4. "Bu Yarışmaya Giremezsin!"

57 2 29
                                    

Yase'den

kafede oturmuş boş boş menüye bakıyordum.

birazdan üvey kardeşim gelecekti ve ne soracağımı ne diyeceğimi bile bilmiyordum.

kafamı biraz kaldırdım ve girişin oraya bakındım sanki görünüşünü biliyormuş gibi.

meraktan yarım saat erken gelmiş olabilirim.

telefonumu çıkardım ve saate baktım 

oflarken birinin sesi geldi.

sesin yönüne doğru kafamı çevirdim

"Merhaba...Yase"

ayağa kalktım hemen

"sen?"

"üvey kardeşin." diye sözümü tamamladı.

"benim olduğumu nasıl anladın?"

"ee şöyle oturalım anlatırım."

başımı salladım ve oturduğumuz gibi sorumu yineledim.

"evet?"

"şey bir kaç ay önce annemin dolabında onun eşyasını ararken bir fotoğrafa rastladım, anneme gidip gösterdim ve bu ablaların kim olduğunu sordum. Bir anda afalladı ve geçiştirmeye çalıştı...seni ve kardeşlerini başka biri olarak göstermeye çalıştı"

içim burkulmuştu.

bizi bir hiçmişiz gibi anlatması.

ondan neden nefret ettiğimi bir kez daha net şekilde anlamıştım.

"işte bende bunu babama gösterdim, o da bana işte annemin kendi evliliklerinden önce evli olduğunu ve başka kızlarının olduğunu söyledi. Bütün ince ayrıntılarına kadar sizi öğrendikten sonra anneme hiçbir şey belli etmeden seni biraz araştırdım, en büyükleri olduğun için seni bulmam daha kolaydı. Ve işte buradayız"

"anlıyorum... peki bizi neden merak edip bana ulaşmaya çalıştın?"

"çünkü siz üvey de olsanız benim kardeşimsiniz, hiçbir şey yokmuş gibi davranamazdım içim içimi yerdi"

"hm, adını hala bilmiyorum"

"ah doğru söylemeyi unuttum, ben Berçin, bu arada sana nasıl hitap etmeliyim? yani abla diyebilir miyim?"

"tabi diyebilirsin de aramızda kaç yaş var ki?"

"2 yaş, baban vefat e-"

"tamam tamam anladım..."

"özür dilerim abla"

"sorun değil , başka kardeşin varmı?"

"var, daha 3 yaşında erkek"

annemin durumunu sormak istedim ama bir şey bana engel oldu.

"e senin kardeşlerin kaç yaşında abla?"

"ikizler benden bir yaş küçük"

"yani onlara da abla diyeceğim (gülümseme) eskiden ablam veya abim olmadığı için ağladığımı bilirim, şimdi ise 3 tane ablam var"

o gülümseyince bende istemsizce gülümsedim

"teşekkür ederim teklifimi kabul ettiğin için"

sadece tebessüm ettim.

"nerede yaşıyorsunuz?" 

"İstanbula yeni taşındık, öncesinde İzmirdeydik buraya uzak değiliz hem, peki sen"

"ben de buralarda oturuyorum"

*

1 saat sonra

"Ee nerede yaşıyorlarmış??"~Ecem

"Kaç kardeşi var?"~Ceren

"Buralarda yaşıyor ve 3 yaşında bir kardeşi var"

"Kız mı erkek mi?"~Ceren

"Onu gördün mü peki?"~Ecem

"kızlar bir sakin olun, yetişemiyorum"

"aman ne var merak ediyoruz"

"tamam Ceren cevaplıyorum, erkek ve onu görmedim"

"hmm"

"bugün saat 1 de yarışma var benim için geliyor musunuz?"~Ecem

"ayıb ettin koççum tabiki deee"~ben

(yazım yanlışı için özür dilerim)

"Teşekkürlerimi sunar Ceren hanıma dönerim, zeki sultanım geliyor musunuz acaba?"

"hmm gitsem mi?.. tamam tamam geliyorum"

*

yarışmada...

Ecem'den

Yarışmaya 10 dk vardı ve kendimi kötü hissediyordum.

Üstüne saçma şekilde ayağımda ki yara kendini belli etmeye başladı.Fazlasıyla acıyordu

Açıkçası bu yarışmayı kazanabileceğimden emin değildim.Geçen sefer ki yarışmada çok saçma bir ihmalle 2. olmuştum.Ama bunu kaybedemezdim.

Bu sefer olamazdı.

Yanıma Ceren ve Yasenin geldiğini görünce yüzüme sahte bir gülüş yerleştirdim.

"Kanka heyecanlı mısın?"~Yase

"İstediğin bir şey var mı? sana limonata getirebilirim"~Ceren

"kızlar sakin olun siz beni daha heyecanlandırıyorsunuz"

"Limonata?"~Ceren

"Yok istemiyorum sağol, hadi siz gidin yerinizi alın hazırlanmam lazım"

kızlara yalan söyledim çünkü onlar yanımda kaldıkça ben geriliyordum.

zar zor onları gönderdiğimde oflayıp duvara yaslandım.

8 dk sonra

artık hazırlığa başladım ve iki dk sonra gidecektim.

Aniden soluk soluğa Burak geldi.

"E-Ece- Ecem!"

"Burak ne oldu? bir soluklan"

"Bu yarışmaya giremezsin!"

-Bölüm Sonu-


*******************

on sene sonra nihayet yb geldi ksdjgkjh

Sizce Burak neden bunu dedi?

Hadi tahminleri alalım

*******************


•İDDİA•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin