Kansız Ölüm

-3-

                                                                         Afra'ya alışveriş zamanı

   Sabah uyandığımda Afra ve Berçem yanımda uyuyordu. Dün ne mi oldu peki? Göktuğ bana sevdiği kızı anlattı. Çok güzelmiş öyle dedi ve nasıl açılması gerektiğini sordu tabi bende ne yapabilirim ki? Akıl verdim daha benim aklım bana zor yetiyorken. Her neyse işte öyle. Bu gün Afra ve ben için alışveriş yapacağız. Her hafta sonu bizim geleneğimizdir eve ve kendimize alışveriş yaparız. 

   Misafir odasına gidip Selin'i kaldırdım. Yanlış duymadınız artık Selin'de bizimle kalıyor. Kendine ev tutana kadar onun benden bir yere gitmesine izin vermedim. Ne de olsa İstanbul burası sağı solu belli olmaz buranın. "Günaydın güzelim hadi gel kahvaltı hazırlayacağım. sende kahvaltını yap." dedim gülümseyerek. "Bera hanım benim şu an işte olmam gerekiyor. Off çok özür dilerim." diyerek fırladı yerinden. Güzel bir kahkaha patlattım. "Kız sakin ol bu gün pazar. Dükkan kapalı zaten nereye işe gidiyorsun?" dedim gülerek. "Ay çok pardon Bera hanım cidden özür dilerim." dedi. Sinirlendim bir anda. "Bana Bera hanım demeyi kes. Ya abla de ya da Bera de." dedim. Şaşırdı, itiraz edecekti ki itiraz istemediğimi belirttim. Gülümsedi, bende gülümsedim. Mutfağa gittiğimde Afra ve Berçem mutfakta süt içiyorlardı.

   "Siz ne ara kalktınız ya?" dedim Afra'yı kucağıma alarak. "Şimdi kalktık anne daha. Bu gün alışveriş günü. Gideceğiz değil mi?" dedi Afra bende başımla onayladım gideceğimizi. Afra'nın omletini yaptım bizim içinde salam kızarttım domates, zeytin, peynir falan çıkarttım. Çay da demledikten sonra kahvaltımızı yapmaya başladık. Çay biraz olsun rahatlatıyordu sabahları. Berçem bizimkilerle mesajlaşıyordu belli ki. Bende gruba girdim ve "susun" yazıp çıktım. Berçem bana bakıp gülmeye başladı."Ne bakıyorsun oğlum? Ne gülüyorsun lan? Ayı mı oynuyor?" söylediklerimden sonra daha çok gülmeye başladı. Karşımda oturan Berçem'in kafasına bir tane vurdum yavaşça ve "sus" dedim. Daha çok gülmeye başlayınca sinirlendim saydıra saydıra çayımı aldım ve balkona çıktım Afra ve Selin ise Berçem ile bana gülüyorlardı. 

   Sigaramı yakıp çayımla beraber içmeye başladım. Sandalyeden kalkıp yere oturdum. Moralim bozuk olduğunda kendi kendime yaptığım bir eylemdir bu benim. Sigaramı her şeyden şikayet eden özellikle balkonda sigara içmemden şikayet eden  üst katımdaki amcanın balkonuna fırlattım. Bunu yapmak sinirlerimi gevşetiyordu. 

   Hazırlandık ve evden çıktık. Selin'de bizimle geldi. Berçem'i evine bıraktık ve alışveriş merkezine geçtik. Selin kendisi gezmek istediğini söyledi ve giderken buluşma kararı aldık. Mağazalardan ilkine girdik ve Afra için okula giderken giymesi amaçlı kıyafet bakmaya başladık. Okul tişörtünün üstüne giymesi için ceket ve benzeri şeyler aldık. Eşofman takımı almak içinde spor mağazasına girdik ve 5-6 tane spor takımı aldık. Okulundaki yüzme havuzu için evde ki bikinileri olmaz diye düşündük ve sporcu tarzı mayo aldık. Afra birden gözden kayboldu ve bende onu aramaya başladım. 

   Onu paten reyonunda buldum. "Kızım ne yapıyorsun?" diye sordum. "Anne sen sürekli dayılarımla ve teyzemlerle paten sürmeye gidiyorsun ama bana hiç sürmek isteyip istemediğimi sormadın. Anne ben paten sürmek istiyorum." dediğinde şaşırdım evet ona hiç paten sürmek isteyip istemediğini sormamıştım ama o da hiç ilgisi olduğunu belli etmemişti. Ona paten sürmeyi öğretmeyi kabul ettim ve paten bakmaya başladık. Beyaz üstünde kırmızı çizgiler olan bir paten ve koruma takımlarını aldık. "Afra şimdi bu beyaz pateni alıyoruz ama ona güzel bakacaksın çünkü paten sürekli değiştireceğimiz ve ya yıkayabileceğimiz bir şey değil onu temiz tutacaksın tamam mı?" diyede bir anlaşma yaptık. 

   Teknoloji mağazasına gelmişti sıra. Mağazaya girdik ve bakmaya başladık. Bir görevli yanımıza geldi, "ne bakmıştınız efendim?" diye sordu. "Yeni gelenlere bakıyoruz." dedi Afra, görevli gülümsedi ve anlatmaya başladı. "Bu hafta yeni gelenlerimiz fotoğraf ve video üzerine efendim. İsterseniz bakalım." dedi ve reyona ilerledik. "Aksiyon kameraları, fotoğraf, video makineleri ve ekipmanları vede kamera açısından güçlü olan akıllı telefonlar var." diye açıklama yaptı kadın ve bizde bakınmaya başladık.

   "Anne aksiyon kamerası istiyorum. Pahalı mıdır?"

   "Kızım alabilir miyiz bilmiyorum. Güzel bir fotoğraf  makinesi alsak? Kaliteli profesyonel bir makine olmaz mı annecim?" 

   "Anne ama aksiyon kameram bozulduğundan beri bana sözün var ve uzun zamandır deniz videosu çekemiyoruz" 

   "Haklısın kızım tamam onu alalım fotoğraf makinesine de daha uygununa bakarız." dediğimde sarıldı ve sevinçle bağırmaya başladı. güldüm ve "dur dur sakin ol miniğim benim" dedim gülerek. Elimden tuttu ve reyona doğru ilerledik. Sonradan fark ettiğim ve indirimde olan çek çıkar fotoğraf makinesine baktım. Paraya kıyacaktım artık yapacak bir şey yoktu. "Biz bir tane şu fotoğraf makinesinden bir de su geçirmez aksiyon kamerasından istiyoruz." dedim. Görevli ne renk istediğimizi sorduğunda Afra atıldı ve "beyaz" dedi. 

   Makinelerin kontrollerini yaptırdıktan sonra alıp çıktık. Geriye bir tek kırtasiye alışverişi kalmıştı ama onu yapmayacaktık çünkü okul alışverişinde onu da yapmıştık. Selin'i aradım ve işinin bitip bitmediğini sordum. "Arabanın orada sizi bekliyorum" dedi. "Neden yanımıza gelmedin?" dedim hafif kızgınlıkla. "Abla siz gelmişsinizdir diye düşündüm bende arabanın yanına geldim zaten şimdi seni arayacaktım." onayladım ve otoparka arabanın yanına ilerledik.

   Eşyaları yerleştirdikten sonra yola çıktık. Yolda Ahmet Kaya söyle şarkısı başladı ve içime bir sıkıntı oturdu birden. Ben bu sıkıntının sebebini biliyordum ama çaktırmamam lazımdı. Her neyse şarkıyı değiştirdim ve yola devam ettim. Zifiri şarkısı başlamıştı bende şarkıya eşlik ettim. Sessizce eşlik eden Selin'in sesinin güzel olduğunu fark ettim ve onun hakkında ki planlarım artık farklı bir yön almaya başlamıştı...

Bölümlerin devamı gelecek. Umarım beğenirsiniz. Okuduğunuz için teşekkürler..:)