"Doğruluk mu cesaret mi? Doğruluk mu cesaret mi? Doğruluk mu cesaret mi?" o durmadığı için mecburen bir seçim yapmak zorunda kalmıştım."Doğruluk" demiştim huzursuzca.
Kafasını sallamıştı "hayır" anlamında."Doğruluk bir seçim değil! Insanlar doğru söylediklerinde bile içine yalan katarlar."
"Eğer seçim değilse neden soruyorsun?"
"Neyi seçmen gerektiğini biliyorsun."
"Pekâlâ cesaret. Ne yapacağım?" dedim bu sefer de.
"Neyi yapman gerektiğini de biliyorsun."
"Doğru, biliyorum" demiştim masadan bıçağı alıp dışarıya koşmaya başladım. Hiç takatim kalmamıştı. Geriye dönüp baktığımda peşimde olduğunu gördüm. Kapıdakilere "Siz gidin" demişti. Ulaştım ve kapının önünde durdum. "Kapıyı açtır!"
"E napacaksın şimdi? Gecenin bu saatinde niyetin ne Alya?"
"Ne istediğimi biliyorum bu defa! Beni durduramazsın!"
"Ayakta bile duramıyorsun. Hayret" demişti kafasını diğer tarafa çevirip. Üstüme gelince bıçağı çıkardım ve ona doğru tutdum. "Cesaretini ayakta alkışlıyorum! Beni mi öldüreceksin?"
"Öldürecek miyim?" Kafamın içinde o cümle dönmeye başladı. Birine zarar vere bilirmiydim? "Beni bu hâle sen getirdin Alaca! Âmâ seni ben öldürmeyeceğim. Seni o öldürecek!""Kim?" O da baktığım yere döndü. Sonra bana bakarak "Emin ol Alya! Bu gece buradan biri kesinlikle yaralı çıkacak! Ve onun kim olacağına sen karar vereceksin!" Hızlı bir şekilde üstüme gelmişti. Bu gece nasıl bitecek bilmem de, biz bu ana nasıl geldik? Işte...
Not: Arkadaşlar tanıtımı okuyup fikirlerinizi yazarsanız sevinirim. Türkçe yazıda kusurlarım olmuşsa bunu yorumlarda yazın ve ben düzeltmeye çalışayım. Beğenip yorumlarsanız çok mutlu olurum❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ray
General FictionBir tren rayından çıkınca nasıl felaketlere yol açıyorsa, bir insan da raydan çıkınca aynı şekilde felaketlere neden olur..