Adsız Bölüm 1

22 1 2
                                    


Yürüyorum mezara doğru yüzümde biraz utangaçlık birazda sana sarılma duygusu anlatacaklarımı duyduğunda beni affeder misin anne? Ben çok kötü bir şey yaptım anneler çocuklarını affeder peki ya sen beni affedebilecek misin anne? Yavaşça mezarının taşına oturuyorum şimdi olsan oğlum kalk oradan üşütürsün derdin ama yokluğun kadar üşütür mü be annem? Ellerimle yavaşça toprağına dokunuyorum belki seni hissederim diye tüm bu kötülüğü yaptığım ellerimle titreyerek dokunuyorum. Konuşmaya başlıyorum, ben çok yanlış bir şey yaptım be annem bir intikam uğruna masum birinin canın yaktım isteyerek yapmadım elimde olsa her şeyi geriye alırdım ama yapamıyorum tek bildiğim pişmanlık ama oda fayda etmiyor yapılan hataların elbette telafisi vardır ama benim yaptığım hatanın pişmanlığı yok be annem. Beni seven birisinin kalbini kırdım yetmedi hiç unutamayacağı bir şekilde canını yaktım dilim varmıyor söylemeye sen anla be annem, sana çok benziyor biliyor musun? Unutmaya çalışmamak için verdiğim gülüşünü onda gördüm ikinci baharımdı sanki ben o baharın çiçeklerini köklerinden koparmaya çalıştım sonbahara dönüştü artık bana gülmüyor be annem üstelik haklı da özür dilesem bile geri dönemiyor, üstüne titreyerek öptüğüm saç tellerini diplerine kadar kırdım şimdi tekrardan toparlamaya çalışıyorum ama onu bana geri vermiyorlar. Annesi onu gözümün önünde kollarının arasına sımsıkı sardı yavrumu sana vermem dedi ben tektim orda beni sarıp sarmalayacak bir annem yoktu yanımda, sen yoktun yanımda be annem. Koşa koşa sarıldı annesine, annesi sanki tüm kırgınlıklarına şifa oldu hissettim ama bende içimde bir acı bir kırgınlık hissettim annesizliği, saçlarımı okşayacak bir kadınım annemin olmaması öyle acıttı ki içimi hani derler ya evladın canı yansa annesinin içi kopar ben o kadının içinin koptuğunu hissettim be annem içime bıçak saplandı sanki nefes alamadım başımı utancımdan öne eğdim, öne eğdikçe daha çok acısı battı bana nefes alamadım kafamı havaya kaldırdım gözlerim doldu etrafımdakiler bana tuhaf tuhaf baktı sanki erkek adam ağlamaz dercesine. Oysa ki olur mu öyle şey? Erkek ağlamaz mı? Ağlar tabi ki de her erkek başını okşayacağı sevgi istediği merhametiyle onu sarıp sarmalayan bir kadın, bir eş, bir anne ister ama önemli olan o kadına başının tacı gibi bakmak değil midir zaten? Ben beni seven eliyle yüzümü okşayıp içimi ısıtan bir kadının ellerini kanattım bana kollarını açıp beni göğsüne sığdırıp uyutacak kadının kanatlarını kırdım başımı duvarlara vursam bile gelmeyecek belki de ama kırgınlığı da geçmeyecek belki de ömrümün sonuna kadar aldığım kırık bir kalbin ahını sonuna kadar sırtımda yaşayacağım. Yavaşça mezar taşına dönüyorum ellerimle okşamaya utanıyorum affet beni affet annem diye deli gibi mezar taşına sarılıp hıçkıra hıçkıra ağlıyorum bir anda yağmur bastırıyor sanki beni yıkıyor tüm hatalarımdan arındırmaya çalışıyor hatalarımdan arınsam bile utancım ömür boyu sürer belki de. Yavaşça toprağına yatıp sarılıyorum kokunu özledim be annem şimdi herkes annesiyle sıcacık yatağında annesinin kollarında huzurla en güvenli sığınağında uyurken ben senin sadece mezarına sarılabiliyorum be annem onlar kokusunu doya doya içine çekebilirken ben ise sadece toprağının kokusunu içime çekebiliyorum onlar şefkatle sımsıcak olmuşken ben burada yağmurdan sırılsıklam olmuşum tek hissedebildiğim senin yokluğun tek varlığım mezarın bir de sevdiğim kadın. Ama onu da kendi ellerimle kaybettim şimdi yerle bir ettim o şehrin yolunu çabalıyorum sokak sokak koşuyorum önceden bana açılan her kapı şimdi kapanmış üstelik yolun kapısının kolunu tuttuğumda elime diken batıyor canım acıyor ama elim kanamıyor duygular da böyledir değil mi annem? Kırıldığın zaman canını acıtır ama hiçbir yerinden kan akmaz oysaki için paramparçadır. İçim paramparça ama hiçbir yerim kanamıyor kalbine girdiğim bütün kapıları tek tek kırdım şimdi sapasağlam dönmesini bekliyorum yüzüme baktığında duyduğum acının tarifi yok bunu bana neden yaptın der gibi bakıyor adeta. Cevap veremiyorum annem şimdi sana bunları anlattım sen beni affedebilecek misin? Sevdiğim kadın sanki çocukluğumdan bana yarım kalan şeyleri tamamlamaya geliyordu öyle içten bir bağ olmuştu sanki bana ben çocukluğumu kırdım sanki darmadağın ettim, çocukluğum bile bana küstü be annem sanki o gelse her şeyi düzeltecek yere düşen beni ayağa kaldıracak ama söylemeye utanıyorum be annem, ne hakla derse ne diyeceğim ki ona? Haklı da sarılsam sana küçücük bir çocuk gibi beni affeder misin be annem? O güzel yüreğinde beni affedebilecek bir yer var mı be annem? Kokuna sarılıp uyusam olur mu kimse dokunmasa sadece mezarının başında böylece uyuya kalsam olur mu be annem? Ağlaya ağlaya uyuya kalıyorum mezarının başında sanki uyusam her şey geçecek gibi be annem. 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 16, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kokunu Özledim AnneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin