Kapıyı olabildiğince çaldım..
Bir süre daha bekledikten sonra kapı açıldı..
"Yoongi hoca nerede?"
"Sanada merhaba hoseok"
"Hyunjoon Noona, Yoongi hoca nerede?"
"Okula gitti"
Gözlerimi yumdum..
Ne yani, ben buraya gelirken o gitmiş miydi?
"Gelir birazdan, geç içeride bekle.."
"Yok okula gitmeliyim"
"Hoseok, nefes nefese kalmışsın, geç içeriye dinlen"
Dediğini yapıp ayakkabılarımı indirdim ve içeriye girdim..
"Bir şey içer misin?"
"Su olabilir"
Kafa salladı ve gitti..
"Tanrı'm.."
Derin derin nefes alıp vermeye devam ettim..
O sırada Hyunjoon Noona içeriye geldi ve bana su dolu bardağı uzattı..
"Teşekkür ederim"
Önemli değil dercesine kafasını salladı..
Suyu içtikten sonra, sehpaya bıraktım..
"Buraya kadar koştuğuna göre önemli bir konu olmalı Hoseok"
Kafamı salladım..
"Evet Noona, çok önemli hatta"
Hyunjoon Noona gülümsedi..
"Noona?"
"Hım?"
Hâlâ gülümsüyordu ve bana bakıyordu.
Bu beni biraz meraklandırmıştı açıkçası..
"Neden gülümseyerek bana baktığını öğrenebilir miyim?"
Gülümsemesi genişledi..
"Senlik bir şey değil, merak etme.. aklıma bir şey geldi, ona gülümsedim"
Onaylarcasına kafa salladım..
"Noona"
"Efendim Hoseok"
"Yoongi hocanın sevgilisi var mı?"
Gülümsemesi bu sefer yerini kahkahaya bırakmıştı.
"Bende ne zaman soracak diyordum..hayır hoseok, yok"
"O zaman Jimin'i sevebilir"
Gülümsemesi soldu..
"Jimin falan yok, Hoseok. Onu sevm-"
"Hyunjoon!"
Duyduğumuz sesle bakışlarımız kapıya yöneldi..
Yoongi hoca gelmişti..
"Oppa, şey..hoseok"
"Tamam Hyunjoon, lütfen bana kahve yap, cidden başım ağrıyor"
Hyunjoon Noona kafasını salladı ve mutfağa gitti..
Ayakkabısını indirirken mırıldandı..
"Yine niye geldin küçük?"
Ayakkabısını indirdikten sonra bana baktı ve daha sonra ilerleyerek koltuklardan birine oturdu..
Bunları yaparken sürekli onu izledim, farkındaydı da zaten..
"Niye geldiğini söyleyecek misin? Yoksa sabaha kadar beni mi izleyeceksin?"
"Bana uyar"
Kahkaha attı..
Tanrı'm, içimden söylemem gerekmiyor muydu?
"Elbette neden geldiğimi söyleyeceğim, sizi neden izleyeyim.. boş bulundum, yanlış anlamayın, tamam mı?"
Gülümseyerek kafa salladı..
"Okula geri gelmek istemediğiniz için eşcinsel olduğunuzu söylediniz..Benden duymaları umrunda değildi, bana yalan söyledin"
Kafasını kaldırdı ve baktı..
"Ah küçük, üzgünüm..bazen yalan söylemeliyiz"
"Neden? Neden yalan söylediniz?"
"Çünkü eğer önceden sana okuldan gitmek istediğim için yaptığımı söyleseydim, buna izin vermezdin Hoseok"
"Sizin için neden bunu yapayım?"
"Çünkü beni seviyorsun"
Güldüm..
"Sizi sevmiyorum"
"Klişelere mi gireceğiz?"
"Sadece üzgünüm..sizi mesleğinizden ettim"
"Farkındaysan ben yaptım, yoksa zaten geri gelebilecektim"
"Bu yanlış, lütfen..geri gelin"
Gülümseyerek bana baktı..
"Küçüğüm...beni yeni okulumda ziyaret edersin, değil mi?"
•••
Eder abisi, neden etmesin?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Teacher || Sope
Fanfiction"Ben bir öğretmen olarak sana öğretemedim ama sen bir öğrenci olarak aşkı çok güzel öğrettin Hoseok" ©daisyoonora
