not:çok uzun bir bölüm
not 2: sonu efsane,diyim yani şimdiden ...
Multi Ecem. <3
Yase'den
sabah kardeşlerimi okul için uyandırdıktan sonra hazırlandım ve çantamı aldım.Evden çıkıp bahçede Baran'ı beklemeye başladım.
O kadar heyecanlıydım ki kalbim gereğinden hızlı atıyordu.
Yalnız unuttuğum tek bir şey vardı.Beni eve bıraktıktan sonra evde ne yapacaktık?
aklıma hiçbir şey gelmedi ama ben yine bir şeyler bulurdum.24 saati dolu dolu geçirelim ama değil mi? hahahhaha (kötü kadın gülüşü)ben dalmışken Baranın sesi gelmişti.
"(gülümseyerek) Günaydınız Yase hanım"
Emin olun o halini bir görseniz yerlere yatar gözlerinizden yaş akana kadar gülerdiniz.
Gülmemek için kendimi aynı o şekilde tutuyordum.Alnının tam ortasında Yaseye itaat et mutsuz olma yazıyordu.
"Sana da günaydın Baran"
"Çantanız?"
"ah tabi al"
çantamı verdim ve okula doğru yürümeye başladık.
"Cidden yapacağını düşünmemiştim"~ben
"Niye ki?"
"bilmem, şaşırdım"
...
yol boyunca konuşmadık.
Okulda
Ecem'den
"Aferin çocuğuma aferin böyle devam!"~ben
"Ya Ecem bir sus Allah aşkına!"~Burak
"şştt duymayacağım bir daha öyle kelimeler ha! ayıp ayıp"
Sınıfa yarım saat erken gelip Burak'a sınıfı temizletiyordum.
İlk önce yerleri sildi şimdide camları siliyordu.Tabi bizim bunları yapabilmemiz için müdürden izin almamız gerekti. O da bunun için dünden razıymış gibi kabul etti.Neden? çünkü çocuklara eziyet etmek onun hobisi.Kaçırır mı bizim gibi temizlikçi çocukları? hem tek o değil hizmetli görevlilerde buna sevinmiş duruyordu.
Tabi ki ben yapmıyordum sadece Burak yapıyordu o ayrı.
"Bak şu camda toz kalmış, düzgün yap işini!"
"atma Ecem nerede kalmış, bal dök yala yaptım ben o camı!"
"yoo bak burada"
kalkıp gösterdim tozu.
"Of of!"
diğer camı bırakıp gösterdiğim camı temizlemeye devam etti.
elimle omuzlarına vurdum.Gururlu bir koç gibi.
"Aferin oğluma!"
bana bezmiş gibi baktı.
gülümsedim.
elindeki bezi ıslatıp yine silmeye devam etti
bu çocuk ne ara bu kadar kaslıydı lan
Allahım ben ne düşünüyorum tövbe.
"Kaslarıma bakmaya doyamadın mı?"
"N-ne? ha! Sa-saçmalama!"
"he he yedim bende"