KB:5

64 2 1
                                    

SÖZ VERDİĞİM GİBİ UPPUZUNUNDAN EN EKŞINLISINDAN BİR BÖLÜMLE KARŞINIZDAYIIIMM..

UMARIM BÖLÜMÜ BEĞENİRSİNİZ BÖLÜM HAKKINDAK YORUMLARINIZI BEKLİYORUM:)

***********************************

BORA'NIN AĞZINDAN;

Onuncu bira şişesinide elime alıp, elimdeki boş kutuyu uçurumdan aşağı attım.

Telefonumu elime alıp saate baktım,

"03.41"

Amacım sarhoş olup şu saçma düşünceli halimden kurtulmak, ama lanet girsinki ben düşünceli olduğum zaman ne kadar içersem içeyim bir türlü sarhoş olamazdım.

 İki sene sonra ilk kez aklıma geldi, yaşananlar kalbime hançer saplanmaya başladı tekrar.

Bundan dört sene önceydi ilk kez aşık olmuştum, ilk olduğu gibi son olabileceğini düşündüğüm, ama benim sonum olabileceğinden bi haber olduğum Ayça'yı okulun bahçesinde görmüştüm. Lise bir öğrencisiydik ikinci dönemin ilk günüydü okulun bahçesinden içeri girdiğim anda gözlerim onun mavileriyle buluşmuştu.. 

O gün mavi en sevdiğim renk olmuştu. Zamanla ona yaklaşmıştım kendimi sevdirmeye çalışmıştım ama kendimi ona sevdirmeye çalışırken kendimden bi haber ona daha çok tutulmuştum. Benim gözümde eşsizdi benim için herşeydi, herşeyimdi. 

Okullar kapandıktan 1 ay sonra babasının işleri yüzünden Amerika'ya taşınacaklarını söyledi. 

İtiraz edemezdim ailesiyle gitmesi gerekiyordu.. Her ne kadar üzülsemde o daha çok üzülmesin diye belli etmeyip gülümsüyordum. Bana haber verdikten 1 hafta sonra taşındılar. Her gece konuştuk  bazen uyumadım bilgisayar ekranını açık bıraktırıp sabaha kadar gözümü kırpmadan uyuyuşunu izledim.. O anları ölümsüzleştirmek için ekrandaki yansımasını kağıtlara çizdim, albüm yaptım çizdiklerimle.

 İyikide yapmışım çünkü bana ondan kalan tek şey sadece o çizdiğim resimler oldu.. Son resmi çizdiğim günün akşamında deniz gözlümün ölüm haberini aldım..

Nefesim kesildi yutkunamadım, öyle bir an gelir ya hani herşeyi unutursunuz zaman akar ama sizin için dünya durmuştur. Herkes hayatına kaldığı yerden devam ederken herşey yerli yerindeyken sizi herşeyiniz olan artık yoktur bunu düşündükçe kıpırdayamaz olursunuz zamanla olanları idrak etmeye başlarsınız ama yine yalnızsınızdır içinizdeki acı ve boşlukla baş başasınızdır etrafınız insanlara nesnelerle doludur ama sizin için bir önemi yoktur. Yakar yıkar heryeri dağıtırsınız içinizdeki acının biraz olsun hafifleyeceğini düşünürsünüz ama zaman su misali aktıkça daha kötü olursunuz o boşluğun asla dolmayacağının bilincindesinizdir, ki dolmazda zaten sadece zamanla alışırsınız ama o zaman diliminde alışmanız için hayat sizden çok şey koparır siz artık siz olmazsınız eksiksinizdir ve bundan sonra hayatınızda eksik olmaya devam etmek zorundasınızdır sizi siz yapan benliğiniz artık yoktur.. Hayat benden beni kopardı.

Amerika'ya gittim 1 yıl boyunca aradım her yerini karış karış aradım öldüğüne inanmıyordum. Bir türlü kabullenemiyordum, mezarı Türkiyedeydi ama ben Amerikadan dönene kadar bir kez olsun gitmemiştim. Sonunda dönüp cesaretimi topladıktan sonra gittim gün boyu orda kaldım, yanlızken korkardı o karanlıkta kalamazdı onu karanlıkta yanlız bırakamazdım. Hem kıştı hava çok soğuktu ellerim olmadan elleri üşürdü onun yapamazdı o bensiz gitmedim eve onunla kaldım. Üç hafta boyunca eve gitmedim aynı kıyafetlerle aynı yerde hiçbir yere gitmeden bir kez ağzımı açıp konuşmadan bekledim.. Üç haftanın sonunda akıl hastanesinde bir odaya kapatmışlardı beni. Delirmiştim tabi sapıtmıştım o kadar zorduki onsuzluk o kadar koyuyorduki..

KÜÇÜK BELAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin