Kurt Sürüsündeki Ala Geyik

#7

Adam ile baş başa kalmak isteyen lider yardımcısı izin alıp yalnız kaldı.
  Adam ile konuşmak istediği tonla şey vardı ancak sadece biri aklına en hızlı düşen olmuştu: "Kaç yaşındasın?"
  Adam bu sorunun cevabını ancak Doğum gününü bilenlerin veya kutlayanların cevaplayabileceğini düşündüğü için sessiz kaldı. Bilmiyordu. Annesi ve babası kim onu da. Kendini bildi bileli işçiydi. Sanki hiç çocuk olmamış hiç eğlenmemiş gibiydi.
    O anda dank etti ve :"Hatırlamıyorum. Hafızamı hükümet silmiş olabilir." dedi lider yardımcısı kıza.
  Kız, tahmin edilebilir olduğu için pek de şaşırmamıştı. Aslına bakılırsa bu sorunun aklına gelen ilk soru olmasının sebebi de hafızasının silinip silinmediğini algılamaktı.
   Adam ile ilgili tuttuğu not defterine ilk notunu böylece almış oldu:"1- İsimsiz adam yaşını ve Doğum gününü bilmiyor ancak hafızasının silinmiş olabileceğini anlayacak derecede de zeki biri."
   Adamdan yavaş yavaş etkilenmeye başlayan lider yardımcısı kız sorduğu soruları ile adamı yormaktan kaçındı. Ona bir fincan kahve önerdi.
  Adam, büyük bir istekle kabul etti ve "Bol şekerli lütfen!"dedi. Gülerek odadan çıkan kızın ardından bakakaldı.
Cidden hoş, cana yakın ve güzel bir kızdı. Kızın yaşı ile kendi yaşı arasındaki farkı merak etti. Tabii kızın sevgilisi olup olmadığını da.
   Buzdan uyanır uyanmaz böyle düşünmesi tuhaf mıydı? Kendini sorgularken buldu. Sıcacık kahvesini kapıyı çalarak getiren kişi çalışan üniforması ve kartviziti takan genç bir yardımcıydı.
   "Kahveniz, efendim." diyerek yatağın yanındaki sehpaya koydu kahveyi. Buzlarının tamamı çözülmesine rağmen hala üşüyen adam :" Rica etsem bana bir kat daha battaniye getiri misin?" diye öneride bulundu genç yardımcıya.
   Başıyla onaylayan yardımcı birkaç dakika içinde adamın titremesini durdurdu. Adam şu an halinden çok memnundu. Hatırladığı hayatında belki de ilk defa kendini huzurlu ve evinde hissediyordu.
   Ayrıca eriyerek suya dönüşen buz, saçının kirini de beraberinde götürünce adam, hiç olmadığı kadar çok mutlu hissetmişti kendini.
   Oraya ait olduğunu biliyordu, içinde.