5 AY SONRA:
*Çiftlik ortaya çıktığından itibaren yazılmıştır*
Bugün uzun zaman sonra bir kampanya almak üzereyiz.Tam olarak bütçemiz yetmiyordu elimizde olan imkanlar ile bir demo çekecektik.Ne kadar beğenilecekti bilmiyorum.Alışık olmadığımız bir kampanyaydı alışık olmadığımız derken daha önce almadığımız bir kampanyaydı.
Can Bey heyecanlıydı.Projenin sloganı bile hazır değildi.Aslında günümüzde en çok kullandığımız şeylerden bir eşya için bile bir slogan bulamıyoruz.Her kafadan başka bir ses çıkıyordu.Başka başka sloganlar,kafamız çok karşıktı.CAN:Arkadaşlar;doğru düzgün bir fikri olmayan konuşmasın.
Ben onu ilk defa bu kadar sinirli görüyordum.Adam bezmişti artık çok sıkılmıştı elimizde tek bir şey bile yok ve zamanımız daralıyordu.
CAN:Toplanalım arkadaşlar,hepimiz çiftliğe geçelim burası basık açık hava iyi gelir hepimize.
Ajanstan çıktık tam çıkarken;
CAN:Sanem bende gidiyorum istersen beraber gidelim boş yere bekleme otobüs falan.
*İÇ SES*:Sanem sakın bak hemen binme arabaya ağırdan al..
SANEM:Biz de bincek değiliz zaten.
CAN:Anlamadım bana mı dedin.
SANEM:Yok sana söylemedim.Ben binmeyeceğim siz gidin ben kendim gelebilirim.
CAN:Ben sana gelemezsin demedim ki kendini yorma diye dedim.
SANEM:Madem çok ısrar ettin geliyim bari.Can'ın suratında hafif bir sırıtma oluştu.
Giderken camı açtım ve havanın tadını çıkarttım.Tam dönerken Can'ın beni izlediğini gördüm.Bozuntuya vermemek için kafasını çevirdi hemen.
Şarkı açtım radyodan.Onu dinlemeye dalmışım çifliğe geldiğimizi bile anlamamışım.İndiğimde arbadan ben eve geçtim ve gereken bütün eşyaları yanıma alıp Can'ın evine geçtim.
Ajansın ağzını tutamayan çalışanlarından birisi;
-Can Bey siz aynı yerde mi yaşıyorsunuz?
CAN:Ben döndüğümde şams eseri yan eve taşınmışım o şekilde karşılaştık biz evet
-Hmm anladım.1 HAFTA SONRA:
Ajansta her şey çok normal ve yolunda ilerlerken en büyük müşterimiz geldi.
Yani o küçük sorunlar için buraya gelecek bir adam değildir.Demek ki büyük bir sorunumuz var.
Ajanstan içeriye girdiğin de yanına gidip karşıladım."Hoşgeldiniz Şevket Bey."dedim.
"Pek de hoşbulmadım açıkcası Sanem Hanım Can Bey yok mu?"
"Ben haber vereyim geldiğinizi buyrun."
"Can Bey,Şevket Bey geldi!"
"Tamam Sanem sen çıkabilirsin."dedi Can.Beni odadan çıkartacak kadar önemli olan şey neydi acaba.Neyse öğreniriz bizde.
Yaklaşık 20 dakika kadar sonra Şevket Bey çıktı odadan hepimizle vedalaşıp gitti.
Sonra Can geldi ve açıklama yapmak üzere hepimizi etrafına topladı."Evet arkadaşlar;Şevket Bey süreci biraz daha hızladırıp en azından önüne bir taslak koymamızı istiyor."
"Ama Can Bey bizim daha sloganımız bile yok."
"Sanem haklı Can elimizde elle tutulur hiç bir şey yok."dedi Deren bana bakarak.
Can biraz düşündü."O zaman arkadaşlar bu akşam herkes fazla mesaiye kalıyor ve çiftlikte buluşuyoruz şimdi herkes çıksın saat 19.30'da çiftlikteyiz."dedi.
Yanına gidip;"Ben biraz daha geç gelip sakin kafayla evde çalışsam olur mu?" diye sordum.
"Benim orda sana ihtiyacım oluyor Sanem lütfen yanımızda kal."dedi.Böyle bir şey nasıl reddedilir ki??
"Tamam."diyebildim sadece.
Gülümsedi ve"Hadi çıkalım o zaman."dedi.
Kafamı sallamak ile yetindim.Kaç saattir yazıyorum,karalıyorum ama olmuyordu.Can'ın yanında otururken Yiğit geldi.
"Herkese selam.Kolay gelsin.Sanem bi bakar mısın acaba?"
"Geldim!"
"Sanem şimdi şöyleki sen kitabı ve yayınevini fazlası ile boşladın.Bu yüzden kitap ta aksıyor."
"Kusura bakma Yiğit ama aklıma hiç bir şey gelmiyor.Yazamıyorum."
"Anlıyorum."dedikten sonra arkamı döndüğümde Can bizi izliyordu.
"Ben sana haber vericem sadece şuan çok yoğunuz ben sana dönücem."Gülümsedim ve onu yolcuettim.Döndüğümde Can'ın yanına oturdum.
Düşünürken birden ayağa kalktım.Herkesi korkutmuş olabilirim.
"Buldum.Sloganı buldum şuan."dedikten sonra Can;
"Neymiş slogan?"
"İnsanlığın Yerine Makineler"(alıntı)Herkes alkışladı.Alkışları susturan Can'ın konuşmasıydı;
"Neden bu slogan neye dayanarak?"çok sorgulayıcıydı.
"Ben açıklayayım;
Şöyleki bundan 100 yıl ,belkide daha fazlası, kadar önce makineler yokken herkes insan gücü ile işlerini hallediyordu.Şimdi ise yemek yediğimiz tabağı bile makineler yıkıyor.Komşularımız,arkadaşlarımız,eşimiz,sevdiğimiz herkesle bile makineler yardımı ile konuşup iletişime geçiyoruz.Bu işimiz kolaylaştıran bir yöntem olurken biraz da felakete dönüşecek ama olsun sonuçta biz işimize yarayacak kısmını kullanacağız."dedikten sonra Can beni ayakta alkışladı"Arkadaşlar sabah her zamankinden daha erken ajansta olalım.Projeyi kağıda döküp sunalım hızla.Herkese iyi geceler."
Eşyalarımı alıp yanına gittim;
"İyi geceler Can Bey yarın ajansta görüşürüz."
"Sanem!" dedi ve kolumdan tuttu.
"Gitme!"
"Nasıl yani?"
"Yani biraz daha otur hemen gitme."
"Tamam olur.""Aman hemen de eri teryağı gibi bi cool olamıyorsun Sanem!"dedi içsesim..
"Sanane acaba kes sesini!"dedim boşluğa bakarak Can bana bakıp gülümsedi.
"Sana demedim."diyip gülümsedim."Eee..."dedi Can.
"Neler yapıyosun"dedi.
"Kitap yazmaya çalışıyorum Can Bey!"
"Bana bir daha ajans dışında Can Bey deme!"
"Tam Can Be-..Can"
"Kitap yazmaya çalışıyorum derken?"
"Şöyle yazamıyorum aklıma gelmiyor bir şey."
"Ne tür bişey yazmak istiyorsun"dedi.
"Aşk..."diyebildim sadece...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZORLU BİR AŞK
RomanceGerçek aşkı arayan hayalperest bir kadın,özgürlüğüne düşkün yakışıklı bir adam... Peki bu iki kişi birbirine aşık olursa. ZORLU BİR AŞK HİKAYESİ ORTAYA ÇIKAR.