz. Sizi seviyorum ❤️

YapBar || Dönme Dolap 🎡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin