***
Sabah uyandığımda aynanın karşısına geçtim. Kaan la konuşmayalı 1 hafta olmuştu ve 3 gün içinde gözüme gram uyku girmemişti. Gözlerim uykusuzluktan şişmiş ve kızarmıştı. Kendime çeki düzen verip odadan çıktım. Birşeyler atıştırıp evden çıktım. Yolda yürürken birine çarptım ve telefonunu düşürdüm. Hızlıca eğilip kim olduğuna baktım. Hakan?
"Hakan?" diye mırıldandım.
"Hande?" dedi oda şaşkınlıkla.
"Şey ben kusura bakma." diye geveledim.
"Sorun yok da ben demiştim belki karşılaşırız diye. İstersen sana okula kadar eşlik edeyim?" Hakan biraz küfür etsede özünde kibar ve samimi bir çocuktu.
"Tabi olur." dedim. Bu sırada telefon numaranızı birbirimize vermiştik. Okulun önüne geldiğimizde ona sarıldım.
"Tekrar teşekkür ederim."
"Söyleme şunu artık." dedi gülerek. Sırıttım ve okula giriş yaptım. Sınıfa giricekken karşı boş sınıftan sesler geliyordu. Tuğçe ve Kaan'dı bunlar. Bir an dinlemek istedim ve gidip dinledim.
"Beni sevmiyor musun ya? Biraz da mı olsa Kaan?" dedi ağlayarak. Kaan bir an buraya baktı ve beni gördü.
"Seni seviyorum." dedi ve dudağını öptü Tuğçenin. Hızlıca sınıfa girdim. Çantamı sıraya fırlattım. Herkes bu sinirli halime bakarken sinirlendim. Şansıma bugün Selin gelmicekti. Eski sırama oturup kafamı sıraya gömdüm ve hıçkırmaya başladım. Ama toparlanmam gerekti. Ona aşık olamazdım. Olmamalıydım. O ve ben, biz olamazdık. Bunu bile bile içten içe kıskanıyordum. Sözleri canımı yakıyordu tek lafıyla kalbimi paramparça ediyordu.
Nihayet okul bittiğinde çantamı topladım. Bu sırada telefonum çaldı. Hakan arıyordu.
"Efendim?"
"Buluşmak ister misiniz hanfendi?"
"Olur."
"Kapıdayım ozaman gelsene. Sen gelmezsen birazdan diğer kızlar beni yicek." Güldüm.
"Tamam Hakan geliyorum." dedim ve kapattım. Arkamı dönmemle Kaan'ı gördüm. Burda mıydı o? Çantamı koluma asıp yanından hızlıca geçtim. Hakanı görmemle güldüm.
"İyi bir arkadaşsın Hande." dedi. Elimi omzuna koydum.
"Sende öyle Hakan."
***
-1 hafta sonra -
1 haftadır Kaan'ı görmüyordum. Merak etmiştim ve okul çıkışı aramayı planladım. Nihayet okul bittiğinde Kaan'ı aradım. Üçüncü çalışta açtı.
'' Ne var? "
" Biraz konuşabilir miyiz? "
" Sebep? "dedi buz gibi sesiyle.
" Konuşmak istiyorum. "
"... Sahile gel. " Telefonu kapatıp dediği sahile geldim. 5 dakika kadar sonra da kendisi geldi.
" Benden neden nefret ediyorsun ne yaptım ben sana? "diye içimi döktüm.
" Ağla. "dedi," Ağla rahatlarsın. " Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.
"Nefret ediyorum senden Kaan Soylu!" dememle dudağımda baskı hissettim. Beni öpüyordu! Kaan beni öpüyordu! İlk öpüşüm olduğu için tecrübesizce karşılık veriyordum. Alnını alnıma yasladı.
"Sen ve ben olamayız. Umutlanma küçüğüm. Ben kendimden başkasını sevemem." dedi ve kalkıp gitti. Beni gözyaşlarımla tek başıma bıraktı.
***
Kaan ların grubunda olup Kaana yakın olmak istiyordum ama olmuyordu. Ama Helin sayesinde bir şansım vardı. Helin gruptaki herkese konum atacaktı ve bende gelecektim. Kaan hariç gruptakiler beni seviyordu ama Kaan napar bilmiyordum. Helini de seviyordum, harbi kızdı.Saat 2 ydi. Herkes geldiğinde bende yanlarına gittim. Kaan şaşkındı. O istemese de ben onun yanında olacaktım. Onu iyi biri yapacaktım.
'' Senin ne işin var burada? "diye sordu. Ona yaklaştım.
" Yanında olmak istiyorum. " İtiraz etmedi.
" Of baş belası yürü. '' dedi ve kolumdan sürüklemeye başladı. Sahildeydik ve pamuk şeker çekmişti canım.
"Kaaaan pamuk şeker." dedim elimle pamuk şekerleri gösterirken. Ofladı ve kalkıp pamuk şeker alıp geldi. Afiyetle yerken gülümsüyordum. Sanırım mutluluğun tarifi buydu.!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Aşk Masalı
Chick-LitO sertti, kuralları vardı. Buna rağmen kendinden taviz verip bu kızı sevmişti. Bu sadece aşk değildi, tutku ve şehvetti.