ne !! Nasıl yaa nasıl olur . okan yani hiç öyle bir çocuk değil akıllı tamam biraz çapkın olabilir ama temiz biri gibi Üff yapmaz. yapamaz aklımdan tonlarca şeyin bir anda geçmesi resmen beynimi zonklattı. elimdeki çatal birden kaydı ve tabağa çarpmasıyla oluşan sesle irkildim. okan ve babası tepkimi merakla izliyorladı. tabii okanın suratı asıktı .PİSKOPAT üç gün sonra evlenceğim kişiyi ifade eden kelime tamda buydu. PİSKOPAT. hızla masadan kalkıp merdivenlere yöneldim. seslerden masadan birinin daha kalktığını anlamıştım .okan. merdivenlerdeyken bileğimden tutup beni kendine çevirdi. "su böyle yapma geçmişte olmuş bişey bu". okan telaşlıydı. bu beni şaşırttı hemde fazlaca okan beni kaybetmekten mi korkuyordu?? Hayır canım olamaz. "okan bırakta su biraz dinlensin" kenan beyin yankılanan sesiyle okanın bileyimdeki eli daha da gevşedi. fırsat bilerek odaya girip kapıyı çarptım .kendimi yatağa attım sadece düşünmek için. tabikide ağlamayacaktım sonuçta geçmişte olmuş ve Kurtulmuş yinede evlenecegim kişi için bu olamazdı . evlenmekten bile vazgeçebilirdim tabii işin ucunda toprak olmasa . odanın penceresinin tıklatılmasıyla ufak çaplı korkuyla karışık inledim. sonra pencereye yürüyüp açtım "UĞUR! ?!" sesim yüksek çıkmıştı . ee doğal sonuçta pencereme tırmanmış uğur tam karşımda dururken bu oldukça doğal. "şşşt sessiz ol prenses" . evet prenses uğur bana okulda hep böyle seslenirdi. "napıyorsun burda yaa sapık mısın" diye tısladım uğur hala pencerede bense her an kapatmaya hazırmış gibi camı tutuyordum. "içeri girmeme izin verecekmisin?" . "neee tabikide Hayır git burdan" uğur elile penceriyi iktirip hızlı hareketlerle odama girdi. ben hemen kapıya doğru koşmaya başladığımda eliyle bileyimi kavradi. beni kendine çevirdiğinde boşta kalan elini belime koyup beni kendine bastırdı. Böyle oldukça yakındık kulağıma doğru eğilip fısıltıyla konuştu . "sakin ol prenses sadece seni okan hakkında uyarmaya geldim." ona karşı yüzümü buruşturdum ve elerimi yumruk yapıp beni bırakması için göğsüne birkaç yumruk attım ama bunlar onun kaslı vücudunda etki etmiyordu. "beni bırakmassan bağırırım" dedim tıslayarak. "sakın durma bağır .hadi bağırda hayat sana tutsak olsun" kaşlarımı çatarak ona baktım gözlerinin etrafı kırmızıydı. bu fazlaca korkunçtu. oda ne demekti şimdi? nasıl hayat bana tutsak alacaktı. zaten yeterince tutsakti. annem öldü, babam hapiste, kardeşim yetimhanede ve bağımlı biriyle evlenmek yeterince boktan bir hayat... kapının tıklatılmasıyla ikimizde kapıya döndük. "su konuşmamız gerek. Lütfen" bu okanın sesiydi cok yumuşak bir tonda söylemişti . "olmaz okan suyla işimiz var" uğurun sozlerine karşı sanki başımdan aşağı kaynar sular döküldü . "UĞUR? !!!" okan sesi bütün evi hatta sokağı inlettiğine emindim. uğuru iktirmeye çalıştım ama beni bir hamleyle yatağa itti. üstüme çıktı. bir an sesim güçlü ve ağlayarak çıkmıştı. "OKAN YARDIM ET!!" ................................................ inşallah yeni bölümü begenmissinizdir. yorumlari lutfen yazin ve vote unutmayın ne kadar fazla gelirse okadar çabuk yayınlanır daha iki yorum gelmesine karşı çok sevindim uyarıları dikkate almaya çalıştım. yorum yorum vote vote :) :D :*
