lets get the fuck out of here

210 23 153
                                    

Medyaya tatlış bir tom bıraktım bakmadan geçmeyin

iyi okumalarr♡♡♡

"Pekala wade "

 Ona döndüğümde mışıl  mışıl uyudugunu gördüm. Omzundan onu dürttüm

."Wade... şışt kime diyorum? Wade!" 

Hala uyuyordu . Bu nasıl bi uykuydu böyle. En sonunda kendimi tutamayıp bağırdım

." AAA UYANSANA BE ADAM!"

 Wade birden uyanıp ne olduğunu anlamaya çalıştı. Sonra bana boş boş bakmaya başladı. Ona saatimi gösterdim.

 "Yola koyulma vakti"

 Önce kaşlarını çattı sonra anlamış olacakki ekledi. 

"Ne yol- Haaaa o yol muu?"

''Evet wade , o yol birazdan kargaşa başlar bizde aradan sıvışırız .Hadi şu kırmızı eşofmanları giy de kamufule ol biraz bune 2 km öteden belli oluyosun''

"Ay iyi be tamam giyiyom''

Altındakini çıkarmaya yeltendiginde suratına bağırdım.

"HAYIRR BURDA DIIL ŞU KAYANIN ARKASINDA!"

 Oraya gittiğinde sesli bir Tanrım! çektim . Ben tanrıya inanmazdım ki . Beni bile bozmuştu göt herif.Ona verdiğim takımı giyip yanıma geldiğimde ona haritayı gösterdim.

Biraz inceledi ve bana doğru baktı.

Oldukça mutlu görünüyordu . Ama biraz tereddütlüydü. Bende hem ona hem kendime güven vermek adına ona dönüp ve konuştum.

'' Hadi bu lanet yerden siktir olup gidelim''

______________________________________

Peter akşam beraber yemek yemeyi önermişti. Bende kabul ettim ve beraber dışarıda yemek yemeye karar verdik. Yiyeceğimiz yer Cafe Heaven' dı. Burayı seviyordum. Dekorasyonu hoşuma gidiyordu öncelikle. Duvarlar mavi ve beyaz tonları ağırlığındaydı . Ve mavi bana çok hoş bir renk gibi geliyordu. Yemekleri yaptıkları yeri görebiliyordunuz. Ve tatlıları çok lezizdi . Cennete gelip de buranın tatlılarını denemeyen yoktur. Ve sevmemin bir diğer sebebi ise burda arkadaşım Clint ve tashanın burada çalışıyor olmasıydı. Onlarla buraya geldiğimizden beri yakın arkadaşız. Onlarla  daha önceden de tanışıyor olduğumu hissederdim hep. Tuhaf. Ancak buraya gelmeden önce neler yaşadığımı hayal meyal hatırlıyordum. Bazen garip kabuslar görüyor. Minik anı parçacıklarını görüyordum. Birşeyler hatırlıyor gibi olduğumda ise ter ve dehşet içinde yatağımdan fırlıyordum. Bu işte bir gariplik olduğunu başından beri biliyordum ancak kurcalamayı ne kadar istesemde boş verip gidiyordum. 

Saat geç olmaya başladığında ikimizde orada buluştuk. Ben rahat bir kot üzerine gri bir tişört giymiştim . Cennete havalar pek soğuk olmazdı ama sıcakta olmazdı yani normaldi. Bende üstüme ceket giymeden çıkmıştım. Peter'a baktığımda siyah bir eşofman takımı giydiğini gördüm . İçindeyse beyaz bir tişört vardı. Onu gördüğümde baş selamı verdim . Oda beni görüp gülümsedi ve yanıma geldi.Masaya oturduğumuzda Clint yanımıza geldi. Onunla merhabalaştıktan sonra onu peterla tanıştırdım.

'' Clint Barton''

''Peter Parker''

Biraz sohbet ettikten sonra siparişlerimizi aldı. Ben amerikan burgeri istedim . Clint tam peter'a soracakken arkasından beline dolanan kollarla duraksadı. Arkasındaki çocuk(?) çıktığında (evet erkekmiş) onu inceleme fırsatı buldum. Çocuğun gri saçları vardı. Aslında tuhaftır ki pek aykırı durmuyordu. Sanki saçlarının doğal rengi buydu. Nedendir bilmem o çocuğada bir yakınlık hissetmiştim. Dediğim gibi . Tuhaf. Çocuk konuşmaya başladığında onları dinledim.

𝐆𝐨 𝐭𝐨 𝐇𝐞𝐥𝐥 ~ 𝐬𝐭𝐨𝐧𝐲Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin