TTU-1

30 12 15
                                    

Klişe başlamış olabilirim ama umarım beğenirsiniz hfjdhdj

Sınıfa sessizce girip sırama otururken kafamı hızla sıraya gömdüm.Dün gece yine saat 3'e kadar soru çözmüştüm ve artık bünyem bunu kaldıramıyordu.

"Pişt.Test güzeli geldi sonunda."deyip sırtımdan dürten Namjoon'la kafamı sıradan kaldırdım ve ona doğru döndüm.

"Hmm?"

"Sana da günaydın Jung Yun.Hiç gelmeyeceğini düşünmüştük halbuki.Hatta bunun için Yoongi'yle iddiaya bile girmiştik.Değil mi Yoongi?"derken bir şeyler ima ederek Yoongi'ye dönen Hoseok'u umursamayarak kafamı tekrar sıraya gömdüm.

Şuan onlarla uğraşacak hiç halim yok.

"Uykum.."

Daha cümlemi tamamlamadan Namjoon araya girdi.

"Evet.Uykun var ,yorgunsun dün gece yine it gibi ders çalıştın.Biliyoruz ama biraz ara vermen gerek Yun.
Hasta olacaksın."

"O haklı.Biraz bana benzemelisin."diye araya giren Yoongi'yle bu sefer Hoseok konuştu.

"Hayır...Senden bir tane daha kaldıramayız Yoongi."

Onlar kendi aralarında konuşurken ben uykuya tam dalmıştım ki sınıfa bayan Min'in girmesiyle herkes ayağa kalkmıştı.

Tabii bende.Halbuki bunu nasıl yaptığımı bile bilmiyorum.

Ders başlamıştı ve ben bütün yorgunluğuma rağmen bir şekilde derse katılmış ve tahtaya çıkıp soruyu çözmüştüm.Sırama geçerken ise Hoseok'un bakışlarını fark etmiştim.

Bana büyük bir şefkatle bakıyordu ama bunun ardında acıma duygusu da vardı.Bundan emindim.İkizi süper zeka olup en iyi okula bursla girmişken kendisi buraya düşeni ilk defa görmüştü sonuçta.Tek farkı ise onun zeki benim ise çalışkan olmamdı.

Arada ki bu fark ise bütün hayatımı baştan sona etkiliyordu.

* *

*  

* *

"Yha!Beni bekle!"

Hoseok'un sesiyle olduğum yerde durdum.Herkes okul binasından sırtlarında çantalarıyla iniyordu. Hoseok ise el sallayarak ve kocaman sırıtarak bana doğru koşuyordu.Onun bu hali yüzümde bir gülümsemeye neden olmuştu.

"Hadi bugün seni ben bırakayım."deyip kolunu omzuma atmış ve beni hızla peşinden sürüklemeye başlamıştı.

"Pardon?Neyle bırakacaksınız bey efendi?Helikopterle mi?"deyip güldüm.

"Yok canım gemiyle."deyip o da dalga geçmeye başlamıştı."Ama evden önce bir kafeye gidelim istiyorum.İnkar edemezsin."demesiyle karşı çıkmamıştım.Bir milkshake iyi gelirdi aslında.İçmeyeli uzun zaman oldu.

Okul binasından çıkmıştık ki karşı binadan çıkan Yon'la yüzümde ki gülümseme anında solmuştu.Hoseok beni serbest bırakmıştı ve sessizce;

"Gülümse."dedi.

"Ney?"derken hızla kafamı Hoseok'a çevirdim.

"Gülümse diyorum.İnsanlara kötü olduğunu belli etme."

Hoseok'un dedikleriyle gülümsemeye çalıştım.Her zaman ki gibi haklıydı.Kimseye aciz olduğumu belli etmemeliydim.

Gözlerimi Yon'a dikmiştim ki onun da bana baktığını görmüştüm.Ama bir sorun vardı.Çünkü gözleri şişmiş ve kızarmıştı.Peşinden ise bazı kızlar geliyordu.Yon gözlerini benden hızla çekti ve eve giden yolun tam tersine girdi.

"Ne olmuş ona?"diye sorduğum da Hoseok bana baktı.

"Üzüldün mü sen?"diye şaşkınca sorunca hızla inkar ettim.Yüzüm öyle mi görünüyordu?

"Ne?Ne alakası var?Yalnızca merak ettim.Dün gayet iyiydi."derken elimi enseme götürdüm ve Yon'un arkasından baktım.Nereye gidiyor acaba?Ya ben neden merak ediyorum bunu?Nereye gidiyorsa gidiyor canım!Bana ne ki!Ne halt yerse yesin.

"Ayrılmışlar."

"NE!?"

Şaşkınla gözlerimi açıp kafamı Hoseok'a çevirdim.Onlar cidden ayrılmış mı?

"Ne, ne?Duydun işte ayrılmışlar."

"Jimin'le Yon'un dedikodusu mu yapılıyor yoksa?"diye araya giren Namjoon'u hiç umursamadan tekrar okula bakmak için kafamı çevirmiştim ki karşı okuldan gelen Jimin ve eksik tayfasını görünce gözlerim ona takıldı.Jimin Yon'un aksine gayet iyi duruyordu halbuki.

Aniden Jimin'de bana bakınca kafamı tekrar Hoseok'a çevirdim.İstemsizce jimin'den çekiniyordum.

"O bana mı bakıyor?"

"Evet."

"Evet."

"Kim?"

Hoseok'la Namjoon aynı anda evet derken Yoongi ruh gibi arkalarında belirmiş ve "Kim?" diye sormuştu.

"Jimin'den bahsediyoruz."diye kısaca açıklayan Namjoon'la sırt çantamın kollarını sıkıca tuttum.

"Ben okula gidiyorum.Sonra görüşürüz."deyip arkamı dönmüştüm ki birisi çantamın kulpundan tutunca bir adım geriledim.

"Zaten okuldasın seni aptal.Ayrıca kafeye gidecektik.Hangi ara unuttun?"

Ben okul mu dedim?

"Söz veriyorum yarın gideriz."deyip onlara doğru döndüm.Hoseok çantamın kulpunu bırakınca hepsine tek tek sarılıp tekrar arkamı döndüm ve yürümeye başladım.Tabii çaktırmadan da Jimin orada mı diye bakmıştım.

Neyse ki yoktu.Gözlerimi yoluma diktim ve eve doğru yürümeye başladım.

Yon ve Jimin'i aklımdan çıkarmalı ve bir an önce yarın ki konuya çalışmam lazımdı.Derin bir nefes vererek sağa dönmüştüm ki aniden karşıma çıkan siyahlara bürünmüş bedenle olduğum yerde durdum.

Elinde tuttuğu küçük not kağıdını elime tutuşturduktan hemen sonra yavaş adımlarla ilerlemeye devam etti.Ben ise not kağıdında yazan notu yalnızca kendim duyabileceğim şekilde okudum.

"Özledim.Bu gece buluşalım.Yazan Bay X."

.............

Başları sıkıcı gelebilir öyle ekşınla başlamadım hcjsjs

Lütfen oy ve yorumlarınızı esirgemeyin benden

Umarım beğenmişsinizdir ❤❤

THE TRUTH UNTOLDHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin